Totaliter liberal
‘Totaliter’ sözü Fransızca... Bence Türkçedeki karşılığı da ses benzeri olan bir söz ‘toptancı’... ‘Bütüncül’ deseler de olur... Totaliter diktatörlükler de hayatın her alanına baskı kuranlar...
Komünizm, Faşizm, Nazizm v.b gibi...
Her şeyi bilen ve her olaya açıklama getiren bir ideoloji; bu ideolojinin kesin inançlılarından oluşan bir partinin yönetimi; tek şef;
ekonominin tek elde (bazen devlette, bazen devletin denetiminde) toplanması, güçlü ve yetkili bir gizli polis teşkilatı... İşte, bunlar bir araya gelince oluşan yönetimin adı: Totaliter diktatörlük... Öteki otoriter resimlerden farkları da bu özellikler.
Liberallik ise, özgürlükçülük demek değil mi? Her fikre ve başkalarına zarar vermeyecek her eyleme özgürlük... Bunlar çok bilinen bilgiler, diyor musunuz?
Bilinen bir bilgi daha sunalım da asıl konumuza geçelim: “Totaliter ideolojilere bağlanan insanlar, yani komünist, faşist, nazist olanlar, bu ideolojilere inançlarını yitirseler bile yeni bağlandıkları ideolojileri ne olursa olsun, totaliterizm’den kurtulamazlar.”
“Nasıl yani?” diyorsunuz, değil mi?
Şöyle yani:
Vaktiyle Komünist; şimdi de az biraz
Marksist olan kimileri yazdıkları gazeteleri, ülkeleri veya mülkleri olarak görüyor ve kendileri gibi düşünmeyenlerin yazmasına tahammül edemiyorlar. Bu yüzden, gülsüz diken bahçesi arayanlar oluyor; bulurlarsa kapağı oraya atıyorlar. Bulamazlarsa kasılıp kalıyorlar... Bunlar kendilerini liberal, demokrat falan sanıyorlar ama bozuk tabiatları buna izin vermiyor.
Kendilerini liberal olarak görüyorlar ama liberal olmayanlara hayat hakkı tanımak istemiyorlar...
Öte yandan da kimileri bağlandıkları “toptancı, köktenci ideoloji”nin alt yapıdaki görüşlerinden veya onları savunmaktan vazgeçiyorlar ama üst yapı meseleleriyle ilgili daha da keskin hale geliyorlar.
Bunlar hiçbir ayrım yapmadan; ‘hangi’ sorusunu sormaktan korkarak, olur olmaz
yerde Milliyetçilik ve Müslümanlık düşmanlığı yaparak rahatlamaya çalışıyorlar...
Kavramlara, inançlara ‘totaliter düşmanlık’ bunların tabiatlarının göstergesi oluyor.
İşte bunlara ‘totaliter liberaller’ diyorum.
“Olur mu böyle şey” diyorsanız, “onlar yapıyor ve oluyor” derim.
Yapmasınlar mı? Yapsınlar... Yapsınlar...
Onlar olmasaydı ben bu yazıyı yazamazdım. Onların bu tür görüşlerini, ister benim
yazdığım gazetede, isterse başka yerlerde yazmalarına saygı duymaktan öte;
gerekli ve yararlı görüyorum...
Ama elbette karşılık verilmesi kaydıyla...
Ben de onu yapmaya çalışıyorum... Yapmaya çalıştığım asıl iş ise, insanların tek kimliğe saplanıp, başka kimlikleri olduğunu unutmalarını önlemeye çalışmak.
Bir insanın birçok kimliği olması ve dengeli bir biçimde hepsine mensubiyet duyması,
tabii olan değil mi?
Söz gelimi ben, benim... Aynı zamanda ailemin bir üyesiyim... Bayburtluyum... Türkiye Türklüğünün bir mensubuyum... Dünya Türklüğü kavramını önemsiyorum... İslam ümmetine bağlıyım... İnsanlık ailesinin bir bireyiyim...
Evet, Müslümanım, milliyetçiyim, özgürlükçüyüm, demokratım insanların
insanca yaşadığı; üretimde özgürlükçü, üleşimde adaletli dağılımın gerçekleştiği bir düzen istiyorum. Bütün bunlar benim kimliklerim. Hepsi önemli benim için, hepsi değerli...
Böyle olmayanlara karşı duygularım ise müsamahadan ibaret...
İşte böyle, totaliter liberal kardeşlerim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.