Genel seçimlerin kazanılmasında, yerel yönetimlerin başarılı ya da başarısız olması çok önemli rol oynar. Bunun ne kadar doğru olduğunu geçtiğimiz 12 Haziran seçimlerinde bir kez daha gördük. Örneğin İzmir ve Antaltalya’da, CHP’nin elinde olan yerel yönetimlerin başarısızlığı sandığa açık bir biçimde yansıdı. Hele de İzmir’de!

Öte yandan yüzde 50’nin üstünde oyunu AK Parti’ye veren İstanbul’da da, kimi belediyelerin ne kadar başarılı olduğu kanıtlandı; örneğin Beyoğlu’nda. Ahmet Misbah Demircan’ın başlattığı ‘Vatandaş Başkan’ çalışmaları, kentin bu en kozmopolit ilçesinde oyların yüzde ellinin de üstünde AK Parti’ye gitmesinin temel unsurlarından biri. Beyoğlu Belediyesi telefon, e-posta ve dijital ortamda kendisiyle iletişim kuramayanların kapısını çalıyor her gün. Vatandaş Başkan’ın son uygulaması, mobil ekiplerin Beyoğlu’nu mesken tutmuş yurttaşların kapısını çalıp, varsa eğer dertlerini dinlemek ve onlara anında çözüm sunmak. Burada amaç, belediyenin sağladığı tüm olanaklardan, eşit ve adil bir biçimde herkesin yararlanıp yararlanmadığını da denetlemek bir bakıma.

Eğer çözümlenemeyen bir sorun varsa Ahmet Misbah Demircan hemen devreye giriyor; gerektiğinde sorunu olan vatandaşın evine gidiyor, derdini dinliyor, arkadaşlarına gerekli talimatı veriyor ve sorun çözülünceye değin de gelişmeleri yakından izliyor. Belediyenin 444 0 160 mumaralı telefon hattı 2008’de hizmete girmiş ve bugüne değin 150 bin vatandaşın sorununa çözüm bulmuş.

Öte yandan Beyoğlu.bel.tr internet sitesi kurulmuş, bir tür paralel Beyoğlu. Düzenli bir veri akışı ve yaşayan bir bellek oluşturmak amacıyla, 120 kişilik bir kadro gece gündüz çalışarak Beyoğlu’nun 45 mahallesinde 27 bin 849 bina, 131 bin 777 konut, 43 bin 132 işyeri, 120 soruluk bir anketle taranmış; yüz binlerce fotoğraf çekilmiş. Ve bu arşiv dijital ortama aktarılmış. Böylece de saniyelerle ulaşılabilen, sorunların tanımlanarak çözümler geliştirilmesine olanak sağlayan bir Beyoğlu, paralel dünyada kurgulanmış!

Ama Beyoğlu’ndaki en ilginç, belki de ilk kez bir belediyede uygulanan, Beyoğlu sakinleriyle birebir iletişimi sağlayan Mobil Ekipler.

Mobil ekipler Beyoğlu’nun dört bir yanını gezerek, vatandaşın önerilerini dinliyor, sorunlarını saptıyor. Dahası vatandaşın Beyoğlu belediyesince sunulan hizmetlerden yararlanıp yararlanmadığını, bu hizmetlerin Beyoğlu sakinlerine ulaşıp ulaşmadığını, Başkan adına denetliyor. Bu veriler bir araya getirilip Ahmet Misbah Demircan’a sunuluyor. Kısacası Mobil Ekip, Başkanla yurttaşın özdeşleştiği, toplumsal bir yönetim ağı. Böylece de, bir açıdan, Beyoğlu’nu , vatandaş yönetiyor.

Semt Konakları, Kefken Çevre Yaz Kampı, Anaokulu, Meslek ve Beceri Kursları, Beyaz Zambak, Toplumsal Market, Bilgi Evleri gibi belediyenin kurumsal hizmetlerinden vatandaşın yararlanıp yararlanmadığı, hizmetin halka eşit ve adil bir biçimde ulaşıp ulaşmadığını başkan günü gününe denetleyip gerektiğinde müdahele edebiliyor.

Şimdi bütün bunları göz önüne aldığınızda, Beyoğlu’nda neden AK Parti’nin yüzde ellinin üzerinde oy aldığını çok rahat bir biçimde anlıyor insan. Ve tabi belediyeciliği ellerini arkasında kavuşturmuş, deniz kıyısında tur atmak ya da onlarca koruma eşliğinde, vatandaştan kopuk ve uzak, kentte tur atmak, yakınlarıyla lokantalarda geç saatlere değin yemek içmek olduğunu sananlara da Ahmet Misbah Demircan, bu uygulamalarıyla, çok iyi bir ders vermiş olmuyor mu sizce?