Geçtiğimiz yıllarda doğru düzgün bir seçim beyannamesi bile yayınlanmazdı..

Bu sene doğru olan yapıldı. Biri yapınca, ötekileri, ondan geri kalmamak için onlar da bir şeyler söyleme gereği duyuyorlar..

Bu konuda HAS Parti istekliydi, ama atı alan Üsküdar’ı geçti.. AK Parti döneminde çıtalar yükseldi.. Bunu kabul etmek gerek.. Bundan böyle artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..

Seçim beyannamesi ile popülist şeyler söylenirdi.. Dahası var, dozer, buldozer neyse kasabanın tepesine indirilir, kasabadan beklenen oy iktidara verilirse stabilize yol düzeltilir, değilse, makine arızalandı diye alıp götürülürdü.. Türkiye o günleri de gördü.

Siyaset polemiklere kurban edilmemeli. Biraz derinlik kazanmalı..

Siyasetin sacayakları, hukuk, medeniyet ve ekonomi şeklinde özetlenebilir..

Medeniyeti de açayım biraz: Din/Bilim/Sanat/Felsefe/Kültür/Tarih/Gelenek..

İnsan sadece ekmekle yaşamaz zira.. İnsan erdemi ile insandır.. Her şey bu değerleri korumak içindir.. Adalet de ekonomi de insanca barış içinde bir arada yaşamak için bir araçtır sadece.. Onun içindir ki, hayvanlarda adalet duygusu yoktur. Fıtratları onları doğal bir dengede tutar..

Her şey, medeniyetin içinde varolsa da, hukuk ve ekonomi olmadan bunların hayat bulması çok da mümkün değil. Kalp/hakikat merkezi medeniyetse, beden ekonomidir. Mal ve para alyuvarlar, akyuvarlar gibidir. Adalet ise akılla açıklanabilir.. Nefs ise düşmanımızdır. Sanırım işin asıl püf noktası da burası. Rüşveti, zulmü, hedonizmi, ahlaksızlığı önleyemiyorsanız bunların hiçbir değeri yok.

Ekonomi, çılgın bir at gibidir. Sürücüsü yularını nereye çevirirse oraya koşar.. İyi bir ekonomi, istikameti cehenneme dönükse, sömürüye dönükse, sizi en kısa zamanda oraya götürecektir..

Bizde siyasetin kültürel ve manevi derinliği çok az ve çok zayıf..

Hangi siyasetçimiz Siyasetname okumuştur mesela?.. Tarih ve medeniyet açısından yeterli donanıma sahiptir?.. İşe adaletle başlamak gerek. Zira adalet mülkün temelidir. Anayasa değişikliği ve hukuk reformu bu anlamda ilk iş olmalı.

Medeniyet ve ekonominin kesiştiği noktada bana göre en önemli sektör bilişim. En yüksek istihdam kapasitesi, en düşük maliyetle en yüksek katma değer bilişimle mümkün.. Bilişim alanında çok şey yapıldı ama, ne yazık ki, hâlâ bir milli bilgi bankamız yok. Bu alandaki mevzuat yetersiz.

Yeni media bu platform üzerinde yükselecek. Sosyal media diye bir şey var. Birçok hizmet ve ticaret; bilgi, bilişim teknolojisine kayıyor.. Başbakandan bu yönde de müjdeli bir haber bekliyorum.. Bakıyorum da öteki partilerden kimsenin bu konuda ciddi bir projesi de yok..

Yine GENOM konusunda yapılacak çok şey var.. Burada önemli olan bilim teknolojisinin insan doğasına, hayatına ve sağlığına müdahalesinin önlenmesi ve doğru olanın yapılması noktasında yeni bir hukuk ve norma, etik standartlar ihtiyaç var..

Ve tabii ekonomi ve teknolojinin can damarı olan enerji konusu..

Daha yapılacak çok şey var tabii, diplomasi, mali politikalar, para politikaları, sosyal politikalar, savunma.

Başbakan doğru yönde ileri doğru bir adım attı. Bunu yeni adımların izleyeceğini söyledi..

Keşke ilk konuşmasında sadece hukuk ve medeniyet temelli şeyler söyleseydi.. Victor Hugo’nun, Paris Sanayi Fuarı kataloğundaki sunuş yazısında dile getirdiği Europe ütopyası gibi bir konuşma..

Evet işsiz halk iş ve ekmek istiyor. Ama iş ve ekmeğin de garantisi olan ve onun da ötesine geçmek, başkalarının iş ve ekmek taleplerine katkı sağlayacak bir başka kaynağı işaret etmek gerekirdi.

Hani Yunus’un buğday istemeye gittiği Tabduk Emre’nin ona buğday yerine himmet teklif etmesi gibi.. Buğday bir köy halkının bir mevsim karnını doyuracaktı, oysa himmet asırlar boyunca insanlığın kalbini ve kafasını doyuruyor. Tok kalp ve tok bir beyin, aç karınlar için sadece ekmek değil, insanca yaşamanın garantisi olan değerler sunuyor..

Ha! Unutmadan, Başbakanın özel kalem müdürüne, Victor Hugo’nun kaleme aldığı, Europe ütopyasının dile getirildiği Paris Sanayi Fuarı, yani Paris Expo’sunun açılış bildirisinin tercümesini gönderiyorum.. AB’nin doğuşuna yol açan kömür ve demir çelik birliğine giden yolda, yüreklerde tutuşturulan meşalenin ışığı, bu bildiriden yansıyordu beyinlere.. Europe o gün bir hayaldi. Ne yazık ki, o hayal gerçek olmadı. Ama şu bir gerçek, Hayal gerçeğin anasıdır.. Onun için hayal güzeldir.. 2023 hayali de öyle.. Bana kalırsa bu hayali, Expo 2020, 2023’ün ilanı için iyi bir fırsat olabilir.. İki kıtanın kesişme noktasında, bir tarih ve medeniyet kentinde. Hem de iki yeni şehrin kurulacağı iki noktada.. Ve Expo teması: Medeniyetler arası diyalog ve işbirliği.. Başbakan Expo 2020’nin açış konuşmasını şimdiden hazırlamaya başlamalı.. 3. Köprünün iki ayağında, Eyfel ve Özgürlük Anıtı gibi, iki kıtada karşılıklı iki dev anıt.. Muhteşem değil mi?

Selâm ve dua ile..