Beyazsın ama adam değilsin
Eyvah Malezyalaşıyoruz”un mucidi Ertuğrul Özkök, bir Ufuk Güldemir mamulatı olan “Beyaz Türk” kavramını aldı; kendisini “kentli, laik, ilerici, çağdaş” ilan eden toplama kalabalığa “şemsiye isim” yaptı.
Beyaz Türk yeni aristokrasi değilmiş, bir tavrın adıymış...
Öyle olması da gerekir.
Irka, kana, asalete istinat eden bir kavramlaştırma olmadığını anlamak için Emre Kongar olmak gerekmiyor.
Elbette bir tavrın adıdır, elbette bir gustoya ya da yaşam ortaklığına işaret etmektedir, elbette kendisini öyle hissedenlerin altında toplaşacakları şemsiye işlevi görmektedir, görmelidir...
Peki Beyaz Türk’ü, biz normal insanlardan ayıran nedir?
Okuduğu kitaplar mı?
İzlediği filmler mi?
Devam ettiği mekânlar mı?
Sadece “yaşam ortaklığına” ya da “yaşam farklılığına” işaret eden bir ayrıştırma öznesi olsaydı işimiz kolaydı. Kendimizi bu şemsiyenin altına atar rahatlardık. Ya da meşrebimize uygun bir şemsiye bulurduk.
İlber Ortaylı’nın manifest Beyaz Türk çıkışından sonra işin rengi değişti. Daha doğrusu, Ortaylı’nın “komik olmayalım arkadaşlar” şeklinde özetlenebilecek çıkışı, kendisini “Beyaz” olarak tanımlayan arkadaşlara “durum tashihi” yaptırttı.
Beyaz Türklük, sadece bir “gusto birliğine” işaret etmiyormuş. Aynı zamanda siyasal ve ideolojik bir tavrın adıymış.
Yani?
Yani, referandumda “hayır” oyu kullanmış yüzde 42’lik kesim de Beyaz Türk kapsamına giriyormuş.
Bu durumda Tuncelilileri de Beyaz Türk saymamız gerekecek.
Hem Kürt, hem Alevi, hem Beyaz Türk...
Özkök de kendince bir şemsiye açmış, “kentli, laik, çağdaş AK parti karşıtı” olarak tanımlanabi
lecek unsurları özenle altına tıkıştırmıştı ama, bu büyüklükte bir şemsiyenin olabilirliği, altında toplananların siyasal tercihlerine baktığımızda, pek mümkün görünmüyor.
Kürt ve Alevi olan, CHP’ye oy veren bir Tunceliliyle, Türkmen ve Sünni olan, MHP’ye oy veren bir Yozgatlıyı hangi ülkü beraberliği, hangi yaşam ortaklığı temelinde bir arada tutacaksınız?
İktidar partisi karşıtlığı temelinde mi?
Bu mu derdiniz?
Maksat iktidar partisi karşıtlığıysa ve bir “cephe siyaseti” oluşturmaksa, neden daha uygun bir plato bulmuyorsunuz? Gül gibi CHP şemsiyesi neyinize yetmiyor? Hem laik, hem çağdaş, hem de ölümüne iktidar partisi karşıtı olanların rahatlıkla kendilerini ifade edebilecekleri en uygun plato...
Özkök’ün açtığı şemsiye daha açıklayıcı bence.
Diyor ki Özkök mealen, “Beyaz Türk hem içki içer hem namaz kılar, hem laiktir hem dindardır, hem çağdaştır hem muhafazakârdır, hem yüzünü batıya dönmüştür hem ulusalcıdır, hem keldir hem foduldur... Bununla birlikte demokrattır, fikirlere saygılıdır, ötekine tahammüllüdür, ordusunu sever, milletine tapar...”
Özkök’ün Beyaz Türk’ü, daha çok “çorba”ya benziyor.
Kafasının karışık olduğunu sanıyordum...
Eklektikmiş de...
Ben de tam tersini düşünüyordum oysa... Özkök’ün açtığı şemsiyede kendisine yer bulabilmiş “kurtulmuşlar” hiçbir zaman demokrat olmadılar... Buna ihtiyaç da duymadılar. Ne fikirlere saygı duydular, ne de ötekine tahammül gösterdiler. Bkz. Türkiye’nin siyasal tarihi...
Bilakis, “öteki” fikriyatını derinleştirdiler ve kendilerini ürettikleri bu karşıtlık üzerinden tanımladılar.
Beyazlıklarına bir şey demem ama adam değiller...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.