Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sana yazıklar olsun

Sana yazıklar olsun

Niçin “dostlukların son günü” diye bir yazı yazma gereğini duyduğunu bilmediğimiz; ayrıca niçin birileriyle dost olduğu, niçin bu dostluğu bitirme aşamasına geldiği de bilinemeyen Nuray Mert, bir “solcu” ve “sosyalist” olarak giriş yaptı Türk fikir hayatına.

Bir solcu ve sosyalist olduğu için de, sağcılıktan hep nefret etti.

Dolayısıyla, statükoculuk, tutuculuk, rejimi koruma refleksi gibi, sağ siyasetlerden tevarüs etmiş bazı “sol hastalıklar”la da nefret ilişkisi içinde olması gerekirdi ki, bu yönünü bize hiç göstermedi.

Nuray Mert, TSK’nın “taşıyıcı” ve “modernleştirici” rolü konusunda ne düşünüyor?

Bilmiyoruz.

Bu taşıyıcı role bir itirazı var mı?

Bilmiyoruz.

Bizatihi TSK’nın işin içinde olduğu “siyaseti tahkim”, “sivil alanı düzenleme” çalışmalarına, bir solcu ve sosyalist olarak hangi rezervleri koymaktadır?

Bilmiyoruz...

Darbeler konusunda ne düşünmektedir?

Bilmiyoruz.

Konuşmalarında ve yazılarında karşımıza çıkan, “bunları onaylamam mümkün değil” yahut “darbelere karşı olduğumu belirtmeme gerek yok, bu tutumum herkes tarafından bilinmektedir” gibilerden, “yasak savar” kabilindeki cümleler dışında, Nuray Mert’ten şöyle esaslı bir “karşı militarizm” yazı okuyamadık.

Kendisi, asabiyyetiyle, öfkesiyle, belagatiyle bilinen bir aydındır, bir entelektüeldir... Hadi bir düşünürdür.

Bununla birlikte, “iyi muhakeme” örneği sayılabilecek kıyıcı eleştirileriyle ünlüdür ve muhataplarının korkulu rüyasıdır...

Hakkını teslim edelim; çok iyi yazılar yazdı, harika
polemiklere imza attı, hep haklı oldu... Ama bir yer geldi, “muhakemesini” askıya aldı.

Militarizmler üzerine düşünürken ve yazarken asabiyyetini, öfkesini, belagatini sergilemedi... Belki sergiledi de biz göremedik.

Bu uzun girizgâh niçin?

Şunun için:

Nuray Mert, PKK’ya yakınlığıyla bilinen ANF’ye Brüksel’de bir röportaj vermiş ve AK Parti’nin duble yollarını eleştirmiş.

Eleştirebilir...

Duble yolların zannedildiğinin aksine “duble” olmadığını, kötü asfalt kullanıldığını, kötü kaplama yapıldığını söyleyebilir...

Bundan daha iyisini yapacak olanları işaret edebilir.

Hayır, öyle yapmıyor, duble yollarla, Dersim katliamı öncesindeki imar çalışmaları arasında paralellikler kuruyor.

Kendisi söylesin: “Benzetmek gibi olmasın, bunun ardından katliam gelecek manasında söylemiyorum. 1935’te ilk raporlarda hep yol inşa edilmesinden bahsedilir, çünkü buraya yapılacak askeri harekât için yol lazım. 1935’teki gibi bir katliamı andıracak olmasından değil ama şu anda o bölgedeki şiddet politikalarının da alt yapısı oluyor, o paralelliği hatırlatmak için...”

Demek istiyor ki Nuray Mert, AKP duble yollarla bölgeye şiddet götürecek.

Hayır, elbette katliam hazırlığı yapmıyormuş ama gelecekte uygulayacağı şiddetin altyapısını oluşturuyormuş.

İnsan ne diyeceğini bilemiyor!

Muhalefet edebilirsin, et... “Sivil dikta” lafılarını şurda burda gezdirebilirsin, gezdir... “Dünün mücahitleri müteahhit oldu” diyebilirsin, de... Darbelerle hesaplaşmayı “ergen çocuğun babasına duyduğu tepkiye” benzetebilirsin, benzet... Yandaş şımarıklığından bahsedebilirsin, bahset...

Her şeyi yap ama bu ne? “Duble yollar şiddetin altyapısını oluşturacak” da neyin nesi?

Sana yazıklar olsun diyorum Nuray Mert!

Başka da bir şey diyemiyorum!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi