Çok kişi anlamadı 28 Şubat sürecini; çoğunluk Refahyol Hükümeti’nin istifa ettiğini, bunun nedenini de, Allah rahmet eylesin, dün kaybettiğimiz, dönemin başbakanı, Necmettin Erbakan ile gözleri kısık, ağzının kenarından salyalar akan, kimine göre içtiği tömbekiye esrar karıştıran Muammer Kaddafi’nin görüşmesine bağladı.

Medya da aç kurt gibi atladı konunun üstüne ve acımasızca eleştirdi rahmetliyi. Kaddafi’nin o deli saçması Türkiye’de Kürdistan kurulsun cümlesine gelince, bunu bir bahane olarak kullanmak işlerine geldi 28 Şubat tezgahcılarının. Ve tabi kimse kalkıp rahmetli Erbakan’a sormadı o çadırda olan biteni; dinlemek istemedi. Neyse; bir kez daha rahmet dileyelim Necmettin Bey’e. Türkiye’de 28 Şubat, post modern darbesi birçok kişinin üzerinden silindirle geçmiştir.

Örneğin Muhsin Astsubay. Orduda yıllarca jandarma astsubayı olarak görev yapmış, eşinin başörtülü olması nedeniyle de ordudan atılmış. Yıllarca işsiz kalmış. Eşi ve iki çocuğuyla pazarlarda gözleme satmaya başlamış. Yaşamı altüst olmuş, bir başörtüsü yüzünden! (Seyfi Uzunkök’e teşekkürler) Peki şimdi size birkaç soru sorayım.

CHP’yi ya da İşçi Partisi’ni övmek suç mudur? Hayır. Peki bu partilerin açık hava toplantılarına katılan subay ya da astsubaylarla ilgili bir işlem yapılmış mıdır? Anayasaya rağmen darbe yapmak suç mudur? Başbakan’a (rahmetli Erbakan’a) ekran karşısında ana avrat sövmek suç mudur? Bu saydıklarımın tümü siyaset yapmak anlamına gelmez mi? Bugün Balyoz tutukluları için ağlayanlar, Muhsin Astsubay’a ağladınız mı? Balyoz tutukluların ailesi mağdur oluyor da, 28 Şubat’ta yaka paça içeri atılanlar mağdur olmuyor mu? Balyoz tutuklularına ağlayınca çağdaş ve aydın olunuyor da, 28 Şubat mağdurlarına ağlayınca göbeğini kaşıyan kıllı ayı, ya da bidon kafalı mı olunuyor? Şu çelişkilere, şu nalıncı keseri anlayışına, şu hep bana hep bana nah sana diye tanımlayabileceğiniz dünya görüşüne bakar mısınız lütfen! Bakın ve ibret alın!