Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Kanal projesi

Kanal projesi

Projenin uygun olup olmadığı, maliyeti, çevreye etkileri, muhtemel hukuki sorunları tartışılıyor. Ben farklı bir yönünü inceleyeceğim. Analizimi şu varsayımlar üzerine inşa ediyorum: Proje yap-işlet modeli ile gerçekleştirilecek ve finansmanının önemli bölümü yurt dışından sağlanacak. Maliyet içerisindeki ithalat payı çok küçük olacak çünkü, bazı makinalar dışında, tüm girdiler yurt içinden sağlanacak, işçilik, araziye ödenen bedeller maliyetin en önemli bölümünü oluşturacaktır.

Yapılan harcamalar yani işçilik ve arazi bedelleri halka gelir olarak intikal edecek, taşeron firmalar kar edeceklerdir. İşçiliğin önemli bölümü tüketim malları için harcanacak, arazi bedelleri ve taşeron karlarının çoğu tasarruf edilecektir.

Tüketime harcanan paralar başkalarının geliri olacak ve onların harcamaları başkasına gelir getirecektir. Böylece başlangıçta harcanan paranın birkaç katı gelir oluşacaktır. Arazi sahipleri muhtemelen yeni gayrimenkuller satın alacak ve çevrede inşa edilecek binalara talip olacaktır. Taşeron firmalar tasarruflarını yeni yatırımlarda kullanacaktır.

Böylece ilk yatırımı aşan bir gelir ve buna bağlı olarak talep artışı gerçekleşecektir. Eğer üretim artan talebi karşılayacak ölçüde artarsa bu büyümeye, aksi halde enflasyona sebep olacaktır. Bu durumda üretim artışı nerede sağlanmalıdır? Harcamalar önce zaruri ihtiyaç maddelerine daha sonra giderek ikinci derecede önemli mallar için harcanır ve gelir büyüdükçe lüks mallara kadar kayar. Öyleyse devletin zaruri ihtiyaç maddelerini, özellikle tarımı desteklemesi ve üretimde artış sağlayacak politikalar izlemesi, lüks tüketim mallarının üretimini piyasanın belirlemesine bırakmalıdır.

Kanal yabancı sermaye tarafından gerçekleştirildiği ve yabancı gemilerden geçiş ücreti alınacağı için bizim herhangi bir kaybımız olmayacak ve büyük bir eser topraklarımızı süsleyecektir. Bu açıdan bakıldığı zaman, yabancı sermayenin bazı yatırımları benzer özelliklere sahiptir. Mesela turistik tesisler yaparlarsa inşaat sürecinde ülkede benzer gelir oluşumlarına neden olur ve turistlerden gelir elde edecekleri için kaybımız olmaz.

Analizimin olayın sadece maddi boyutuyla ilgilendiğini, ülkemizde yabancıların mülk sahibi olmasına karşı çıkanlar olacağını biliyorum. Olaya daha geniş bir açıdan bakılırsa geleceğe yönelik farklı senaryolar hazırlanabilir.

Ortadoğu’da petrolden elde edilen gelirler halkın asgari düzeyde yaşamasını sağlarken az sayıda kişinin büyük servetlere sahip olmasını sağlıyor. Bu paralar silah ya da lüks eşya alımında kullanılıp büyük ekonomilere aktarılıyordu. Büyük ve lüks, ancak gereksiz inşaatlarda kullanılıyordu.

Ancak petrol döneminin ya başka enerji kaynaklarının kullanılması ya da ne kadar geç olursa olsun, tükenmesi halinde zenginler başka yere göç edecek, halk ise sefalete terk edilecekti. Çünkü başka hiçbir gelirleri yoktu. Şu anda bölgenin zenginleri geleceklerini garanti almak için yatırım yapacak yer arıyor. Ülkemizde kanal benzeri yatırımlar yapmalarının sakıncası yok ama yüksek teknoloji ürünlerini üretecek tesisler yapmaya ikna edilirlerse daha iyi olur. Mesela havacılık ve uzay, silah sanayii gibi alanlarda bizim bilgimiz onların paralarıyla yan yana gelirse herkes kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi