Ahmet Doğan İlbey

Ahmet Doğan İlbey

Oy Kullanmadan Önce Türkü Dinleyiniz

Oy Kullanmadan Önce Türkü Dinleyiniz

Oy vermeye gitmeden önce bir gönül türküsü dinleyiniz. Bakın fikriniz nasıl neşv ü nema buluyor ve ufkunuz açılıyor. Meselâ şu türküyü birkaç kez dinleyip bulanıklaşmış düşüncenizi, kirlenmiş gönlünüzü berraklaştırıp öyle çıkın evden: “Gönül dağı yağmur boran olunca / akar can özümden sel gizli gizli / Bir tenhada can cananı bulunca / Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy / Dil gizli gizli, dil gizli gizli /Dost elinden gel olmazsa varılmaz / Rızasız bahçenin gölü derilmez / Kalpten kalbe bir yol vardır görünmez/ Gönülden gönüle gider yar oy yar oy yar oy.”

Oy kullanmak için evden çıkmadan önce fikrinizi coşturan birkaç türkü dinleyiniz. Kime, hangi saiklerle oy atacağınızı en iyi türküler hatırlatır size. Çünkü türküler siyasî partilerden de, rejimlerden de güçlüdür.

Size fikir ve gönül tâlimi yaptıracak cinsten içerlek bir türkü dinleyip çıktığınızda dünya görüşünüz, memleket meseleleri hakkındaki düşünceleriniz tastamam zihninizi sarıverecek, kendinizi daha kararlı ve muhkem hissedeceksiniz.

Türkiye’nin meseleleri ve çözüm yolları üstüne bunca zaman kafa yormuş ve tâlim etmiş olmanıza rağmen “kime oy kullanayım” diye tereddüt ediyorsanız şu türküyü birkaç kez dinleyip öyle gidiniz sandık başına.

Sonunda ikircikli düşüncelerinizin dağıldığını, duygularınızla aklınızın terkip olduğunu görecek ve “kime, niçin oy kullanacağımı biliyorum” diyerek sandık başına kararlı bir şekilde gideceksiniz: “Ayrılık hasretlik kâr etti cana / Seher yeli sevdiğimden bir haber / Selâmım tebliğ et kutb-i cihana / Seher yeli sultanımdan bir haber.”

Aday ve liderlerin türkü dinleyip dinlemediğini öğrendikten sonra tercihinizi yapınız. Nevzat Kösoğlu’nun ifadesiyle “bir siyasetçi sizden oy mu istiyor; ona türkü bilip bilmediğini sorunuz.”

Türkülerin faydası çoktur, saymakla bitmez. Kime, niçin oy kullanmanın zorluğunu, hafakanını üzerinizden atmanın en iyi ilacı evden çıkmadan önce mutlaka bir türkü dinlemektir.

Sandık başına gitmeden önce bir Yemen Türküsü dinleyiniz ve yürek dilinizle de iştirak edip demleniniz. Ardından Türkiye’nin son bir asırlık trajik tarihini, aydınlarının ve siyasilerinin ihanetlerini bir bir düşünüp, milletin çektiği acıları buğum buğum ciğerinize çekip bir âh ediniz. Çok geçmeden kime niçin oy vereceğiniz zihninizde fikirleşmiş olacaktır. “Havada bulut yok bu ne dumandır / Mahlede ölüm yok bu ne şivendir / Şu Yemen elleri ne yamandır / Anu Yemen’dir gülü çemendir / Giden gelmiyor acep nedendir / Kışlanın önünde redif sesi var / Açın çantasını acep nesi var / Bir çift potini ile bir de fesi var...”

Oyunuzu kullanmak için evden çıkmadan önce aklınızı başınıza getirecek, dağılmış olan fikrinizi toparlayacak ve moralinizi düzleyecek memleket havalarından birkaç türkü dinleyiniz. Göreceksiniz, seksen küsur yıldır “Hakk’a tapan millete” zulmedenleri, dininize küfredenleri, değerlerinizi ezip geçenleri hatırlayacak ve fikrî cehdiniz yükselecektir.

Türküler, darbeci ulusalcıları, sivil ve askerî Kamalovistleri, politika sahtekârlarını bir film şeridi gibi gözünüzün önüne getirecektir. Türküler size Altıyedi Süleyman’nın desteklediği Altı Okçu’ların laikçi-zulümkârlığını, menfur ve menhus Ergenekoncuların oy pusulasına da sızdıklarını hatırlatacak ve millet şuurunuzun uyanık olmasını sağlayacaktır.

Birkaç türkü dinledikten sonra gidiniz sandığın başına. Çünkü, ahlâksızlık yayan magazin ve zâni sanatçı zümresinin dilinde mânası bozulmamış mübarek türküler, milletin sevdasını, acısını, hayatını paylaştığı gibi memleket meselelerini de eğip bükmeden yalansız bir şekilde bütün sâfiyetiyle yürekten dile getirir. Türküler, gönlünüzün en samimi dostu olduğu gibi, sandık başında da size yardımcı olacaktır.

28 Şubat’tan ikibinli yıllara uzanan ulusalcı darbecilerin ne menem bir şeytanî hazırlık içinde olduklarını unutanlar, yani nisyan ile malul olanlar oy kullanmaya gitmeden önce mutlaka birkaç türkü dinlemelidirler. “Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece / Bilmiyorum ne haldeyim / Gidiyorum gündüz gece / Dünyaya geldiğim anda / Yürüdüm aynı zamanda / İki kapılı bir handa / Gidiyorum gündüz gece...”

İşinde gücünde olan mütedeyyin millet aleyhine taarruzlarla dolu son yirmi yıllık süreçteki bâzı siyasî yönetimlerin ve derin güçlerin cürümlerini, memleket meselelerinin eğrisini, doğrusunu unutmuş olanlar bin miligramlık birkaç türkü dinleyip öyle gitmelidirler oy kullanmaya.

Meselâ, hafızası tutulanlar, aklı perdelenenler “sana gelmek istiyorum / beni kovma yâr kapısından / gelip görmek istiyorum / beni kovma dergâhından” ve “bir kararda durmayalım / gel dosta gidelim gönül / hasretiyle yanmayalım / gel dosta gidelim gönül” türkülerini şöyle birkaç kez dinleyip öyle gitmelidirler sandığın başına.

Memleket meselelerine alâka duyuyorsanız, hangi siyasî partiye oy kullanacağınıza karar verememişseniz evden çıkmadan önce “gönül işi” türkülerimizden dinleyiniz. Göreceksiniz, sandık başına varmadan, daralmış olan zihnî ufkunuz açılacak, mantaliteniz yükselecektir. Böylece kendinizden emin bir şekilde oyunuzu kullanacaksınız.

Veyl, türkü dinlemeden sandık başına giden gâfil ve bedbahtlara!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Doğan İlbey Arşivi