Al birini vur ötekine
Bir kez daha sorduk.
“Anayasa değişikliği için yapılacak referandumda tercihiniz ne olacak” diye.
Geçtiğimiz ay düzenlediğimiz ilk anketimize yaklaşık 200 bin kişi katılmıştı.
Yüzde 65.4'ü "evet" derken, "hayır" 54 bin 273 ile yüzde 33.1'de kalmıştı.
Bir aylık süreçte "evet" ve "hayır"da ne gibi değişiklikler oldu?
“Evet”teki artış sürüyor mu?
Bu soruların cevabı içindi ikinci anketimiz.
Anketimizin detaylı sonucunu haberimizde göreceksiniz.
Evet, “evet” oyları artıyor.
Gün geçtikçe kararsızlar karara varıyor, hayırcılar “evet”e dönüyor görüşünü doğrular nitelikte bir sonuç.
Referandum öncesi son bir kez daha soracağız.
“Evet mi hayır mı” diye.
Bir kez daha test etmiş olacağımız bu görüşün ne kadar isabetli olduğunu aslında siyasi parti liderlerinin söylemlerinden de anlamak mümkün.
AK Parti lideri Recep Tayip Erdoğan mitinglerde olabildiğince rahat.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ise bunu söylemek güç.
Sakin biri gibi gözükse de büyük bir hezimet yaşayacağının korkusunu yaşıyor içten içe.
Nitekim olmadık yöntemlere başvuruyor.
Bir dediği bir dediğini tutmuyor.
Batı’da başka Doğu’da başka söylem içine giriyor.
Pot üstüne pot kırıyor, çark üstüne çark ediyor.
İşte son olarak memleketinde çıktı “genel af”tan bahsetti.
Bir önceki Van mitinginde meydanda incin top oynayınca…
Batı’daki söylemlerini bir kenara bırakarak, “genel af” vaadinde bulundu.
Oysa bir iki hafta önce Çanakkale’de “açılım politikası”nı eleştirirken hükümeti bölücülükle suçlamış ve “açılım politikalarını lanetliyorum” demişti.
Şimdi Doğu’da çıkmış teröristlere genel aftan söz ediyor.
Anadolu’da bu gibi durumlarda “Bu ne perhiz, ne lahana turşusu” diye sorulur.
Aynen öyle.
Ha şu var…
Sanmayın ki bu durum, halkın çoğunluğunu, memleket için hayırlı olacağını düşündüğü “hayır”a çekememenin verdiği üzüntünün bir sonucu.
Hayır…
Bu halin perde gerisinde “kendisini o koltuğa getirenlerin yüzlerini kara çıkarmış olma endişesi” ve nihayetinde “koltuk telaşı” yatıyor.
Referandumdan çıkacak sonuç Kılıçdaroğlu için bir karne niteliğinde olacak.
Her “evet”, Kılıçdaroğlu’nun karnesine bir “zayıf not” olarak yansıyacak.
Bu daha ziyade sol çevrelerde dillendiriliyor.
Özelliklede Baykal çevresinde.
Baykal referandum sonucunu bekliyor, avucunu ovuşturarak.
“Benden yardım istemiyorlar” demeci de sırf, hezimette payının olmayacağını peşinen ilan içindi.
Baykal da çok iyi biliyor ki, referandumda halkın çoğunluğu “evet” diyecek.
Yüzde 49 “hayır” bile Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sallayacak.
Pozisyonunu, sonrasında kullanacağı argümanları şimdiden hazır ediyor Baykal.
***
Hiçbir siyasetçi bu şekilde siyaset arenasından silinip gitmeye razı gelmez.
Hele ki Baykal, doğru düzgün Başbakanlık yüzü görmemiş bir siyasi lider, Baytok kasetiyle siyasi hayatının sona ermiş olmasını kabullenmez.
Kabullenmiyor da.
Ve referandumun geçmesini bekliyor.
O günün gelmesini iple çekiyor.
Kılıçdaroğlu bunun farkında.
Bu telaş, bu çarklar, bu potlar bundan.
***
Baykal yeniden CHP Genel Başkanı olsa ne olacak?
Bugün ne tesadüftür ki CHP’nin resmi internet sitesindeki milletvekilleri listesinde bile Baytok’un hemen üstünde olan Baykal, bu rezilliği hafızalardan nasıl silecek?
En fazla listeyi alt üst eder.
Peki ya milletin hafızası…
Ona da format mı atacak?
Anadolu’da bu gibi durumlar için de “Al birini vur ötekine” denir.
Yine ne güzel de demiş Anadolu.
Anadolu’ya hep kulak vermeli.
Öyle değil mi?
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.