Geçtiğimiz hafta sonu, Eğitim Bir-Sen şubelerinin düzenlediği konferanslar için Kars ve Ağrı'daydım.
Kars'a ilk gidişim, Ağrı'ya ikinci.

Önce Kars izlenimleri...

Hemen söyleyeyim ki, Karslılar'ın büyük kısmı, şehrin "ucube" ile gündeme gelmesinden şikayetçi, "ucube"nin yıkılmasından da memnun.

Burada heykel, kesinlikle, merkez medyadan görüldüğü gibi görülmüyor. Kars'ta heykel, sanat boyutu ile değil, Ermenistan'ı mutlu eden mesaj boyutu ile değerlendiriliyor ve şehre taşıtılmak istenen bir yük gibi algılanıyor.

Şehri gezince, tarihten bugünlere akıp gelen Kars'a bakınca, gerçekten her şeyin bir heykele odaklanmasının haksızlık olduğunu görüyorsunuz.

Bir serhat şehri Kars.

Anadolu'nun Doğu kapısı.

44 yıllık Rus işgaline rağmen Müslüman karakteri binlerce şehit pahasına korunmuş bir şehir.

Hazreti Mevlana'dan 100 yıl evvel bu topraklara gelen Ebu'l Hasan Harakani Hazretleri'nin ruhaniyeti ile beklediği bir şehir.

Selçuklu'nun bizim olması için emek verdiği bir şehir.

Yalnız şimdi, bana göre Tayyip Bey'in özel ilgileriyle her köşesi yeniden hayat bulması gereken bir şehir.

Tayyip Bey 2004'te Kars'a gelmiş etrafı gecekondularla dolu Ebu'l Hasan Harakani Türbesi'ni görmüş, kolları sıvamış.

Şimdi etraf pırıl pırıl.

Türbe, restore edilen Evliya Camii'ne bitişmiş.

Hemen yanında kilise-müze maceralarından sonra cami olarak ibadete açılan Kümbet Camii var.

Onun hemen yanında Ulu Camii var.

Bunların yanında Kars Kalesi yükseliyor.

Bu tarih ikliminde, tarihi doku üzerine monte edilen bir heykel, gerçekten sakil kaçıyor.

Şehrin bazı yörelerindeki Osmanlı evleri yıkılmaktan kurtulmak için ilgi bekliyor.

Rus işgal döneminden kalma bazı tarihi eserler, devlet dairesi haline getirilmiş, bakımlı. Bazıları bakım istiyor.

Belli ki Ruslar buraya kalmak için gelmişler, bu da akılda tutulması gereken bir gerçeklik.

Tayyip Bey'in "Çılgın Proje"yi takdim ederken söylediği bir şey vardı: "Benzeri projeleri İzmir, Ankara ve başka şehirler için de düşünüyoruz" demişti. O şehirler arasında Kars'ın da olmasını dilerim.

Kars'ın şehir içi yollarını görse Tayyip Bey, AK Partili bir belediye adına çıldırır.

....

Kars'a geldik. Seçim atmosferini soruşturmamak olmaz.

Burada siyasete etnik aidiyet yön veriyor.

3 milletvekili var Kars'ın. Geçmiş dönem 2-1 AK Parti-MHP şeklindeymiş.

AK Parti, her iki milletvekilini de aday göstermemiş, yeni isimler koymuş. Adaylarla ilgili "Tanınmamışlık" gibi peşin bir eleştiri var. İkinci eleştiri her üç adayın da "Aşiret" mensubu olması... Bu durumun, Kars'ın nüfus yapısında problem olabileceğinden söz ediliyor. Ancak yine de, adayların kişilik özelliklerine dair "Olumlu" ifadelerin kullanıldığına tanık oldum.

Adaylardan öte bir gerçeklik ise parti tercihi. AK Parti mi, MHP mi, CHP mi gibi bakılıyor çoğunlukla...

AK Parti ile ilgili çok yerde karşılaştığım eleştiri, Kars'ta da karşıma çıktı, o da, yerel kadroların, diyelim Tayyip Bey'in nabız atışı ile uyum arz etmekten uzak oluşu...

Bunun somut örneği, şu an CHP adayı olan zatın, AK Parti'den seçilip belediye başkanı olan ve "Ucube"yi yaptıran kişi oluşu...

Nasıl bir sonuç çıkabilir sorusu sorulduğunda birçok insan tahmin zorluğu yaşıyor. 3-0 AK Parti olabilir diyen de var Kars'ta, 2-1 Ak Parti-MHP tarzında paylaşma olabileceğinden söz eden de, 1-1-1 AK Parti-CHP-MHP olabilir diyen de...

Kars'ta özel sohbetlerde Tayyip Bey'in ve AK Parti'nin geleceğinden Ergenekon'un geleceğine kadar her şey soruluyor. MHP'nin baraj hikayesi de en çok merak edilenler arasında...

Kars'a ilk gidişimdi. Uzak bir yurt köşesi gibi görünüyordu. Oysa, günde üç uçak iniyor Kars'a ve Sabiha Gökçen-Kars arası 1.5 saat.

Kars'ı görmeyen kayıpta...