Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Netanyahu’nun ikonları

Netanyahu’nun ikonları

Çalı anlamına gelen Bush ailesi gibi Netanyahu ailesi de namlı bir ailedir. Baba ve dede Bush'lar İslam düşmanlığıyla iştihar etmiş kişiler. Yani karşımızda nesiller boyu İslam düşmanlığıyla iştihar etmiş bir hanedanlık duruyor. Dede Bush'un Peygamberimizle ilgili bir kitabı var ve tamamen tezyiften ibaret. Netanyahu ailesi de İslam düşmanlığında anılan bir aile. İsrail'in fedaileri. Bibi'nin iki kardeşinden biri olan Yonatan Amerika'nın saygın üniversitelerinden Harvard'da matematik okuduktan sonra tatmin olmayınca Hebrew (İbrani) Üniversitesine intikal eder. Lakin orada da eğitimini yarıda keser ve IDF (İsrail ordusunun resmi rumuzu)'in elemanlarından birisi olur ve seçkin Sayerat Matkal birliğine katılır. Yom Kippur Savaşı sırasında Golan'da 40 tane Suriye subayını gözlerini kırpmadan katleder. Entebbe Baskını ise son sıçraması olur ve 4 Temmuz 1976 günü postu deldirir. Daha sonra bu operasyona kendi adı ' Operation Netanyahu' adı verildi.

Netahyanu kardeşlerin anneleri Cela ve babaları ise Cornell Üniversitesinde tarih profesörü Ben Zion (Siyon Oğlu)'dur. Dolayısıyla Netanyahu Siyon oğlunun oğlu olmuş oluyor. Tarih Profesörü ve Hebrew Encyclopaedia (Yahudi Ansiklopedisi)'nın editörü olan babası aynı zamanda 'Türkiye Savaşta' kitabının yazarı ünlü Siyonist Zeev Jabotinsky'nin de yardımcısıdır. Bugünkü İsrail onun eseridir. İsrail'i sol kurmuştur ve 1967'den itibaren de sağa kaymıştır ve İsrail sağının ve Likud'un teori babası ise Jabotinsky'dir. Şimdi Netanyahu hem babasının hem de babasının amiri pozisyonundaki Jabotinsky'nin mirasını devralmıştır ve devam ettirmektedir. Ailesi, 60'da ABD'ye göç ettiğinde Bibi MIT'te ( Massachusetts Institute of Technology) mimarlık eğitimine başlamıştır. 67'de İsrail'e dönmüş ve askerliğini Tsahal saflarında tamamlamıştır. Sonra Sayeret Matkal içinde operasyonlara katılmıştır. Kaderi sık sık Ehud Barak'la kesişti ve birlikte operasyonlara katıldılar. Başbakanlık serüveninden önce bir müddet hariciyede çalışmıştır. Bibi, arkadaşları arasında kararlılığıyla tanınmaktadır. Filistin devletinden de isminden de nefret etmektedir. 1996 ve 2009 yıllarında iki defa başbakanlığa getirildi. Bibi, 6 Temmuz 2009 tarihinde Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı görüşmede yerleşimcilerin meskun olduğu toprakları Nazilerin tabiriyle hayat alanları olarak veya Almancasıyla Judenrein olarak tanımladı.

Böyle bir tarihi geçmişe sahip olan Netanyahu'nun ikonları da kendi cinsinden olmalı. Nitekim öyledir de. The Washington Post gazetesinden George F. Will, 'Netanyahu, the anti-Obama (August 12, 2010)' başlıklı yazısında Netanyahu'nun iki ikonundan bahsetmektedir. Bunlardan birisinin 150 yıl önce doğan Siyonizmin babası Theodor Herzl'in olması tesadüf olmasa gerek. İkincisinin de, Winston Churchill'in olması da bir tesadüf olamaz. Tam isabet iki seçim. Churchill İsrail'i Ortadoğu'ya yerleştiren insanlardan birisidir. Kendisini Siyonist olarak tanımlamıştır. Şüphesiz bu tanımı kendisinin yaptıklarıyla tıpa tıp örtüşmektedir. Bugün de Amerikan Başkanı Obama'nın Yardımcısı olan senatör Biden da kendisini böyle tanımlamıştır. Bu durumda 'ikonunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim' demek galiba en doğrusu olacaktır. Sözgelimi, Enver Sedat'ın ikonlarından birisi de Mustafa Kemal idi ve Netanyahu'nun ofisindeki bu iki ikonun fotoğrafa mümasil Sedat'ın oturma odasını da devasa bir Mustafa Kemal portresi süslemekte idi. Galiba Mısır'da Mustafa Nuhas Paşa'dan beri durum böyledir. Netanyahu ile ikonları birbirini tamamlamaktadır. Nedenine gelince, Herzl olmasaydı Siyonizm bir ideoloji olarak kuvveden fiile çıkamazdı. Siyonizm ideolojisi olmasaydı da İsrail kuvveden fiile çıkamazdı. Lakin 'ben bir Siyonistim' diyen Churchill gibi İngilizlerin devlet adamlarının yardımı olmasaydı da proje yarım ve akim kalırdı. Churchill sadece Netanyahu'nun ikonu değil aynı zamanda İsrail'in ipidir de. Kur'an-ı Kerim'de haber verildiği gibi Beni İsrail ya Allah'ın ipiyle ya da insanların ipiyle payidardır. Peygamberlik ve nübüvvet ağacının kesilmesiyle birlikte Yahudiler Allah'ın ipinden kopmuşlar ve kulların ipine sarılmış ve yapışmışlardır. Buna bazıları 'tehaluf mea'l akviya' yani güçlülerle ittifak da diyorlar. Bu İran Kralı Cyrus ile başlamış ve Churchill ile devam etmiş ve Harry Truman'la yolunu sürdürmüş ve İsrail'in çalı çırpısı olan Bush'larla günümüze gelmiştir. Dolayısıyla Churchill İsrail'in ipinden başka bir şey değildir ve Kur'an ifadesiyle 'hablu'm mi'nen-nas'tır. Allah'ın yerine kaim olan insanların ipidir. Allah'ın ipi olmaması esasında Beni İsrail'in Allah'ı unuttuğunu ve dolayısıyla bir sapma içine girdiğini gösteriyor. Hadislerde Deccal'ın Yahudiler arasından çıkacağı ve onlar arasında faaliyet göstereceği yönündeki ifadeler de meselenin bu yönünü aydınlatmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi