Mübarek ABD dostu ABD dostu olmasına
2000’lerin başında ABD Türkiye ile birlikte Mısır’ı da dizayn etmek için işe koyuldu..
Türkiye’de Türk İslam ve Türk tipi demokrasi, Mısır’da Arap İslam ve Arap tipi demokrasi olacak.
Senaryo yazıldı. Mısır’da demokrasinin misyoner örgütü Rıdvan Mesmudi’nin “İslam and Demokrasi Fondation” olacaktı..
Mısır demokrasisi, yumuşak geçiş ön görecek ve mevcut monarşilerin ortadan kaldırılmasına değil, meşruti monarşi haline getirilmesine çalışılacak. Askerler daha geri plana çekilecek, toplumdaki dini, mezhebi, ideolojik, etnik, politik, vicdani ve felsefi kanaat farklılıkları öne çıkartılacak, atomize ve nötralize edilecekti..
Mısır konusu, Arap ve Afrika ülkeleri için model oluşturması ve İran İslamı, Türk İslamı karşısına Arap İslamını çıkartmak gibi bir derinliğe sahipti sanki.
Selefi, Şii ve Nakşi İslam telakkisi ile Geleneksel Müslüman topluluklarını birbirine karşı kışkırtmak. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı..
Mübarek, hastalık bahanesi ile ya da istifa ederek ülkeden ayrılsaydı, bu kontrollü geçişin başında yine Baradey olacaktı.. Ama Baradey’in yanında ABD, AB ve İsrail’in çıkarları korunacak, bu çevrelerle uyumlu bir yönetim oluşturulacaktı..
Tabii bu arada Mübarek ve yandaşları servetlerini ABD’ye götürecekler, sonra da ABD’ye bloke ettikleri servetleri karşılığı Mısır’daki yandaşlarına kredi aktararak, gizli ortaklık şeklinde, finans, media, turizm ve kamu alım ve yatırımlarında etkilerini sürdürecek, piyasayı manipüle edebileceklerdi..
ABD’nin örgütleyeceği Arap islamının alameti farikası “Anti şia” olacaktı.. Bunun için de Kum’a karşı Ezher yeniden yapılandırılacaktı.. Özellikle Mesihiyet ve Mehdilik tartışmalarının giderek yükseldiği böyle bir zamanda bunun ayrı ve özel bir anlamı var..
Ama olmadı. Mübarek bu planı kabul etmedi. Göreceli bir özgürlük ve ekonomik liberalizmin dini akımları güçlendireceği ve siyasi ve ideolojik açıdan evdeki hesabın çarşıya uymayacağı düşüncesindeydi..
Mübarek’in öngörüsü, onun direnişi ile daha erken bir şekilde gerçek oldu. Tunus’ta başlayan halk ayaklanması, Mısır’ı vurdu.. Geçiş döneminin kilit ismi Baradey şimdi halk hareketi için geçiş döneminin kilit ismi haline geldi..
Bugün dünyada Mübarek’i savunan 3 merkez kaldı. İsrail, Suudi Arabistan ve Amerika..
Obama bu konuda ihtiyatlı bir dil kullanıyor.. Hem Mübarek’in gitmesini istiyor gibi yapıyor, hem de geçiş döneminde Mübarek’in görevi başında bulunması gerektiğini söylüyor..
California'da eski başkanlardan Ronald Reagan'ın 100. doğum yılı töreninde konuşan eski ABD Başkan Yardımcısı Richard Cheney, "Mısır köklü müttefikimizdir" ifadesini kullanarak, Mısır'daki durumla ilgili dikkatli olunması gerektiğini söylüyor. "Bu konuda gizli diplomasi sürdürülmektedir" diyen Cheney, ABD Başkanı Barack Obama'ya da "Kamuoyu önünde Mübarek'e baskı yapılmamalı" diye sesleniyor..
Özellikle ABD’deki Yahudi Lobisi bu konuda ısrarlı.
Suudi Arabsitan’ın tam da bu süreçte, Riyad üzerinden Mübarek’e diren çağrısı yaparak destek sözü vermesi dikkat çekici. Dahası, Kardavi’ye inat Mekke şeyhinin halk ayaklanmasına destek verenleri bagi ilan etmesi ve fitneye sebeb olmayla suçlaması ve halkı “ulul emre itaat”e davet etmesi de not edilmesi gereken bir gelişme..
Gelinen noktada kirli oyun deşifre oldu..
Dün yazdım, zaman kazanmaya ve durumu lehlerine çevirmeye çalışıyorlar..
Değişim kaçınılmaz da, onlar için bundan sonrasının yol haritası belli değil..
Mısır’daki gelişmeler, Türkiye’ye karşı değil ya da Türkiye’nin bölgedeki elini zayıflatacak hadiseler değil.. Aksi sözkonusu.. Türkiye özgürlük talepleri için model ülke konumunda..
Türkiye’nin rolü, hem İran, hem de Mısır için, süreç içinde vazgeçilemez hale geldi..
Mübarek’in direnişi aslında birilerinin kirli hesaplarının deşifre olması açısından önemliydi..
Bedeli ağır da olsa, Mısır’da kazanan halk oldu. Ya da olacak..
Irak ve Afganistan’dan sonra ABD ve Batı Mısır’ı da kaybetmiş gözüküyor.. Bu işi tersine çevirmeye çalıştıkça da bu süreç doğru yönde daha da hız kazanacak gibi gözüküyor.
İsrail’e gelince, artık bölgede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İsrail için gelecek günler, geçen günleri aratacak. Selam ve dua ile..
NOT: Cumartesi günü İstanbul’da kızımın nikah töreni vardı.. Nikah törenine sayın Başbakan ve eşi de katıldılar.. Bu mutlu günümüzde aramızda bulunan tüm dostlara ve mesaj göndererek mutluluğumuzu paylaşan kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Lütfen yeni evliler ve tüm kardeşlerimize iki cihan saadeti için dua buyurun..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.