İki yabancı!
Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Osman Can! İkisi de hukukçu! İkisi de sosyal yanları güçlü kişiler!
İkisi de dernekçi!
Biri YARSAV başkanı, diğeri Demokrat Yargı Derneği eşbaşkanı!
İkisi de bizim için yabancı!
Kendilerine daha önceleri ne bir yerde rastladık ne de bir köşede oturup sohbet ettik!
Bütün aşinalığımız ekranlardan!
Ekranlarda önce Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu gördük!
Bize oldukça yabancı biriydi!
Gözleri çakmak çakmak, ağzından tükürükler saçarak konuşan kızgın bir adam vardı karşımızda!
Bağırıyor, çağırıyor, meydan okuyordu!
Ne yalan söyleyelim ekrandaki tip bize son derece itici geldi!
Belki doğru şeyler söylüyordu, belki haklıydı ama ekrana gelen görüntüleri ile son derece antipatikti!
Daha sonra ekranlarda Osman Can'ı görmeye başladık!
Osman Can da bizim için ikinci yabancıydı!
Ama konuşmalarıyla neredeyse gönlümüzde taht kurmayı başaran biri oldu!
Soğukkanlılığını hiçbir zaman elden bırakmıyordu!
Kendisine yönelik en haksız suçlamaları bile büyük bir olgunluk ile karşılıyor ve söz sırası kendisine gelince cevabı oturtturuveriyordu!
Sabih Kanadoğlu ile Osman Can'ı birlikte izlerken gözümüzde o kadar büyüdü ki!
Osman Can yılların hukukçusu Kanadoğlu'nu sözleri ile yerin dibine sokup çıkarıveriyordu!
Burnundan kıl aldırmayan Kanadoğlu'nun yetersizliğini yüzüne o kadar kibar vuruyordu ki, Kanadoğlu bile Can'ın karşısında sus-pus oluyordu!
Ekranlardan tanıştığımız iki yabancıdan Eminağaoğlu bizlerde son derece olumsuz etki bırakırken, Osman Can ise "Ekranlara tekrar çıksa da kendisini zevkle dinlesek" dediğimiz aranan bir tip oluveriyordu!
Osman Can'ın üzerimizde bu kadar olumlu etki bırakmasında hiç şüphesiz kendisini çok iyi yetiştirmiş bir hukukçu olması etkili oluyordu!
Kızmıyor, bağırmıyor, çağırmıyor ancak yeri geldiğinde dört dörtlük konuşarak bilgisini ortaya koyuyordu!
Bağırıp çağırarak gürültü çıkarmak yerine ne demesi gerekirse onu diyerek haklılığını tescil ettiriyordu!
Duyduk ki Osman Can'ın bu tavrı birilerini rahatsız etmiş ve kendisini Anayasa Mahkemesi'ne şikayet etmişler!
Doğrusu şikayet etmeseler şaşardık!
Farklı tiplerin onları rahatsız etmesinden daha doğal ne olabilir!
Netice itibarıyla bizim için iki yabancı olan Eminağaoğlu ve Osman Can konusunda diyoruz ki birini tanımaktan ne kadar mutlu ve bahtiyar olduk ama ötekini tanımış olmaktan dolayı aynı şekilde mutlu değiliz!
Evet ikisi de bize yabancı ama biri kendini sevdirdi öteki sevdiremedi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.