Taha Kıvanç

Taha Kıvanç

İlhan Bey'in planı gerçekleşiyor gibi...

İlhan Bey'in planı gerçekleşiyor gibi...

Fotoğraflar sözcüklerden daha etkili olabiliyor.


Van/Başkale'de BDP ilçe başkanı tarafından yakalarına parti rozeti takılan MHP ilçe örgütü yöneticilerinin fotoğrafı çok etkileyiciydi.

MHP'den BDP'ye örgüt transferi yaşanabilmesi ne kadar ilginç değil mi?

Bir gün önce Bozkurtlu, üç hilâlli rozet taşıyorsun, ertesi gün yakana BDP'nin çınarlı rozetini takıyorsun... Halkın cenazelerini almak için sınırı geçmesi, bir konuşmanın rencide etmesi, kasetlerin yüklediği mahçubiyet diye sıralamış gerekçelerini eskiden MHP ilçe başkanı olan yeni BDPli...

Sakalım olmadığı için kimseler dinlemiyor, ama bir kez daha kayda geçireyim: Bu seçim çok partili siyasi tarihimizin en kritik -bu sebeple de en ilginç- seçimi olmaya aday... Şimdiye kadar 'siyaset' adına bildiklerimizi değiştirmeye aday bir seçim...

Tunceli'den dönerken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sandık yaklaştığında oylarını artıracak yeni çıkışları olacağını söylemişti de "Şapkasında acaba ne tavşanlar var" merakına düşmüştüm... Van ve Hakkâri'de yaptığı 'demokratik özerklik' projesine sahip çıkan konuşmaları o tavşanlardan biri sayıyorum ben...

'Ulusalcı' CHP'liler rahatsızlık duyuncaya kadar hafifçe çark ediverdi zaten Kılıçdaroğlu...

Muhtemelen Güneydoğu'dan milletvekili çıkaramayacak CHP; kurmayları bu çıkışlarla başka bir şeyi amaçlıyor: Oylarını ülke çapında artırmayı...

Ak Parti'nin iktidar olduğu ve üçüncü dönemde de öyle kalmayı amaçladığı için telâffuz edemediği her konuyu CHP lideri partisi adına dillendirmekten geri durmuyor. Üç oy oradan, beş oy buradan alırsa ve bunlar daha önce CHP'ye gitmeyen oylarsa, sandıktan farklı bir tablo çıkabileceği hesabı bu...

Yanlış değil bu hesap...

Kasetlerin MHP tabanında nasıl bir etki yaptığını tahminde zorlanıyorum. MHP'ye Başbuğ'dan beri oy veren Orta Anadolu seçmeni muhafazakâr değerler üzerinden oy kullanacağı için, kaseti çıkanlar "İlişkim var, ama imam nikâhlı bir ilişki bu" diye kendilerini savunuyorlar. Çeşitli sebeplerden Ak Parti'ye oy vermeyen CHP'ye de eli gitmeyen kıyı şeridindeki seçmen kitlesinin bu gerekçe yüzünden MHP'den vazgeçebileceği gerçeğini unutuyorlar.

'İmam nikâhlı eş' o seçmen kitlesi için sorunlu...

Ne, "MHP'ye oy verenler hiçbir durumda CHP'ye oy vermez" mi dediniz? Yanılıyorsunuz. Özellikle 2007 seçiminden hemen önce başlayan bir 'iki partiyi birbirine yakınlaştırma' operasyonuyla CHP ile MHP tabanları birbirine geçişli hale getirildi. Bugün kamuoyu yoklamalarının ayrıntılı tablolarına bakıldığında, "Oyum CHP'ye" ve "Oyum MHP'ye" diyenlerin neredeyse yarıya yakını ikinci tercih olarak öteki partinin adını anıyor.

Toprağı bol olsun, İlhan Selçuk'un çabalarıyla gerçekleşen fiili durumdur bu ve 2002 seçiminde Tayyip Erdoğan'ın arkadaşlarıyla kurduğu yeni partiyle iktidara gelişi üzerine çerçevesini çizdiği bir siyasi koalisyon tezinin sonucudur. 6 Haziran 2003 günü 'Pencere' sütununda yayımlanan şu satırları daha önce de Kulis'e taşımıştım:

"Kemalistler, milliyetçiler, Milli Görüşçüler (ya da radikal İslâmcılar), sağın ve solun lâik kesimleri muhalefette birleşiyorlar. Halkın şikâyetlerini arkasına alan bu ilginç gelişme, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğine duyarlı güçler tarafından da izlenmektedir."

O günlerde Ankara'ya kadar gelip Aslanlı Kapı'dan geçerek bazı görüşmeler yapmıştı İlhan Selçuk; bunu kendisine refakat eden Cumhuriyet'in Ankara temsilcisinin günü gününe aldığı notlardan biliyoruz. Geniş cephe oluşturma çabalarını 'güvenliğe duyarlı güçler'in de izlediği, bir temenni değil, ilk elden istihbarattı sizin anlayacağınız...

Bu çabaların sonucudur CHP ile MHP tabanları arasındaki geçişlilik...

2007 seçimi İlhan Selçuk ve Cumhuriyet sayesinde iki partinin kitleleri arasındaki geçişliliğin ilk denemesi oldu. Seçimden bir hafta önce (26 Haziran 2007) "MHP aslına rücu etti" cümlesiyle ilân etti olanı İlhan Bey. Şu cümle de o yazıdan: "Bir ülke ki, midesiyle düşünen erbab-ı siyaset ve medya tayfası dincilikten yakınmaz, milliyetçilikten ürker. MHP, bu tayfanın uykusunu kaçırıyor."

İki gün sonra MHP'nin kocaman bir seçim reklâmı Cumhuriyet'in 'Pencere'li ikinci sayfasında çıktı. Soldan gelen kendisine yönelik eleştirilere cevabının taç beyti ise şuydu Cumhuriyet yazarının: "Ben lâik Atatürk Cumhuriyeti'nin varoluşu ve bütünlüğü için, dün bana işkence etmiş olanlarla bugün el ele vermeyi yurtseverliğin doğal ve sade gereği sayıyorum."

MHP yöneticileri BDP'ye geçer de, bazı seçmenlerinin oyları CHP'ye gitmez mi?

"Bu seçim kritik ve bu sebeple ilginç" demem boşuna değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Kıvanç Arşivi