TSK’dan atılan Nazım Hikmet asker dergisinde
Nazım Hikmet Ran, Bahriye Mektebini bitirdikten sonra, deniz subayı olarak görev yapmaya başlar. Gelin görün ki, TSK’nın “yasadışı” olarak damgaladığı sosyalizmi benimsediği için ordudan atılır ve yıllar yılı kitapları “sakıncalı” listelerinde yer alır.
Nazım Hikmet’in TSK’yla ilişkilerinin kesildiği tarih 17 Mayıs 1921’dir.
Dosyasında ne mi yazıyor?
“Mehmet Nazım, öğrencilik yıllarında askeri disiplin içinde özensiz davranışları, şiir yazma merak ve becerisi, onu deniz subayı olmaktan uzaklaştırıp edebiyata yönelendirmiştir. “
Aslında Bahriye Mektebinde edebiyat öğretmeni olan Yahya Kemal’dir Nazım’ı şiire yönlendiren.
Aynı “disiplinsiz” Nazım, 5 Ocak 1918’de, çeşitli zamanlarda Din Felsefesi ve Fen Bilgisi derslerinde gösterdiği üstün başarıdan dolayı da, bütün tabur önünde, komutanlarınca takdir edilmiş, ödül sofrasında yemek yemiş ve 10 Ocak’da da Heybeliada’da gezi yapmakla ödüllendirilmişti.
Ve bunca yıl sonra, Deniz Harp Okulu dergisi, Nazım Hikmet’e iki tam sayfa ayırıyor.
Dergide Nazım’ın yaşam öyküsü anlatıldığı gibi, niye Bahriyeli olduğundan,
en başarılı derslerine değin bütün askerlik hayatı da gözler önüne
seriliyor.
Boşuna dememişler, gün olur devran döner diye...
Komciwan’dan mektup
Kürdistan Gençler Birliği (Komciwan) “Yetmez ama Evet” adı altında başlatılan kampanyayla, çoğunluğu Güneydoğu’da olmak üzere, onca sivil toplum örgütle birlikte, darbe sonrası 1982’de kaleme alınan anayasada yapılacak değişiklikleri destekleme kararı aldı!
BDP yeni bir anayasanın zorunluğunu öne sürerek Kürtleri, referandumu boykot etmeye çağrıyor. Ancak Türkiye’de bilinen güçler yerlerinde kaldığı sürece, yeni bir anayasanın kabul edilebileceğini düşünmek bile gerçekçi olmaz.
Bizler KOMCİWAN olarak, 12 Eylül referandumuna “evet” denmesini savunuyor ancak reformların devam etmesini, daha demokratik, sivil, yeni bir anayasanın oluşturulmasını istiyoruz.
Tüm Kürtleri ve demokratları, bizimle birlikte “YETMEZ” AMA “EVET” demeye çağrıyoruz!
İzmir Limanı’nın özelleştirmesinin iptali!
Başbakan Tayyip Erdoğan, İzmir limanının özelleştirilmesinin iptaline dikkat çekti.
Şimdi, İzmir liman ihalesini Çin’li dev bir firma almıştı.
İptal edilince, firma gitti, Pire Limanı’nı aldı! Ve firma geçenlerde bir açıklama yaparak Pire Limanı’nı, Akdeniz’in en büyük limanı yapacağını bildirdi.
Rusya deniz üssü istiyor.
Biz vermezsek, Yunan adalarından birini “satın alıp deniz üssü kuracak!”
Aynı tezgaha ikinci kez gelmeyelim.
Kendi ayağımıza kurşun sıkmayalım.
Çin firmasını yitirdik, Ege’yi kaybatmeyelim bari!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.