Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Sıfır reel faize karşı olanlar AK Parti'ye cephe oluşturuyor

Sıfır reel faize karşı olanlar AK Parti'ye cephe oluşturuyor

Başbakan Erdoğan reel faizi sıfırlayacağız dedikçe, bazıları iyice telaşa kapılıyor ve korkuyorlar. Çünkü sıfır reel faizin ne demek olduğunun farkındalar. Sıfır reel faizin yeni bir büyüme modelinin habercisi olduğunu biliyorlar. Bu yeni büyüme modelinde, kısa vadeli reel faizler sıfıra yakın olacağı için, bundan böyle rekabet içinde çalışmayanlar piyasadan tasfiye olacaklar.
İşte bu tasfiyeyi geciktirmek amacıyla İstanbul'un statükocu işadamları, AK Parti'ye karşı tek bir cephe oluşturmaya çalışıyorlar. "AK Parti gitsin de, nasıl giderse gitsin isteği" biri biriyle uyuşmayan pek çok kesimin ortak paydası oluyor. CHP, MHP, BDP ve diğerleri bilerek veya bilmeyerek bu cepheye katılıyorlar.
Amaç, seçimlerden güçsüz bir AK Parti çıkartmak. Siyasi gibi görünen bu amaç aslında ekonomik! Çünkü sıfır reel faize dayalı büyüme modeli artık yüksek faizdüşük kur politikasını bu ülkede sona erdirecek. Bu yüzden de bazıları fena halde telaşlanıyor!
Niye yüksek faiz düşük kur politikası sona erecek derseniz... Ekonomiye ilişkin ilk veriler, artık görünür hale geldi. Merkez Bankası dün açıkladığı Finansal İstikrar Raporu'nda, günlük döviz alımlarının 50 milyon dolardan 40 milyon dolara indirilmesinin asıl nedeninin, döviz satın alınarak piyasaya verilen Türk parası likiditenin azaltılması olduğunu ve bu azalmanın kredi genişlemesine engel olacağını duyurdu. Bu değerlendirme, bize, Avrupa'daki borç krizinden korkarak döviz fiyatlarındaki artıştan endişelenen bir Merkez Bankamız olmadığını gösterdi. Böylece "faiz artışı olmadan cari açık kapanmaz" düşüncesiyle piyasalarda oynaklık yaratarak, hem faizden hem de dövizden para kazanmak isteyenlerin hayallerini yıktı.
Merkez'in bu tavrı, Başbakan Erdoğan'ın dün açıkladığı "Kimsenin eli ve gözü başkasının cebinde olmamalı. Finans sektörü ve reel sektör dayanışmalı. Ancak sıfır reel faizle Türkiye huzuru ve refahı bulacak" düşüncesiyle tutarlı görünüyor.
Gelelim tekrar sıfır reel faizden endişelenerek siyaset mühendisliği yapan statükocu işadamlarına...Dün Taraf'ta CHP'deki yeni söylemler ve politika değişiklikleri üzerine Neşe Düzel'e konuşan Doç. Dr. Ayşen Uysal, Sinan Aygün'ün CHP'den adaylığıyla ilgili şunları söylüyordu. Aygün'ün adaylığı parti içinde ciddi rahatsızlık yarattı. Parti Meclisi'nde tartışma çıktı. Ama Kemal Bey bu tepkileri kendisi bastırdı, oylama yapmayı reddetti. 'Dosyasını inceledim, potansiyel görüyorum' dedi. Sinan Aygün'ün adaylığının, özellikle seçim sürecinde parti giderlerinin karşılanmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum ben" diyordu. Peki niye bir işadamı CHP'nin seçim giderlerini karşılasın? Acaba güçlü bir AK Parti iktidarında onun da reel faizin sıfırlanmasıyla ilgili bir endişesi mi var, ne dersiniz?
AK partinin yeni sıfır reel faiz politikası aslında "güçsüz bir AK Parti" yaratmak için oluşturulan cephenin çimentosu oluyor. Zaten dikkat edin, Başbakan Erdoğan sıfır reel faiz dedikçe, AK Parti karşıtı cepheye yurt dışından gelen destek raporları da çoğaldı. Biz bunları geçmişte de yaşadık. Bazı bankalar yine Türkiye hakkında asılsız raporlar yazmaya başladılar.
Korkuları, seçimden sonra olası sıfır reel faize dayalı bir büyüme modelinin Türkiye'de uygulanmaya başlaması...
Çünkü onlar, kaynak dağılımı düzelen bir Türkiye görmek istemiyorlar. Yalan yanlış ülke derecelendirme raporları düzenleyip, ekonomiye düşük notlar verip, Türkiye'den yüksek faiz almaya alıştılar. Bu haksız kazancın sürmesini istiyorlar. İşte bu yüzden de içten ve dıştan cepheleşiyorlar. Ama işleri biraz zor görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi