"Recim Yoktur" demiştim
Pezdevî'nin Usul'üne yazılan Keşfü'l-esrar isimli şerhten :
2/533 vd.
Meşhur haberde (hadiste) manevi bakımdan olmasa da şekil yönünden bir çeşit şüphe vardır. Çünkü bu da aslında haber-i vahidir, ikinci ve üçüncü nesillerde yalan üzerine birleşmeleri düşünülemeyecek kadar çok kişi tarafından rivayet edildiği için manevi bakımdan mütevatir gibi kabul edilmiştir. Bazı Şafiîlere göre bu da haber-i vahide katılır ve ancak zan ifade eder... Hanefilerden İsa b. Eban ve daha başka bazılarına göre meşhur hadis ile mutlak nesih caiz değildir, ama ona denk olan "Kur'an hükmüne ek yapmak" caizdir.
2/536
Haber-i vahid amelde delil olur, ama ilim ifade etmez. Bazılarına göre ise haber-i vahid ile amel caiz değildir.
2/545
Gazzali der ki: Haber-i vahidin ilim ifade etmediği kesin olarak bellidir...
3/42
Fukahanın çoğuna göre haber-i vahid ile had sabit olur (had denilen belli ve değişmez cezalara bu haberler delil teşkil eder). Ebu'l-Hasen el-Kerhi ve Şemsü'l-eimme'ye göre ise haber-i vahid had için delil olamaz. Haber-i vahide şüphe vardır ve hadler şüphe üzerine düşer, uygulanmaz.
2/534
Meşhur haber ile Kur'an nassına hüküm eklenebileceğinin örneği recimdir. Evli veya dul (muhsan) olan zâniye recim cezası uygulanacağı Peygamberimizin Mâiz'i ve daha başkalarını recmetmesi ve şu hadise dayanır: Dul ile dul zina ederse yüz sopa vurulur ve taş ile recmedilirler.
"Zina eden erkek ve kadına yüz sopa vurun" mealindeki ayet evli, dul ve bekar olanların tamamına aittir. Recim hadisiyle muhsan olanlar çıkarılıp onlara recim var denince mana ve hüküm bakımından nesih gerçekleşmiştir.
Buna tahsis denemez; çünkü tahsiste tahsis eden nas ile tahsis edilen nas aynı zamanda gelecek ve aynı güçte olacak; recim hadisleri ile sopa ayeti arasında bu şartlar gerçekleşmiş değildir. Recimi inkar edenler takfir edilemezler (onlara kafir oldunuz denmez", tadlil edilirler (dalalete düştünüz denir)
3/280
Şöyle de dendi: Dulun recim cezası haber-i vahidin ayeti tahsis etmesi ile oldu; çünkü haber-i vahid ayeti neshedemez ama tahsis eder.
Yahut (şöyle de denebilir): "Allah onlar için bir yol gösterinceye kadar..." mealindeki ayet mücmel (açıklamaya muhtaç) idi, sünnet recimi getirerek ayeti açıkladı, haber-i vahid (tahsis ve nesih yapamaz ise de) açıklama yapabilir.
3/263 vd.
Fukahanın çoğuna göre mütevatir hadis ile Kur'an nassı tahsis edilebilir (Kur'an ayetinin getirdiği hükmün kapsamı daraltılır, bazı kısımlar dışarıda bırakılır). İmam Şafii, ehl-i hadisin çoğunluğu ise mütevatir hadis ile de ayetin neshini caiz görmezler.
Kur'an'da "evli veya bekar olarak zina edenlere yüz sopa vardır, bunu nesheden bir başka ayet de yoktur. Şu halde muhsan olanların hem yüz sopa yiyeceği hem de recmedileceği hakkındaki hadis (haber-i vahid) bu ayeti neshetmiş oluyor diyenlere karşı Hz. Ömer kaynaklı bir rivayete dayanılarak "Hayır, bu hadis ayeti neshetmiş değildir, çünkü hadis haber-i vahidir (meşhur değildir), onunla bilittifak ayet neshedilemez. Ayeti bir başka ayet neshetmiştir, bu ayet "zina eden yaşlı kadın (şeyha) ile yaşlı erkeği (şeyh) taşlayın" mealindedir, ama bu ayet Kurân'da yoktur, lafzı (tilaveti) neshedilmiş, hükmü kalmıştır" şeklinde cevap verilir".
Evli olsun bekar olsun zina edenlerin evlerinde hapsedilmesini emreden ayet, yüz sopa ayeti ile neshedilmiş, sonra recim hadisi ile muhsan zaniler tahsis edilmiştir; çünkü haber-i vahid ile nesih değil ama tahsis caizdir" diyenler de olmuştur. (Buraya kadar naklettiğim ifadeler arasındaki çelişkilere, recimin neye dayandığı konusundaki tereddütlere dikkat çekmek isrerim. Ayrıca Hz. Ömer'den nakledilen "şeyh ile şeyha zina ettiklerinde..." söz de metin yönünden tenkit edilmiştir.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.