MalikiKarzai ve ortakları
Bugün Irak ve Afganistan, rüşvet çarkıyla yönetiliyor. Bunu peş peşe patlak veren skandallardan anlıyoruz. Her türlü yolsuzluk var. Buna mukabil, Wikileaks'in de ortaya koyduğu gibi, Maliki hükümeti gibi hükümetler ABD'nin sadece siyasi vekaletini deruhte etmiyorlar aynı zamanda kirli işlerinin de bekçiliğini ve takipçiliğini yapıyorlar. Bu anlamda, Irak'ta ölüm mangalarının yerini işkence mangaları almış bulunuyor. Bu bağlamda, İşin en esrarengiz tarafı görünmeyen ABD-İran ortaklığıdır. Bu ortaklık hem Afganistan hem de Irak'ta bütünce hızıyla ve kapsamıyla sürüyor. En son İran'ın yılda bir kaç defa çanta içinde Karzai'ye para(siyasi rüşvet) gönderdiği tespit edildi. Onun ötesinde Karzai de İran'dan çantalar dolusu para aldığını itiraf etti. Böyle bir şey Batı ülkelerinden birisinde olsa Karzai gibi birisi mutlaka ve anında istifa ederdi. Ya da azledilirdi. Ama Fransız deyimiyle Afganistan idaresi şarka özgü olmalı. Şarka ne verirseniz gider! Şarka getirdiğiniz demokrasinin karşılığı da bu olmalıdır! Karzai kardeşler ABD'nin Afganistan'daki eli ayağı ve kolu kanadı mesabesindedir. Bütün sektörlerde Amerikan çıkarlarını gözetiyorlar. Hamid Karzai siyasette, Ahmet Veli Karzai gibiler ise uyuşturucu trafiğini maharetle yönetmekte Amerikalılara yardımcı oluyorlar! ABD baştan beri kirli bir ortaklık tesis etmiş ve İran da 'düşmanımın düşmanı dostumdur' fehvasıyla bu kirli ortaklığın parçası haline gelmiştir. İnkar edilemez bir biçimde İran rüşveti bu ülkenin kukla Hamid Karzai'yi desteklediğini ortaya koymaktadır. İkincisi, Nuri Maliki aynen İran desteği sayesinde Şii partilerin ikinci dönem için desteğini alabilmiştir. Mukteda Sadr da İran baskısıyla Maliki'ye teslim olmuştur. Maliki ile kanlı bıçaklı olmasına rağmen sonunda onu desteklemek mecburiyetinde kalması İran baskısı nedeniyledir ve hareketi de bunu itiraf etmiştir.
Şii kanat Irak'ta iktidarı kaybetmemek için he türlü Makyavelizmden medet umuyor. Sözgelimi, Nuri Maliki, aleyhindeki dengeleri değiştirmek için her önüne gelene rüşvet dağıtıyor. Mısır'ı Allavi'den koparabilmek için bu ülkeye her türlü ekonomik imtiyaz vermeyi teklif etmiştir. Daha önce Hekim grubunun hilafına Kürt partilerine Kerkük'te imtiyaz vermeyen ve federalizme karşı çıkan ve mesafeli tutumuyla dikkat çeken Nuri Maliki tutku derecesinde sevdiği ve perestiş ettiği iktidarını korumak ve ikinci defa başbakan olmak için Kerkük meselesindeki tutumundan vazgeçmiştir. He türlü siyasi ve iktisadi rüşvete açık hale gelmiştir. Dolayısıyla hem Irak hem de Afganistan bu şekilde rüşvet çarklarıyla idare edilmektedir. Hak hukuk da rüşvet çarkları arasında heder olmaktadır. Amerikalılar da Sadr'ın siyasi desteğine itirazları olsa da Maliki'ye itirazları bulunmuyor. İran'la birlikte ikinci kez iktidarının yolunu döşemeye çalışıyorlar. Aynen İran ile ABD arasında Afganistan ve Irak'ta, Soğuk Savaş döneminde SSCB ile ABD arasındaki muvazaa oyununa benzer bir oyun oynanıyor. Sûreta ideolojik savaştalar lakin çıkar ve menfaatte ortaklar! İran'ın her iki yakasında bulunan ülkelerdeki iki Amerikan kuklası da ayrıca İran tarafından desteklenmektedir. ABD Afganistan'da Pakistan'a kirli işlerini yaptırıyor ve Kaide'yi ve Taliban'ı kovalatıyor. İranlılara da siyaseti dizayn etme ruhsatı veriyor ve onlar da Karzai gibilerini destekliyor. Al gülüm ver gülüm bir ilişki.
Bunun gizlisi saklısı da yok. Geçenlerde Richard Holbrooke Afganistan'ın geleceğini görüşmek üzere İran'ı masaya davet etti. Bu ülkede İran ile ABD aynı cephede. Bu cephede ayrıca görünmez bir biçimde Hindistan da bulunuyor. Dışlanmış tek ülke ise Pakistan görünüyor. Karzai İran'dan rüşvet alma olayında cürmü meşhut halinde (gotcha) yakalanmıştır. Lakin bu ilişkiyi komşularla iyi ilişkileri geliştirme babındaki Amerikan tavsiyelerine bağlamıştır. Haksız mı? Hayret bir şey doğrusu! ABD Türkiye gibi ülkelerden İran'dan uzak durmasını isterken Karzai gibilerini teşvik ediyor. Ya da daha yalın bir ifadeyle kendisi hem Irak ve hem Afganistan'da İran ile iş tutarken ve ortaklık kurarken bir şey olmuyor ama Türkiye gibi ülkelerden bu ülkeden uzak durmasını istiyor. Yetti bu riyakarlık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.