Galatasaray'da son günlerde işler o kadar tersine gidiyor ki, bir gol belki çok şeyi değiştirecek. Takım kötü de oynamıyor. 'İyi oynuyor' demek de mümkün değil. Kanatlardan, ortadan her top rakip kale önünde. Gol 'geldi gelecek.' Top kale dibine süzülüyor, uçarak kafaya süzülen Kazım gol oluyor top yine aut. Bir Allah'ın kulu yok ki topa güzel vursun, tabelaya gol düşsün. İşe bakın bu kadar golcünün olduğu yerde sahanın iki tane topu kötü kullanan adamı Barış'la Servet Galatasaray'a 3 puanı getiriyor. Servet'in golü arka direkte kimsenin olmadığı bir yerde filelere takıldı.

Sivasspor'u anlamak tekmeye kafa sokmak demek. Bu kadar sert futbol oynamak, puan değil nefret getirir. Her şeyin güzel olduğu bir ortamda sen futbolu bırak bileğe çalış. Marifet değil...

Galatasaray'ın savunmasına pek iş düşmedi açık da vermediler. Ortada Ayhan, Barış herkesin ağzı bir karış açık. Avaz avaz bağırıyorlar. Artık tribünler çözdü bu işin bunlarla gitmeyeceğini. Yanlarında Culio. Adamın kumaşında güzel doku var ama ayağında çok top tutuyor ve birader! Becerikli, güçlü, kuvvetli kaleyi arayıp gol istiyor ama tek başına oynuyor. Yekta Kasımpaşa'yı bıraktı Galatasaray'a tırmandı. Her hareketi olumlu ama belli ki adaptasyon zorluğu çekecek. Kaliteli bir oyuncunun varlığı ile yokluğu bu kadar belli olmuyorsa gelin işi o zaman zamana bırakalım. En çok sonlarda giren Stancu'yu beğendim. Belki stili ve koşusu çok inandırıcı gelmeyebilir ama topla buluşması, rakibi geçişi, hızlı düşüncesi Galatasaray'da bu eksikliği doldurur. Kazım da yerinde oynamamış olmasına rağmen Galatasaray'ın beklenen fizik gücü olarak gözüktü. Göze batan diğer oyuncu Sabri'ydi. Hem savunma görevini hem forvetini destekleme işini bir arada götürdü. Maçın en garip tarafı da 90 dakika rakip kalede gol arayan Galatasaray altmışlarda Sivasspor'un tek hücumu ile neredeyse yenik duruma düşüyordu. Futbol garip bir oyun ama Cem Yılmaz da pek haklı değil. Mekan bazen oynatmıyor da... Hele mekanla rakibin sertliği birleşirse hiç oynanmıyor. Bu galibiyet futbol açısından tatmin etmese bile Galatasaray'ın yaşadığı zor günlerin mutluluğa dönük ilk adımı olarak algılanabilir. Yeni statta ilk resmi maç galibiyetle bittiyse şükürler olsun.