Kavrukoğlan
Kılıçdaroğlu'na akıl hocalığı etmeye soyunmuş bazı meslekdaşlarımız kendisine "Ecevit gibi olursan seçimi kazanırsın" telkini yapıyorlar...
Hazret de şimdiden "ara sıra kasket giyme" çalışmalarına başladı bile. Bakalım mavi gömlek giymeler, güvercin uçurmalar ne zaman?
Gazeteci arkadaşlar dürüst adamlar olsalardı "hiçbir seçimi kazanamazsın ama kazanmaya yaklaşırsın, belki koalisyon bile kurarsın" demeleri gerekirdi.
Çok şükür içlerinde en şaklabanı bile "yetmişli yılları unut, o dönem geçmişte kaldı, o kafayla bir yere varamazsın" diyebiliyor ama "günümüzde nasıl Ecevit olunabileceği" hakkında ipucu da veremiyor...
Biz de kendi açımızdan Sayın Kılıçdaroğlu'na yardımcı olmayı deneyelim bakalım.
Sol gösterip sağ vursun, Ecevit gibi.
Ama onu Baykal ve Sav daha iyi yapmıyorlar mıydı yahu? Bu yol çıkmaz sokak.
Kıbrıs'ta birdenbire ilerlesin, tam Larnaka'ya girmek üzereyken orduyu durdursun.
Fakat bunun için iktidarda olmak gerekiyor, muhalefette neler yapılabilir? "Toprak işleyenin su kullananın" gibi bayat lafazanlıklar da yirmi birinci yüzyılda sökmeyeceğine göre... (En sevdiği kitap Doğan Avcıoğlu'nun "Türkiye'nin Düzeni" isimli eseriymiş. Vallahi benim de öyleydi ama 1969 yılında.) "Karaoğlan" benzeri bir lakap şart.
Gandhi sökmüyor, çünkü bizim halkımız bu lideri tanımıyor. Bilenler de "Kemal Bey'den Mahatma Gandhi olmaz, olsa olsa İndira Gandhi olur" diyorlar. (Gandhi'yi "cahil halkın okuyabileceği şekilde" Gandi yazmak da etkili olmadı.)
Haddim olmayarak "Kavrukoğlan"ı öneririm.
Kureyşan aşiretinden Tunceli bebesini "Oğuz Türkleri'nin beşiği Horasan'dan gelmiş Kayı boyundan" diye pullamak da MHP seçmeninden azıcık oy çalmaya yeterse...
"Ehl-i beyte uzanan seyyid soyundandır" iddiası da AKP oylarını çalamasa bile belki SP oylarını gıdıklar... (Aha da halka iniyorlar.)
Ama yetmez. Ecevit tarzı birtakım "uçuk kaçık projeler" de şart.
Sosyoloji cahili Ecevit'in "Köykent" saçmalığı benzeri bir "Sigortakent" örneğin?
Zayıf bir koalisyon hükümetinde alt tarafı çalışma bakanı olabilecek halim selim bir adamcağızdan "büyük solcu önder" yaratmaya çalışanların işi zor.
Sigortayı gene batırmayacağına bizi inandırsın, başka bir şey istemeyiz.
Neyse ki aralarında çok daha gerçekçi eski kurtlar da var ve bunlar da "seçime kadar Kemal" diyorlar.
Türkçe'ye tercüme edelim: "Seçimi kazanamayınca Baykal geri gelir."
Hem de öyle olur.
Basında kimin nasıl zırt diye çark edeceğini de hep birlikte izler güleriz.
Unutuyordum, Kemal Bey eğer Bülent Bey gibi olmak istiyorsa, herşeyden önce kendisine bir de Rahşan Hanım şarttır.
Sevim Hanım'dan ayrılsın, kiminle evlensin, kiminle evlensin... Buldum: Ya Canan Arıtman'la, ya Nur Serter'le.
Gürsel Tekin'e de Sevgi Erenerol'u istemeye gideceğim çiçek ve çikolata yaptırıp, cezasını Yargıtay bozunca.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.