Marka değeri
Dün gece tam bir lig maçı izledik. Şampiyonluk favorisi Trabzonspor ile mütevazı Eskişehirspor'u mücadelesi hem gol pozisyonları, hem de mücadele açısından bir ligin marka değerini yükseltebilecek nitelikteydi. Diğer bir deyimle mutlak favori olmak, maçı kazanabilmek anlamına gelmiyor.
Maça bakıyoruz, Eskişehirspor haklı olarak kapanıyor ama Eskişehir'in kapanması demek, çabuk çıkmaması anlamına gelmiyor. Hele hele maçın başında bulduğu pozisyonu değerlendirse, Trabzonspor için dün gece daha da sıkıntılı geçebilirdi. Trabzonspor alan bulmakta zorlandı. Çünkü Eskişehirspor adeta pranga vurmuşçasına az boş alan bıraktı.
İkinci yarı Trabzonspor baskıyı daha da artırdı. Şenol Güneş haklı olarak ikinci devrede dar alanda daha fazla iş yapma özelliği olan oyuncuları sahaya sürdü. Önce Alanzinho sonra Yattara. Bu yarıda baskı daha da arttı. Trabzonspor gol için her şeyi denedi. Şut çekti, kanatları kullandı ama olmadı.
Son 5 dakika ise korku filmi gibiydi. Önce Eskişehir sonra da Trabzonspor maçı alıp gidebilirdi. Ama olmadı. Eskişehir'de Pele adında bir futbolcu var. Son dakikada egoist olmayıp da sağdaki arkadaşına çıkarsa Eskişehirspor üç puanı alıp gelirdi. Ama dedik ya o futbolcunun adı Pele ama Pele'likle uzaktan yakından alakası yok. Uzatmaların son saniyelerinde bu sefer Trabzonspor çok şanssızdı. Atamayana atarlar misali o son saniye pozisyonu gol olsa herhalde Pele çok üzülecekti.
ABAY'IN KARARLARI DOĞRUYDU
Trabzonspor için asıl sıkıntı bundan sonraki maçlarda başlıyor. Şampiyonluğun en büyük favorisi olmak hem takımdaki stresi artırıyor hem de rakip olağanüstü direniyor. Hakem Süleyman Abay seyirciden çok tepki çekti. Ama iyi niyetinden asla şüphemiz yok. Trabzonspor seyircisinin penaltı beklediği tüm pozisyonlardaki devam kararları doğru.
İlkinde Engin ayağını çime takıyor. İkincisinde de Alanzinho kendini yere bırakıyor. Ama disiplin konusunda biraz daha duyarlı davranması şart.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.