İdeolojik devletler hep rötar yapar...
Küba'yı 1959'dan beri yöneten Komünist Parti, Kübalıların evlerini ve otomobillerini alıp satmalarına izin vermiş.
Komünist Parti'nin geçen ay yapılan kongresi ertesinde alınan kararlar, halka 312 maddelik bir rehber kitapçığı ile duyurulmuş.
Buna göre yakında Kübalıların yurtdışı seyahat yapmaları da mümkün olacakmış.
Küba'yı görenler bu güzel Karayip ada devletinin nasıl bu kadar yoksul ve dondurulmuş gibi eski kalabildiğine hep şaşırmışlardır.
Bu duruma karşı en kolay savunma yolu "Yarım yüzyıldır bu ülkeye Amerikan ambargosu uygulanıyor" demektir.
Neticede Küba'ya çoğu Latin Amerika ülkesi ve başta İspanya olmak üzere Avrupa ülkeleri de ambargo uygulamıyor.
İdeolojik devlet
Küba'nın yoksulluğunun ve eskimişliğinin sebebi, katı ideolojik rejimdir.
Bunu biz Türkler de çok iyi biliriz.
Özal reformlarına kadar, kendilerini liberal olarak sunan partiler bile devletçi ve müdahaleci ekonomiyi uygulamak zorunda kalmamışlar mıdır?
Kıyılar turizme kapalı tutulmuş, turist göndermeden turist gelebilir sanılmış, katı kambiyo rejimi yüzünden ne ihracat ne de ithalat doğru dürüst yapılabilmiştir.
Gümrük ve kambiyo duvarları arkasında, dünyanın en kalitesiz sanayi ürünlerinin yerli tüketiciye dünyanın en pahalı fiyatları ile satılması "Kalkınma" diye sunulmamış mıdır?
Önce Avrupa'nın sonra da Uzakdoğu'nun ülkeleri ekonomide devrimsel atılımlar yaparken Türkiye 1930'lardan aktarılan bir anlayışla, çağın gerisinde kalmıştır.
Kendimize güveniyoruz
Bu kısır döngüyü kırmaya başladığımızdan beri her alanda ne tür başarılar elde edebileceğimizi görüyoruz. "Kayıp yıllarımız"ı neredeyse unutmak üzereyiz.
Kendimize güvenmeye başladık.
Dünya ile rekabet edebileceğimizi anladık artık.
"Döviz" artık bir suç aleti değil.
Küba ise bu çemberi kırmak gerektiğini bizden ve üstelik Komünist Çin'den bile daha geç anlamış durumda.
Sovyetlerin çöküp yok olduğunu, şeker kamışı karşılığında petrol alıp ekonomiyi ayakta tutmanın mümkün olmadığını kavramaya başladılar.
Mahalle komitelerinin her ay Kübalılara dağıttıkları erzak torbaları, giderek hafiflemeye başladı.
Miami'deki göçmen Kübalıların kolonisi, tüm Küba'dan daha büyük bir ekonomik gücü işaret ediyor.
Bu gibi durumlar dünyanın her yöresindeki insanlara ve toplumlara ders olmalıdır.
Değişimi anlamadılar
Düşünün ki Küba'ya ambargo koyan Amerikan Başkanı Kennedy'nin yaşadığı dönemde, ABD'deki Güneyli siyahların oy hakkı yoktu.
Şimdi ise siyah derili Obama Başkan bu ülkede.
Yani Küba'nın yöneticileri "Amerikan ambargosu bizi bu hale düşürdü" bahanesine sığınacakları yerde, Amerika'nın değişime nasıl uyum gösterdiğini izlemeyi deneselerdi, 2011'de otomobil alıp satmanın serbest bırakılmasını "Reform" diye sunmazlardı.
Bizdeki rejim bekçileri de hem düşünceyi, hem ekonomiyi, hem de girişim gücünü "Ankara Kriterleri"ne hapsetmek yerine toplumun dinamizmine yol açsalardı, kayıp yıllarımızı çok önceden geride bırakmış olurduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.