İktisat yazısı
Kayseri'ye ne yazık ki yalnızca bir kere gidebildim, o da taa 1977 yılında... Konya'dan azıcık daha derli toplu, tozlu topraklı bir Orta Anadolu şehriydi, bir kasaba irisi.
"Tarihi ve turistik" yerlerini gezdik, kümbetler, hanlar, falan filan. Çarşı içinde yediğim kebabın tadı da otuz üç yıldır damağımdadır.
Ama "uyuklayan" bir Orta Anadolu kasabası da değildi. Halkında canlılık, eşrafında "potansiyel" seziliyordu. "Elinden tutulursa" Orta Anadolu'nun "makus talihini" ezip geçeceği belliydi. Çünkü orası Kayseri'ydi. Yunan ordusu Polatlı tren istasyonuna kadar dayandığında Mustafa Kemal Paşa'ya "paşam, gel etme eyleme, başkenti şuraya taşıyalım, Ankara'dan çok daha uygundur" dedikleri şehir...
Dün bir reklam okudum. Haber değil, reklam. Bir "prestij" ilanı.
Kayseri Şeker Fabrikası vermiş.
Bu fabrikanın cirosu, 2000 yılında 67 milyon liraymış, bugünkü "denominasyona" göre...
Geçen yıl 681 milyon lira olmuş.
Sermayesi 7 milyon 500 bin liracıkmış.
Bugün 220 milyon liraya çıkmış.
Yatırım payı 13 milyon liraymış, şimdi 508 milyon lira.
"Nominal" kapasitesi, yani şeker üretme gücü de 5 bin 880 tondan tam 24 bin tona yükselmiş!
Dokuz yılda nereden nereye gelmiş Kayseri Şeker Fabrikası, evet, "alt tarafı" bir şeker fabrikası...
Reklamda belirtmediklerini de ben söyleyeyim: Dokumacılık, gıda, akaryakıt ve taşımacılık sektörlerine de giriyorlar.
Dokuz yılda cirosunu yüzde 541, sermayesini yüzde 493, yatırım payını yüzde 492, kapasitesini de yüzde 302 arttırmış...
Merak etmeyin, Kayseri'den para yemiş falan değilim.
Avanta gezi falan da beklemiyorum, bu sıcakta kalkıp da oralara gidemem. "Engin Bey bizi yazmış" diye sevinip de çağırmaya kalkmasınlar. Fabrika gezmeyi de hiç sevmem, sıkılırım.
Ama gerçekleri yazmak da boynumun borcudur.
Bu ilanın yayınlandığı aynı gün, bazı gazetelerde de Kılıçdaroğlu'nun "beyanatı" vardı.
Gandi Kemal, Etro Kemal, Yiğitoğlan, şu oğlan bu oğlan demiş ki, "ülkede sorun var, ülke iyi yönetilmiyor"...
İyi yönetilmediği için Anadolu tarihte misli görülmemiş bir kalkınma hamlesi içinde.
İyi yönetilmediği için enflasyon da yüzde 8...
İyi yönetilmediği için döviz kurları da "sabit" denebilecek tutarlılıkta...
İyi yönetilmediği için paramız dolardan "azıcık" daha düşük değerde...
İyi yönetilmediği için IMF'ye "hadi yürü" diyebildik...
Ben iktisattan anlamam. Uzmanlık alanım değildir. Siyasal bilimler eğitimi alanların bilmeleri gerektiği kadar bilirim ekonomiyi.
Ama şundan anlarım, şunu söyleyebilirim, önümüzdeki seçimde Kayseri'de ne olur?
Türkçe söyleyeceğim, kusura bakmayın:
Muhalefet Kayseri'de babayı alır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.