'Devrimci' bir muhafazakâr
Seçim yaklaştıkça siyaset kulisleri de hareketlenmeye başladı. Dün bürokratların, belediye başkanlarının milletvekili olması için son gündü.
İstifalar peş peşe geldi ve önemli isimler görevlerinden ayrıldı. Önümüzdeki 12 Haziran 2011 seçimi, tam anlamıyla tarihi bir seçim olacak...
Küresel çağın yeni Türkiye'si bu seçimlerle şekillenecek.
Bu yolu son dört yılda devreye sokulan "Demokratik Açılım" süreci açtı.
Bir anlamda Türkiye, son 4 yılda Cumhuriyet'in başından beri var olan sorunlarla yüzleşmeye çalıştı.
Zor da olsa en önemli sorunu Kürt meselesiyle, Türban ekseninde dindarlarıyla, cemevleri ekseninde Alevileriyle, hatta kimlik meselesi ekseninde Çerkezi, Romanı, Süryanisiyle yüzleşti.
Dışarıda ise sıfır sorun politikası sayesinde çevre ülkeleriyle yüzleşti.
İşte 12 Haziran seçimleriyle bu yüzleşmenin gereği yapılacak ve çözüm aşamasına geçilecek.
İlk adım yeni bir anayasa... Sivil, demokratik ve mağdurların da sahip çıkabileceği yeni bir anayasa... Bu aynı zamanda yargı sisteminin de idari yapının da değişeceği anlamına geliyor.
Kısaca Türkiye, yeni bir toplumsal sözleşmenin eşiğinde... Sadece siyasal sorunlar açısından değil, ülkenin temel altyapısal sorunları açısından da değişim zorunlu.
Yani sanayileşme yaklaşımından teknolojiye, demiryollarından konut sektörüne, her alanda yeniden yapılanan bir Türkiye söz konusu...
Bu nedenle 12 Haziran seçimleriyle kimlerin parlamentoya taşınacağı çok önemli... Çünkü 21'inci yüzyıl Türkiye'sinin temellerini bu kadrolar atacak...
İşte bunlardan birinden söz etmek istiyorum... TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar... Bayraktar'ın uzun biyografisinde çok sayıda başarı var ama Türkiye onu "TOKİ Başkanı" olarak tanıdı.
AK Parti'nin iktidara geldiği 2003'te TOKİ başkanı olan Bayraktar, 8 yıl içinde inanılmaz bir başarıya imza attı. Gecekondularla kuşatılan büyük kentlerden, Anadolu'nun en ücra köşesine, 81 ilden, binlerce ilçeye "TOKİ" imzası ekonominin dinamosu oldu.
Dünyayı sarsan 2009'daki finans ve konut krizi bir anlamda TOKİ sayesinde Türkiye'den "teğet" geçti...
Çarpık kentleri, modern konutlarla, düzensiz mahalleleri yaşanabilir çevreyle buluşturdu.
Çok da eleştirildi ama son 30 yılda yapılanları 8 yıla sığdırarak "sessiz bir devrim"e imza attı.
Ve adını cumhuriyet tarihinin "devrimci, dönüşümcü" bürokratları arasına yazdırdı. Şimdi Türkiye toplumunun karşısına bir siyasetçi olarak çıkmaya hazırlanıyor. Erdoğan Bayraktar, bu özelliğiyle önümüzdeki günlerde en çok konuşulan siyasi aktörlerden biri olacak...
Ve seçimlerden sonra eğer AK Parti iktidarı olursa ki öyle görünüyor, büyük olasılıkla Türkiye yeni bir konut ve kentsel dönüşüm devrimiyle tanışabilir.