Bir sorunu çözmenin yollarından biri de sorunun abartılarak kamuoyuna sunulması ve çare aranmasıdır. Şüphesiz bunun olumsuz etkileri vardır ve ülkenin dünya kamuoyunda suçlu görülmesine neden olur. ABD bunu bir bedel olarak kabul eder ve sorunlarını bu yolla çözer. Mesela ülkedeki ırk ayırımını ortadan kaldırmadan önce zencilere karşı olumsuz davranışlarda büyük bir artış yaşanmış ve kamuoyu bunun yanlış olduğunu kabul etmek zorunda kalmış ve soruna köklü bir çözüm bulunmuştur.

Wikileaks’in sızdırdığı belgeler ABD’ye karşı mıdır yoksa bazı sorunlar ortaya çıkarılarak buna çözüm mü aranmaktadır? Bu sorunların çözümü ABD’nin hangi amaçlarına hizmet edecektir?

İlk belgeler ABD ordusunun karşı tarafa yönelik eylemlerinin ne kadar kötü olduğunu gösteriyordu. ABD bunu insani gerekçelerle değil çıkarlarına zarar verdiğini düşünerek önlemek istemiştir. Önümüzdeki dönemde yapılacak askeri operasyonlarda operasyon yapılan ülkedeki halkın ABD askerlerini bir düşman gibi karşılamasını ve kendisine eziyet edeceği kaygısıyla savunmaya geçmesini engellemek istedi. Bundan sonra bu askerlerin işgal ettiği ülke halkına çikolata dağıtırken görürseniz şaşırmayın.

Son Wikileaks belgelerinde öne çıkanların ülkeleri yönetenlerin aldıkları rüşvetler, yapılan yolsuzluklar olduğu gözleniyor. Yani parayı kontrol eden güç siyasete yön verebiliyor.

Şu soruya cevap vermemiz gerekir: Bugünkü ABD yönetimi bu yolla ülke yönetimleri üzerinde etkili oluyor mu. Eğer durum böyleyse sızdırılan belgeler ABD karşıtıdır ve onun etkisi sınırlandırılmak istenmektedir. Eğer para, siyasete yön vermek amacıyla ülke içindeki ve bunun dünya üzerindeki müttefikleri tarafından kullanılıyorsa ve onların izlediği poılitika bugünkü ABD yönetiminin politikasıyla çatışıyorsa belgeler ABD yönetiminin kontrolünde sızdırılmaktadır.

Benim kanaatim belgelerin ABD tarafından ve iyi hazırlanmış bir stratejiye uygun olarak sızdırıldığıdır. Bu durum dünyanın yeniden şekillenmesi konusundaki modelime uymaktadır.

Bana göre dünyadaki çatışma küresel sermaye ile ulus devletler arasında yaşanmaktadır, ABD uyguladığı para politikasıyla ve küresel sermayenin ana kaynaklarından biri olan Çin’e yönelik tavrıyla önemli başarılar sağlıyor. Şimdi bu kaynaktan beslenen ve ülke politikalarına yön verenlerin tasfiyesini amaçlıyor. Kendi siyasetine karşı olan ve sırf bu politikayı uygulamak amacıyla zenginleştirilen ya da desteklenenleri etkisiz hale getirmek istiyor.

Belgelerde ülkemizin yerinin büyük olmasını doğal karşılamak gerekir. Yeni dünya düzeninde kilit rol oynayacak bir ülke gözardı edilemezdi. Bu şu anlama gelir; Ülkemizde çatışan tarafların müttefikleri vardır ve önümüzdeki dönemde bu çatışma gün yüzüne çıkacaktır.

Bu konuyu bir yana bırakıp gündemimizde önemli yer tutan bir konuya değinelim. Son zamanlarda yaşadığımız darbe tartışmaları böyle bir teşebbüs imkanını ortadan kaldırmıştır. Şimdi yargıya güveni sarsacak gelişmeler olacağını sanıyorum. Böylece hem darbeciler hem de yargının siyasete müdahalesi engellenmiş olacaktır.