Laf bitti. Tamam. Söylenecek bir şey kalmadı. Herkes eteğindeki taşı döktü. Hangi taşın kimin kafasını yardığı, pazar akşamı anlaşılacak.
Yirmi dört saat kala, daha hiç gereği yok artık, kabul edilirse şu şöyle olacak, edilmezse bu böyle olacak diye insanları yormanın...
Gidin açık havada gezin dolaşın, el öpme turlarınızı bitirin, akşam Sırbistan maçını seyredin, yatın uyuyun. Sabah da gönül rahatlığıyla gidin oyunuzu verin.
"Dışa katlamayı" da unutmayın, bir sakatlık çıkmasın!
Hoşlarına gitmeyen anket sonuçlarına sansür koyanlar da, utançlarıyla başbaşa kalsınlar. "Vicdanlarıyla" demedim çünkü onlarda öyle bir şey yoktur.
Daha da uzatmayalım kavgayı gürültüyü.
Bazı arkadaşlar "niçin" sorusuyla lafa başlıyorlar ve niçin hayır oyu vereceklerini uzun uzadıya anlatıyorlar. Son dakikada iki kişiyi daha etkilerlerse mutlu olacaklar.
Bizim de "niçin evetimiz" bellidir.
Ama buna bir "unsur" daha ekleyeceğim:
Adalet Hanım için evet.
Yok canım, karikatürcü esnafının çizmeye bayıldığı bir eli terazili bir eli kılıçlı, gözü bağlı adalet simgesinden sözetmiyorum.
Somut bir Adalet Hanım'dan sözediyorum: Adalet Ağaoğlu.
Bu ülkede birkaç gün önce iğrenç bir olay oldu.
Yok yahu, ilgisiz müzik topluluklarının konserlerinde kendini yırtık dondan çıkar gibi sahneye savuran başka tür esnafı da kastetmiyorum. Onların durumuna iğrenç değil, dense dense "içler acısı" denir. Esnaf Dernekleri Konfederasyonu'na havale edilecek bir bozkır kurnazlığı... Piyasaya mal vermekte haksız rekabete girer mi girmez mi, karar onların olsun.
Bu ülkede, birkaç gün önce, Adalet Ağaoğlu'na yumurta atıldı.
Adalet Hanım referandumda evet diyeceği için.
Adalet Hanım, seksen bir yaşında. Açıkladığım için özür dilerim.
Biz çok şükür hiçbir zaman ne Mina Hanım'a yumurta attık ne de Türkan Hanım'a... Bu kadar küçülmedik. Güldük geçtik.
Ama bu ülkede, kendini Adalet Hanım'dan "daha solcu" zannedebilen bazı densiz piçkuruları, onların babalarının bile daha doğmamış olduğu yıllarda sol edebiyatın en güzel örneklerini vermiş nineleri yaşında bir sanatçıya, Adalet Hanım'a yumurta attılar.
Adalet Hanım yalnızca "fikrini söylediği" için.
Birçok başka nedenin yanısıra, Adalet Hanım'a yumurta atıldığı için oyum evet.
Kendine solcu süsü vermekten utanmayan rezil faşistlere karşı oyum yüz kere değil, bin kere evet.
Yumurtalarını toplayıp tarihin çöp sepetine bıraksınlar.
Bizim gazetenin önüne değil, pislik temizlemekten usandık.