Aziz Üstel

Aziz Üstel

‘Millet iradesine karşı çıkan halk fırkasında barınamaz’

‘Millet iradesine karşı çıkan halk fırkasında barınamaz’

Bu sözler Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in. Merak eden TBMM tutanaklarında devamını da okuyabilir.

“Cumhuriyet benim en büyük eserimdir” diyen ve TBMM’nin duvarına “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazdıran da gene o.

Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ya da bugünkü adıyla CHP’nin, hani her fırsatta “bu cumhuriyeti biz kurduk... Biz Atatürk’ün partisiyiz” diyen kuruluşun, TBMM’yi boykot ettiğini, kürsüsüne çıkıp yemin etmediğini, sorunları bu çatının altında aramak yerine televizyon ekranlarında, gazete sütunlarında aradığını görse Gazi, “TBMM’den daha yüce bir makam olamaz. Milletin her türlü derdine ilaç olabilecek tek yer burasıdır” derdi, ta 1921 yılında söylediği gibi.

İşe Kemalizm’le başladı, oradan ortanın soluna, ardından sosyal demokratlığa, sonra demokratik sola şimdilerdeyse, esen lodosa göre ulusalcı, karayelde çarşaflı hanımlara rozet takıcı, poyrazda sosyalist enternasyonal yandaşı, fırtınada militarist, seçimlere beş kala tek başına iktidar olma dersleri almak için bir bilenin kapısında hazır ola geçen bir garip siyasi kuruluşa dönüştü. Bülent Ecevit, CHP’nin gömüldüğü hizipçilik ve kafa karışıklığının, partiyi bu günlere taşıyacağını yıllar önce fark edip DSP’yi boşuna kurmadı!

Aslına bakarsanız, demokrasiye gönülden inanan herkes CHP’nin bugün sergilediği duruşa üzülüyor. Güçlü bir ana muhalefet partisi, cumhuriyetin de, demokrasinin de, özgürlüğün de güvencelerinden biridir çünkü. Bu haliyle Türkiye’de demokrasi, bir kanadı çok güçlü, diğer kanadıysa kırık bir kartala benziyor. Çok yazık.

Trabzon uçağı

Bizim Temel ilk kez uçağa binmiş. İlk gördüğü koltuğa da oturmuş. Biraz sonra koltuğun asıl sahibi gelmiş: “Beyefendi. Burası benim yerim. Kalkar mısınız lütfen.” Temel başını sallamış: “Kalkmam.” Adam bakmış ki olacak gibi değil, hostesi çağırmış: “Beyefendi, sizin koltuğunuz arkada. Bu koltuklar numaralı. Bu beyin yeri burası, sizin ki 24A. Lütfen yerinize geçin.” Temel gene başını sallamış: “Geçmem.” Sonunda kaptan pilot gelmiş. Eğilip Temel’in kulağına bir şeyler fısıldamış. Temel hemen yerinden kalkıp kendi koltuğuna oturmuş. Hostes dayanamayıp pilota sormuş: “Ne dediniz de kalktı?” Pilot gülümsemiş: “Ona bu koltuğun Erzurum’a kendi koltuğunun Trabzon’a gideceğini söyledim!” (Dr. Nusret Savacı’ya teşekkürler)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi