Haziran ayında yapılacak seçimler nedeniyle partiler adaylarını belirlemeye çalışıyorlar! Adaylarını belirleyebilmek için aday adayları arasından seçim yapmak zorundalar!

İktidar partisinden aday olabilmek için başvuran aday adaylarının sayısı 5600 civarında!

Ana muhalefet partisinden aday olabilmek için başvuran aday adaylarının sayısı ise 2500'ler civarında olsa gerek!

Bu arada bizim dikkatimizi Saadet Partisi'ne yapılan adaylık başvuruları çekmiş bulunuyor!

1742 aday adayı Saadet Partisi'nden aday olabilmek için başvurmuş!

Şimdi iktidar partisine yapılan 5600 müracaat mı önemli yoksa Saadet Partisi'ne yapılan 1742 müracaat mı?

Bize kalırsa Saadet Partisi'nden aday olabilmek başvuran 1742 kişi çok daha anlamlı bir işe imza atmış bulunuyorlar!

Kabul etmek gerek ki Saadet Partisi son dönemlerde önemli sıkıntılar yaşadı! Gerek parti içi sıkıntılar gerekse Milli Görüş lideri Erbakan hocamızın vefatı Saadet Partisi'nin önemli handikaplarını oluşturuyor!

Bütün bunlara rağmen Saadet Partisi'ne yani Milli Görüş'e gönül vermiş kitlelerin davalarına sahip çıkmaları ve Haziran ayında yapılacak seçimlerde aday olmak için birbirleri ile yarışmaları bize "Bu partide hayat var" dedirtiyor!

Evet, bu partide hayat var!

Bütün zorluklara rağmen, aleyhteki bütün gelişmelere rağmen teşkilat davasına sahip çıkıyor ve aday olmak için yarışıyor!

Aynı ya da benzer olumsuzlukları iktidar partisi yaşamış olsaydı bugün iktidar partisinden aday yapılacak kişi bulunur muydu bulunmaz mıydı?

İtiraf etmemiz gerekir ki ancak davasına sahip çıkan kişiler böyle davranabilir!

Bir davası olmayanlar, sadece menfaat ilişkilerine bağlı olarak siyasi çalışmalar yapanlar bu tür davranışlar sergileyemezler!

Bunun en bariz örneği de merhum Özal'ın Anavatan Partisi'dir!

Merhum Özal, Anavatan partisini bir dava partisi olarak kurmamıştı!

Sırf iktidara gelmeyi amaçlayan ve dört eğilimi bir çatı altında toplayan bir yapılanmaya gitmişti! Dört eğilim bir çatı altında toplandı ama bu dört eğilim giderek dert eğilimleri haline geldi! Menfaat yarışı yüzünden kimse kimseye sahip çıkmadı!

Ve bugün Anavatan Partisi'nin yerinde yeller esiyor!

Demokrat Partiyle birleşerek hayatiyetini(!) ancak sürdürmeye çalışan Anavatan Partisi'nin eski genel merkezi ise şimdi Demokrat Parti'nin Turgut Özal kampüsü olmuş durumda!

Anavatan'ın yerinde yeller esiyor ama Saadet Partisi'nde ise onca sıkıntıya rağmen insanlar aday olabilmek için birbirleri yarışıyorlar!

Bunun için Saadet Partisi'ne yapılan 1742 müracaatı iktidar partisine yapılan 5600 müracaattan daha çok önemsiyoruz! Kendilerine model olarak Anavatan'ı seçenlerin kulaklarını bir kez daha çınlatıyoruz!

Akıbetlerini görmek istiyorlarsa Anavatan'a baksınlar diyoruz!