Engin Ardıç

Engin Ardıç

Zırvanın doruğu

Zırvanın doruğu

Evet çıkacağını anladıkça huysuzlananlar her numarayı deneyeceklerdi... Bunu biliyorduk...
Pusulalara itiraz, mühürlere itiraz, sonuçlara itiraz, ampul kafalılara itiraz falan gibi.
Ama bu kadarını doğrusu biz de tahmin etmemiştik.
Hokkabazlığın böylesine benim ilmim kifayet etmiyor efendim!
Bakın ne dediler:
"Referandumda evet oyları yüzde 70'in altında çıkarsa bunu hayıra yormak lazım. Zaten böyle bir oylamada 'asgari kabul' eşiği bu olmalıdır."
Yok yahu?
Nedir bu koçum, "bürokrasi barajı" gibi bir şey mi?
Yüzde 69 evet çıksa, "dağdaki çoban" edebiyatı başlayacak demek ki...
Seçimde kaç olmalıdır peki? Ona niçin itiraz etmiyorsunuz? Kendinize yontmanız için düşmanınızın yüzde kaçı geçememesi gerekiyor?
Yüzde 53 alan adamı yok saymak, yüzde 39'da kalan Kılıçdaroğlu'nu "seçimi kazanmış" gibi pazarlamak yani... Bu kadar mı düşecektiniz yerlere?
Bu referandum "cumhuriyeti sevenlerle sevmeyenler arasında" geçecekmiş... Öyle dediler.
Pes.
12 Eylül'de işkence gören cumhuriyeti sevmiyor, demokrasi isteyen de Atatürk düşmanı...
Biz cumhuriyeti severiz, padişahçı değiliz.
Ama cumhuriyetten sizin anladığınız ve sevdiğiniz "bürokrasi diktasını" anlamıyoruz.
1923 cumhuriyetini istiyoruz. 1925 model "modifiye" cumhuriyeti değil.
Yani bütün siyasi partilerin serbest olduğu, basına baskı yapılmayan, rejim çerçevesi içinde kalmak şartıyla herkesin her düşündüğünü söyleyebildiği düzeni... En küçük bir eleştiri sahibine "Atatürk düşmanı" diye insafsızca hırboluk edilmeyen dönemi... İsmet Paşa'nın cumhuriyete henüz "el atmamış" olduğu dönemi. Örneğin, Atatürk'ün direktif ve onayıyla kurulan Serbest Fırka'ya (liberal partiye) seçim sonuçları "istendiği gibi" çıkmayınca "kendi kendini feshetmesi" yönünde baskı yapılmayan bir cumhuriyeti. Örneğin, "Atatürk'ü sevmek ibadettir" demiş olan bir cumhurbaşkanının düzmece bir mahkemede idama mahkum edilmediği bir cumhuriyeti.
İkide bir "1923'e dönelim" diyen siz değil miydiniz? İşte size fırsat.
Darbelerle kurulan 1960 ve 1980 cumhuriyetlerini eleştiriyoruz. Yalnızca eleştiriyoruz, "sizinkiler" gibi gizli örgüt falan kurup adam öldürmedik. Yalnızca fikir beyan ettik.
Halk da bu konuda ne düşündüğünü iki hafta sonra oylarıyla gösterecek.
Size de çaresizliğin zavallı somurtkanlığı ve çapsızlığın dorukları kalacak.

Düşmanlarımdan ben de özür dilerim
Şu İzmir'de fabrikası olan komünist meselesi... "Boz Mehmet" diye hatırlıyordum, değilmiş. Düzeltir ve özür dilerim.
Ama böyle bir adam var. Olduğundan kesinlikle eminim. Attila İlhan da anlatmıştı. Seksenli yıllarda hakkında yazılar da çıkmıştı. Kaç gündür hafızamı zorluyorum, gerçekte kim olduğunu araştırıyorum, bulup da hatamı düzeltmeme fırsat vermediler.
Zarar yok. Düşmanlarıma kırk yılda bir "Engin Ardıç'ın açığını yakaladık" keyfini tattırmak da benim için bir zevktir. Sosyaldemokrat yöneticiler hukukta "sanığın da savunmasını almak" şeklinde bir uygulama olduğunu hatırlayınca daha da mutlu olacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi