Meydanların hafızası
Halkoylaması ile ilgili siyasi parti liderlerinin yürüttüğü kampanyaların, başladığı yerde durmadığını fark etmemek mümkün değil. Kampanyanın başlangıcında kullanılan birçok kelime, kavram, sembol sonunda piyasadan çekildi.
Devlet Bahçeli, malum “ip” elinde propagandaya başlamıştı. Sahi o “ip” şimdi nerede?
Kemal Kılıçdaroğlu, havuzlu villayı slogan yapmıştı. Bugünlerde havuzdan, villadan söz ettiği yok!
Bir aralar, askerî vesayetin dayanağı olarak kullanılan TSK İç Hizmet Kanunu ve onun meşhur bir maddesi ile ilgili tartışma alevlenmişti. AKP samimi olsaydı, bu maddeyi de değiştirirdi! CHP’nin bunu öne sürmesi üzerine, iktidarın “Hazırlayın teklifi, kanunlaştıralım” demesi, bir istismar konusunu ortadan kaldırıverdi.
Mevzu Anayasa... Günübirlik bir konu değil. Bu ciddi konunun ciddiyetine yakışır şekilde ele alınması, onunla ilgili değişikliklerin de aynı ciddiyetle değerlendirilmesi lazım. Fakat muhalefet liderleri en baştan konunun ciddiyetiyle mütenasip olmayan bir tutum takındılar. İşi bir iktidar yıpratma faaliyeti olarak gördüler.
Anayasa değişikliği ile ilgili halkoylamasına sunulan metnin gerçek bir eleştirisini ne Bahçeli, ne de Kılıçdaroğlu vatandaşın huzurunda yapabildi.
12 Eylül ‘Darbe Anayasası’ndaki değişikliğin yeni bir 12 Eylül Anayasası olduğuna bizi inandırmaya çalışıyorlar.
Evren Anayasası, Erdoğan Anayasası ile değiştirilmek isteniyor! Mahiyet farkı yok!
Böyle toptan bir ret, ister istemez metin üzerinde düşünmeyi, eleştiri üretmeyi ortadan kaldırıyor. Liderleri sürekli konu dışına, saded haricine çıkarıyor.
Devlet Bahçeli Sivas’ta bir ara metne girer gibi oldu. Meğer Tayyip Bey, bu değişiklikle PKK’nın siyasallaşmasının önünü açıyormuş. Anayasa değişiklik metninde böyle gizli bir marifet varmış!
Bahçeli, açıkça “şu madde şöyle tefsir edilebilir” demiyor, diyemiyor.
Sadece ayak üzeri komplo üretiyor.
O böyle konuşurken, neyse ki, komşu vilayetin merkezinde cephe arkadaşı, mutasavver koalisyon ortağı CHP’nin kaset mahsulü lideri “genel af” bombasını patlatmasın mı?
Devlet Bahçeli’nin bu sürprizden çok etkilendiği, sonraki konuşmalarından kolaylıkla anlaşılabilir!
Neden liderler kampanyanın başındaki iddialarını unutmak zorunda kalıyorlar?
Çünkü kamuoyu, yeni verilerle bilgilendiriliyor.
Mesela Apo’nun idam edilemezliğinin MHP katkısıyla sağlandığı delilleriyle ortaya konuluyor.
Havuzlu villa tantanası, yeni CHP liderinin inşaa halindeki havuzlu villasının ortaya çıkmasıyla fosluyor.
Böyle durumlarda halk “değiştir!” diyor. Liderler de yeni bombalar patlatmak zorunda kalıyorlar.
Bunlara bomba demek doğru mu?
Bunlara dense dense balon denir!
Biz yazıyı yazarken, bir gazetenin Kuzey Irak’taki yapılanmaya ve onun lideri Barzani’ye, MHP’nin de içinde bulunduğu koalisyon döneminde 8 milyon dolar para yardımı başta olmak üzere, silah-mühimmat yardımı da yapıldığı yazılıyor. Savunma bakanı da MHP’li!
Meydanların hafıza yoksunu olmadığı, bu kampanya sırasında bir defa daha ortaya çıktı. 12 Eylül referandumunun en büyük garantisi bu!
•
Aziz dostum, gönül adamı Feyyaz İbrahimhakkıoğlu’nun vefatını teessürle öğrendim. Kendisine rahmetler, yakınlarına sabır niyaz ediyorum. Başımız sağolsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.