Uzun bayram tatili boyunca, SABAH her gün ya manşetinde ya da sürmanşetinde özel haberle çıktı.
Dün gazeteyi, yani elinizde tuttuğunuz SABAH'ı hazırlamak için masaya oturduğumuzda arkadaşlarım biraz tedirgindi. Çünkü ajanslarda bile doğru dürüst haber yoktu. Deyim yerindeyse, yaprak kıpırdamıyordu.
"Haber bankası" olarak gördüğüm kalın dosyamın kapağını usulca açtım. Haberleri tek tek masaya sıralamaya başladım:
Erhan Öztürk'ten Türkiye'nin beş sosyalist belediye başkanının ortak icraatlarını konu alan haber.
Esra Tüzün'den traji-komik bir ameliyat öyküsü.
Turkuvaz Haber Ajansı'ndan "Hâkime cinsel taciz davası" haberi. (Not: Bu haber üzerinde Özel İstihbarat Servisimiz de çalışıyordu; Haber Ajansı erken davrandı.)
Osman Asiltürk'ten "Kadın polise seks tuzağı" haberi.
Safure Cantürk'ten "Sahte diplomalı asker avı" haberi.
Alper Sancar'dan "40 bin polise askerlik müjdesi" haberi.
Mehmet Nayır'dan "Uzanlar'dan yeni hamle" haberi.
Mutlu Çölgeçen'den "Askeri mahkemeden emsal karar" haberi.
Bütün bunlara gün içinde Duygu Güvenç'in Lizbon'daki NATO zirvesi dönüşü yazdığı "Füze kalkanında saniye kavgası" haberi eklendi.
Her biri, bir gazetenin manşetini kurtaracak haberler demeti...
Ve arkadaşlarıma takıldım: "Bugün 'Ne manşet yapacağız' yerine 'Neyi manşet yapacağız' diye soracağım; ona göre hazırlanın..."
Güldüler: "Ağabey, elinin altındaki dosyanın dörtte üçü duruyor..."
Bilim adamları önümüzdeki yıl içinde güneşteki yeni patlamalarla dünyaya gönderilecek manyetik dalgaların haberleşme sistemlerinde ciddi arızalara yol açmasını bekliyorlar.
İnanın; 10 gün boyunca hiçbir ajans tek haber bile geçmese, SABAH'ı bomba gibi manşetlerle hazırlayacak birikime sahibiz. Ve de sırada bekleyen manşetlere yeni manşetler katacak ekibe.
Tatilde yılın yorgunluğunu attığınızı umar, sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim...