Rahmetli Kemal Tahir “düzen bir kez bozulmaya görsün; bir daha kurması hem zaman hem de dirayet ister!” derdi.

Galatasaray’da da bozulan düzeni yeniden rayına oturtmak amacıyla, her gün yeni bir başkan adayı çıkıyor ortaya.

Önceki gün Mehmet Helvacı bir basın toplantısıyla başkan adaylığını açıkladı. Ben, laf aramızda, niye başkan adayı olduğunu anlayamadım! Rahmetli Özhan Canaydın’la birlikte çalıştı, onun vasiyeti gereği Adnan Polat’ın ikinci başkanlığını yaptı. Yani Galatasaray’ın 2002 yılı Mayıs ayında başlayan, önce duraklama sonra da yavaş yavaş dibe vurma dönemlerinin baş oyuncularından biriydi. Şİmdiyse başkanlığa aday! Şaka gibi!!

Turgay Kıran’sa, adaylığını açıklar gibi yaptı ama sonra soluğu yetmeyeceğini kestirmiş olmalı ki, köşesine çekildi. Ama birileriyle “güç birliği” yapıp yönetime girmenin yollarını arayacaktır! Hayrettin Kozak, bir ara Ünal Aysal’ın ikinci başkanı olarak seçime girecekti ki, Ali Dürüst’ün Başkan Yardımcısı, Adnan Öztürk’ün de ikinci başkanlık konusunda el sıkışmaları sonucu, daha üstüne oturamadan koltuk kayıverdi altından. O da seçime başkan adayı olarak gireceğini açıkladı.

Ve son dakikada Adnan Polat yüz elli imzalı bir dilekçeyle divana baş vurarak, “ben de varım bu yarışta!!” demez mi?

Söyledim ya; resmen şaka gibi!

Bakınız, Ünal Aysal’ın listesi bu seçimi uzak ara alır götürür. Helvacı’nın, Polat’ın, Hayri Ağabey’in kendilerini düşünmeyi bırakıp Aysal’ı desteklemeleri gerekir. Ama böyle bir şey beklemek saflık olur. Özveri treni Galatasaray istasyonundan kalkalı çooook oldu!

Neyse şunun şurasında çok az kaldı Galatasaray’ı doğru düzgün yönetecek insanların başa geçmesine. Bütün Galatasaray’lılara geçmiş olsun. Duraklama ve dibe vurma dönemlerini az hasarla atlattık!