Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Tayyip Bey'i doğru okumak

Tayyip Bey'i doğru okumak

AK Parti'nin Doğu-Güneydoğu'daki aday profili düşüklüğü tartışmalara ve yer yer eleştirilere sebep oluyor.

Bu konuda birçok şey söylenebilir ama ben, ortaya konan tavrın, "Tayyip Bey, Doğu-Güneydoğu'daki aday profili düşüklüğünü, kendi temsiliyeti ile aşmak istiyor" gibi de değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

Şöyle gelişiyor düşünce sürecim:

-Tayyip Erdoğan, bu ülkede Kürtler'le ilgili bir sorun bulunduğuna inanıyor mu?

-Evet inanıyor.

-Bu sorun çözülmeden Türkiye'nin rahatlamayacağını biliyor mu?

-Evet biliyor.

-Bu sorunu çözmek kolay mı?

-Hayır kolay değil.

-Neden kolay değil?

-Çünkü içeride-dışarıda çok sayıda odağın "Kürt sorunu" tanımlaması var ve hemen hepsi birbirinden farklı ve hemen hepsi, kendine göre -bunu, kendi çıkarlarına göre diye de okuyabilirsiniz- bir "Türkiye tarifi"nden yola çıkıyor. Üstelik bu "Türkiye tarifleri"nin büyük kısmı, Türkiye'nin temel çıkarları ile bağdaşmıyor. Üstelik bu farklı odaklar, birbiri ile ittifaklar kurarak, Türkiye içinde etkili olmaya çalışıyorlar. Bu gerçek de, "Kürt sorunu"nun doğru çözümünü bulma zaruretini ortaya koyuyor.

-Tayyip Erdoğan nerede duruyor?

-Tayyip Erdoğan, iki dönemdir iktidarda. Daha uzun süre de iktidarda olmak istiyor. Bu, kendinize Türkiye ile ilgili önemli bir misyon çizmeniz anlamına geliyor. Bu siyasi misyonun ana yönelişinin, Türkiye'yi dünyada sözü dinlenir etkili bir ülke haline getirmek olduğu öngörülebilir. Tayyip Erdoğan'ın geldiği siyasi kültür de buna yöneliktir, Türkiye'nin sahip olduğu stratejik potansiyel de... Üstelik dünya konjonktürü de bu istikamette yol alıyor. Dünya, 20'nci yüzyıl başındaki yapılanma içinde kalmadı, kalamazdı ve o noktadaki Türkiye ve İslam dünyası zaafının değişmesi kaçınılmazdı ve bugün o noktaya doğru evriliyor, Türkiye de, bu evrilmede katalizör rol ifa etmek istiyor. Tayyip Bey ve bu süreci birlikte güttüğü arkadaşları, kendilerinde böyle bir pozitif enerji bulunduğuna inanıyorlar.

Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının İslam coğrafyasında yürüttüğü ilişkiler, böyle bir misyonun parçalarını tamamlama istikametinde.

Ama içeride sorun var.

Diyelim Suriye ile, Endonezya ile ilişkilerinizi geliştiriyorsunuz, üstelik diyelim, Suudiler'le Suriye'yi barıştırmaya uğraşıyorsunuz ama "iç"iniz rahat değil.

Tayyip Erdoğan bu iç sancıyı tedavi etme gereğini duymaz mı?

Bu iç sancının birisi Kürt sorununda odaklanıyor.

Bir başkası Alevilik alanında odaklanıyor.

Tayyip Erdoğan, önü kesilmesin diye, Batı ile ilişkileri de barış ikliminde sürdürmeye çalışıyor. Bunun için, diyelim Batı'nın sürekli gündeme sürdüğü gayrimüslim azınlıklar konusunda, sorun azaltıcı adımlar atıyor.

Tayyip Erdoğan henüz Kürt sorununda, Alevi sorununda, beklediği karşılığı bulamadı.

Ben, Tayyip Erdoğan'ın her iki meselenin çözümünde, yani hem Kürt hem Alevi vatandaşlarımızın insani taleplerinin karşılanması noktasında sonuna kadar samimi olduğuna inanıyorum. Sistemin, bu talepleri tatmin etmek için en geniş açılımlar yapması gerektiğine inandığını düşünüyorum.

Ama evet, karşılık bulmakta zorlanıyor. (Belki Kürtler nezdinde daha farklı bir kabul söz konusu.)

Kürt sorununu, en uç sözlerle dile getirmek...

Alevi sorununu en uç sözlerle dile getirmek...

Bu çözüm müdür?

Değildir, çünkü Türkiye, beklentilerin birbirini biçmediği bir ortak zemini bulmak zorunda olan bir ülkedir.

Onun için, Tayyip Erdoğan, kendi liderliğini sınava sokuyor.

Bana göre lisanıhâl ile şunu söylüyor:

-Kürt sorunu da çözülmelidir Alevi sorunu da... Sünni vatandaşlarımızın sorunları da... Bunlar çözülmeden Türkiye'nin rahatlayacağına inanmıyorum. Benim Türkiye idealim için de çözüm kaçınılmaz. Ama gelin birbirimize güvenelim. İşte hizmet için soyunduk. İşte sizleri dinlemek için hazırız. Ülkenin doğusuna batısına, Türk'üne Kürt'üne, Sünni'sine Alevi'sine, hizmet için çırpınıyoruz. Bizi anlayın.

Tayyip Erdoğan'ın adayları tatmin edecek etmeyecek, ama meydana, herkesin adayı olarak kendisini koyduğu bir gerçek.

Bakalım bu mesajı kalplere ulaşacak mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi