Türkiye Büyük Millet Meclisi meclis olalı böyle kepazelik görmemişti. Bir örtülü hanım, Merve Kavakçı; milletvekili olarak seçilmiş ve Meclis’e bütün işlemler tamamlandıktan sonra sıra yemin etmeye gelmişti…
Bülent Ecevit sağdı ve başbakandı.
O gün öldü!
Hayır intihar etti!
Bir hanıma karşı yüksek dozda şiddet kullanıldı. Bu Meclis’de bir ilk idi ve her halde tekerrürü mümkün değildir.
Emir büyük yerdendi. Rejimin üniformalı (ve müsellah) yüksek rütbeli rahipleri “bu kadın Meclis’e sokulmayacak” deyu buyurdu. Ecevit, “başüstüne bakanı” olarak emir tekrarı yaptı ve Meclis’teki askerlerini koro halinde bağırttı: Dışarı! Dışarı!
Meclis’in tavanı hâlâ o günkü böğürtüleri saklıyor mudur acaba?
O höykürtüler Meclis tutanaklarını kirletmeye devam ediyor. Keşke mümkün olsa da, zabıtlardan bu utanç verici bölümleri tamamen çıkarabilsek!
Merve Hanım Meclis’e ne adına sokulmamıştı?
Batı değerleri adına, Avrupa aşkına!
Laiklik onların değeri değil miydi?
Hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başörtüsü hakkında karar vermemiş miydi? Bu örtülü kadınlar bizi “medeni dünya”nın karşısında hacil düşürmüyor muydu?
Ecevit açıkça böyle düşünüyor muydu? Bilmiyoruz. Ama ona talimat verenlerin böyle düşündüklerinden şüphe edilmez.
Şimdi Ecevit yok... O intihardan sonra daha bir müddet yaşadı, ona yaşamak denirse!
Onu Meclis’te “bu kadını atın!” diye konuşturanlar, bir süre sonra, iktidardan uzaklaştırmak için çeşitli yollara başvurdular.
Bu yollardan biri de hastaneye yatırıp, sağlığı ile oynamaktı!
Ecevit şimdi yaşasaydı ne yapardı?
Hoş eşi hanımefendi yaşıyor. O onun adına bir şeyler yapabilir!
Sonra CHP’nin kadın vekilleri, Arıtmanlar, Serterler, Aratlar ne yaparlar?
Bir örtülü hanım, Hayrünnisa Gül. Türkiye’den. Yüksek tahsil yapması, ismi geçenlerin sahip olduğu zihniyet yüzünden engellenmiş bir Türk vatandaşı… Kayıt yaptırmak için DTCF’nin kapısından çevrilmiş bir öğrenci. Türkiye’nin Meclis’inde değil konuşması, bulunması bile istenmeyen bir hanım, nerede konuşacak biliyor musunuz?
Avrupa Parlamentosu’nda!
Bayan Ecevit, Bay Ecevit’in posterini al ve koş! Bütün Avrupa dillerinden “Dışarı! Dışarı!” pankartları yazdır!
Arıtman, Serter ve Arat üçlüsü vokal için Avrupa Parlamentosu’nun yolunu tut. “Dışarı! Dışarı!” sedalarınız Avrupa göklerinde yankılansın.
Bakarsınız Avrupa sesinizi duyar!
Ecevit’in kemiklerinin sızlamasının önüne geçersiniz belki de!