Affedelim ki, affedilelim!
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz.
Affedelim ki, affedilmeyi hak edelim..
Böyle bir hac günüydü, Resulullah’ın son haccı. Veda Haccı. Arafat’ta her kabilenin bulunduğu yere gelip, onlara öğüt verdi.. Onları kendinden sonrası için uyardı..
“Ben gidiyorum, aman ha dikkat edin, Şeytan sizi aldatmasın” dedi bir bakıma.
15 konuda uyarıda bulunur Resulullah Veda Haccında..
Mekke, Hicret’in sekizinci yılı fethedilmişti “M. 630”, Hac, Hicret’in dokuzuncu yılı farz kılındı, “M. 630”, Rasûl-i Ekrem, aynı senenin Hac mevsiminde, Hazreti Ebûbekir’i Hac Emîri yapmıştı “9/631”. Bir yıl sonra da, Veda Haccı gerçekleşti. Yıl 632. 10 ay. Aylardan Zilhicce.
O sene Hacca 114.000 kişi gelmişti. Veda Hutbesi tek bir hutbe imiş gibi kabul edilse de, aslında bu hutbe, Arafat’da, farklı kabilelerin öbeklendiği yerlerde, iki ayrı gün Mina’da ve arafe günü ile bayramın birinci ve ikinci günlerinde parça parça irad edilmiştir (Tecrid-i Sarih, Terc. X, 396).
Resulullah bu Hacdan 82 gün sonra vefat etmiştir.
Resulullah’ın ilk uyarısı şudur, ey Türk ve Kürt kardeşlerim: “Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp birbirinizin boynunu vurmayın.”
2. ikazı şudur: Emanete hıyanet etmeyin, Söz verdiğinizde sözünüzde durun. Borcunuzu ödeyin. Ne zulmedin ne de zulme boyun eğin.. Ribaya bulaşmayın.
Allah’ın Resulü 3. olarak ümmeti kan davası konusunda uyardı! Allah’a, Resul’üne ve Kitab’a iman eden Resulullah’ın bu sözüne kulak versin!
Ve Allah’ın Resulü küçük günahlardan da sakınmamızı öğüt verdi.. Dini korumak için Şeytanın davetine uymamamız gerektiğini hatırlattı. Bundan hemen sonra kadınların haklarına riayet etmemizi söyledi.. ve buyurdu ki: “Ey mü’minler, size bir emanet bırakıyorum ki siz ona sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiçbir zaman şaşırmazsınız. O emanet Allah’ın kitabı Kur’ân’dır.” Hemen ekledi: “Müslümanlar kardeştir.”
Ve sonra Kozmik düzene ilişkin hesapların değiştirilmesini yasakladı. İlahi düzenin tabiattaki tezahürüne ilişkin ölçülerin yer değiştirmemesi konusunda Müslümanları uyardı..
Allah Resulü Hac için gelen diğer bir kabile halkına da şunları öğütledi: “Birbirinize kanlarınızı dökmek, mallarınızı haksız yere almak, namuslarınızı kirletmek de haramdır, her türlü saldırıdan masumdur. Muhakkak ki, siz Rabbinize kavuşacaksınız, o zaman bütün bu işlerden sorulacaksınız. Ey insanlar! Aklınızı başınıza alın da benden sonra birbirinizin boynunu vuracak şekilde dalâlete, vahşete düşerek cahiliye devrine dönmeyin.”
Resulullah, insanlar arasındaki temel haklar ve emniyetler hakkında Müslümanları tekrar tekrar uyardı..
Tekrar madde madde özetlemek gerekirse, Resulullah şu konularda hac arkadaşlarını uyardı. Ki bunlar Resul’ün aramızdan ayrılırken bize söylediği son sözler ve adeta ümmetine nasihat ve vasiyeti hükmündedir: “1- Her zaman Allah’a hamd-ü sena et, şükret. 2- Nefsinin heva ve heveslerine uyma! 3- Can, mal ve ırz kutsaldır, dokunulamaz. 4- Cahiliye gelenekleri kaldırılmıştır. 5- Riba haramdır. 6-Kan davası gütmek haramdır. 7- Emânetler yerlerine verilmelidir. Emânete hıyanet edilmemelidir. 8- Küçük büyük önemli-önemsiz her işte Şeytana uymaktan sakınılmalıdır. 9- Kadınların ve erkeklerin karşılıklı hak, vazife ve sorumlulukları vardır. Kadınlara nezâketle davranılacaktır. 10- Müminler zinaya yaklaşmayacaktır.. 11- Köle ve hizmetçilere, yanınızda çalışanlara iyi davranılacaktır. 12- Bütün Müslümanlar kardeştir. Her türlü sınıf farkı ve imtiyazlar kaldırılmıştır.. Üstünlük ancak takva iledir. 13- Zulümden sakınmak gerekir, halkın malı haksız yere yenemez, birine ait bir şey sahibinin izni olmadıkça başkası için helâl olmaz. 14- Müslümanlar birbirleriyle savaşmaktan sakınacaklardır. Allah’ın emrine uyulacak, yasaklardan sakınılacaktır.. Cehalet ve zulümden sakınılacak, adalet gözetilecektir..”
Allah’ın emrine, Resul’ün sünnetine, Kitab’a uymadan kim kurtuluşa erebilir ki!
Kim Cenneti ümid edebilir, bunlar olmadan..
Çocuklarımızın üniversiteye girmek, işe girmek için gösterdiği kadar bile bir çaba göstermeden Cennete girmek ne mümkün!
Tevbe edelim, sabredelim, şükredelim ve affedelim ki, affedilebilelim..
Şimdi Resul’ün sesini duyar gibi başımızı sallayalım, tebessüm edelim.. Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.