Aziz Üstel

Aziz Üstel

Silin Sezen Aksu’yu demokrat İzmir olsun faşist İzmir

Silin Sezen Aksu’yu demokrat İzmir olsun faşist İzmir

Ben, kendimi bildim bileli, İzmir ‘demokratlığıyla’ övünür.
Hatta ‘Demokrat İzmir’ deyişi öylesine yerleşmişti ki siyasi sözlüğümüze, birçok parti kuruluşunu bu kentte, ilk açık hava toplantısını Konak Meydanı’nda yapmıştı zamanında. Uzun yıllar boyunca, siyasi yaşama ilk adımını atan partiler İzmir’in demokratlığını, her görüşe saygılı oluşunu, ülkedeki huzur ve barışı simgelediğini öne sürerek, kuruluşlarını bile bu ilde açıklamışlardı. Şimdilerdeyse, İzmirli kendini bilmez, demokrasiyi içine sindiremeyen, terbiyesizliği kendine yaşam biçimi seçmiş kişi ve gruplar, iki gün sonraki referandumda ‘evet’ oyu vereceğini söyleyen, bu kentin yetiştirdiği en büyük sanatçı Sezen Aksu’yu ‘silip atmaktan’ ve ‘İzmir’de doğup büyüdüğü için ondan utanmaktan’ söz ediyorlar ulu orta!

Yani ‘demokrat İzmir’in ‘faşist İzmir’ olduğunu ilan ediyorlar bir bakıma! Eski İzmirliler’le konuştuğunuz zaman, size ‘son yıllardaki göç’ gibisinden mazeretler öne sürüyorlar, İzmir’de kimilerinin böylesine demokrasiye sırt çevirmesinin gerekçesi olarak.

Gerekçe salt göç olamaz. Böylesine yoğun göç yaşayan başka iller de var Türkiye’de.

Demokrasinin İzmir’i yavaş yavaş terk ettiğini bendeniz, ilk kez rahmetli Attila İlhan’dan dinlemiştim.

“Sanayi İzmir’den demir alıp başta İstanbul olmak üzere başka illere gitti. İzmir her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Gençler iş bulamıyor. Emekliler şehri oluyor Ege’nin incisi. Kent nüfusu yaşlandıkça, yeni fikirler, düşünceler, çağdaşı yakalama, günümüzle kucaklaşma gibi arayışlar ve dürtüler de yavaş yavaş kayboluyor. İzmir geçmişte yaşamaya başlıyor... geçmiş güne egemen oluyor...”

Bu tahlil, bana sorarsanız, referandumda evet diyeceği için Sezen’i silip atacağını söyleyen ve İzmirliyiz diye bağırıp çağıranları çok iyi tanımlıyor. ‘Carpe Diem’... Yani günü yakalamak, doyasıya yaşamak, geleceğe umutla ve güvenle bakmak için kolları sıvayıp çalışmak inanç ve inanışı, silinmiş, kimi örümcek kafalılarca İzmir’den. Gerçek İzmirliler’se bir gün kentin dizginlerini bu örümcek kafalıların elinden geri alacaktır, hiç kuşkunuz olmasın! Ne de olsa Osman Kibar’ın da Burhan Özfatura’nın da İzmir’idir bu kent!



Dubrovnik Rixos’ta bayram

Hırvatistan’ın gerçekten rüya kenti Dubrovnik’te, muhteşem bir otelde, Rixos’ta Ramazan Bayramı’nın birinci günü. Otelin Şefi Özgür ağzınıza layık yemekler hazırlamış, Hırvat’ı, Alman’ı, İngiliz’i ve çok sayıda Amerikalı’sıyla Türkü Özgür’ün önümüze çıkardığı yemeklere dalıyoruz ki, soluk almamacasına.

Otelde çeşitli turlarla gelmiş yüze yakın Türk var. Önümüz göz alabildiğince deniz, her taraf pırıl pırıl, tertemiz, fiyatlar, inanın Türkiye’den ucuz, Rixos çalışanları, konukların bir dediğini, iki etmemek için koşuşturuyor gün 24 saat.

Otelden girdiğiniz an lokumlarla karşılıyorlar sizi; başta Türkçe, her dilde hoşgeldiniz diyorlar. Yüzler gülüyor, siz hort zort etseniz bile, saygıda kusur etmiyor Rixos çalışanları.

Yolunuz Rixos Libertas Dubrovnik’e düşerse ki mutlaka düşmeli ve de mutlaka buraya gelmeyi, “ölmeden önce yapılacak 100 şey “ listesine eklemelisiniz, iki şeyi unutmayın. Sabahları “Osmanlı Kahvaltısı” yapmayı ve de Lalezar Reastaurant’ta akşam yemeği yemeyi...

Size Rixos Dubrovnik’ten hayırlı, sevdiklerinizle birlikte mutlu bir Ramazan Bayramı diliyorum efendim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi