Diz bir öfke sarmalıdır..
Ava giden avlanır.. Keskin sirke küpüne zarar veriyor sonunda..
CHP yöneticilerinin şimdi oturup neden böyle “akılsızca” bir işe girdiklerinin hesabını yapmaları gerek. Niye Türkiye’yi bu kadar gerdiniz? Sonuç ortada. CHP tam 4 puan gerilemiş..
Kılıçdaroğlu milletvekillerine “Gidin seçmene kararımızın sebebini açıklayın, anlatın” diyor, “Derdimizi anlatamadık” diyor.
Bazı şeyler te’vil götürmüyor.. Hem milli iradeye kafa tutacaksınız, sonra da bir yargı kararından yola çıkıp, milli iradenin tecelligahı olan bir makamı boykot edeceksiniz..
Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz.
Akıllarınca iktidara “diz çöktüreceklerdi.” Erdoğan “Tükürdüklerini yalayacaklar” diye cevapladı bu sözü. Ve sonunda Erdoğan’ın dediği oldu.. Keşke bu işler bu noktaya gelmeseydi. Ağız dalaşına dönmese idi bu işler. Ama işte örnekte görüldüğü gibi şiddet şiddeti doğuruyor..
CHP ve BDP aynı yanlışı sahiplenirken, MHP, CHP ile aynı durumda olmasına rağmen yakasını bu rezaletten kurtardı.. Şimdi BDP tutumunu yeniden gözden geçiriyor ama, CHP’de Mersin Milletvekili İsa Gök hâlâ “diz çöktürmek”ten söz ediyor.. CHP’liler bir garip, girdikleri çukurda kendilerine uzatılan eli reddedip, yukarıdakilerle pazarlık için şart öne sürmeye kalkıyorlar.. Talepleri de parlamento iradesine ipotek ve vesayet anlamına geldiği gibi yasa ve yargıyı by-pass etme anlamı taşıyor. CHP ciddi anlamda bir akıl tutulması yaşıyor..
Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerinden istediği neydi? “Niye anlatmıyorsunuz haklılığımızı” diyordu. Ne haklılığı kardeşim.. Bile bile bir takım tutukluları liste başı yapıp aday göstereceksin, hapisten adam kaçırmak için tertip yapacaksın, sonra da çıkıp iktidara ve parlamentoya kafa tutacaksın. Bunu kim, kime, nasıl anlatabilir ki..
CHP bir yandan kararlılık ve şecaat gösterisi yaparken, öte yandan bir bahane bulup “kıvırma” çabası içinde.. MHP, CHP’yi düştüğü yerden kurtarmak için bir vesile, bahane oluşturma çabasında.. CHP’liler Çiçek’in Meclis Başkanı seçilmesi ve Çiçek’in söyleyeceği birkaç cümleyi, gönüllü gelin edası ile ikna olmak için vesile sayacak gibi..
Yoksa yarın kendi içlerinde bölünecekler.. CHP seçmen nezdinde dibe vuracak.. Ve tabii AK Parti daha ilk günden, kamuoyu araştırmalarında tavan yaptı. Destek % 54’leri gösteriyor.. Bu sonuç büyük ölçüde CHP’nin eseri.. AK Partililer CHP’lilere ne kadar teşekkür etseler az.. Sağolasın Kılıçdaroğlu! Bütün sinir bozucu ifadelerine rağmen, doğrusu iyi iş çıkarttın. Bravo!
Bu olaydan sonra CHP’de artık kongre şart.. Kongre olana kadar da parti içinde huzur olmaz..
CHP bindiği dalı kesiyor adeta.. Durup dururken ana muhalefet rolünü MHP’ye kaptırdı..
Aslında bu kriz, sanki bir Ergenekon/Balyoz planı idi. Ama tutmadı. Halk prim vermedi.. Bu planın sahipleri bu işleri yüzlerine gözlerine bulaştırdılar..
CHP değil sadece, BDP de bu işten yara aldı.. Dimyat’a pirince gidelim derken, evdeki bulgurdan oldular.. Bu işlerin te’vil götürecek yanı yok çünkü..
CHP ve BDP’lilerin bu yaptığının, mesela FB ve Diyarbakırspor için soruşturma açılmasını protesto etmek için Meclis’e girmemekten ne farkı var?.. İyi, Sivasspor’un da adı geçiyor diye Sivas milletvekilleri de boykot kararı alsınlar bari..
Hakemi protesto için sahaya çıkıp oynamayan sporcuya benziyor bunlar. Fiili durum meydana getiriyorlar. Siyasi magandalık bu yaptıkları.. Kriz üretmek, bulanık suda balık avlamak, başka bir anlamı da yok.. Sonuçta, inat ettikçe ve çırpındıkça daha da batacaklar..
Kılıçdaroğlu’na göre “Hapiste niçin milletvekili var” demesinler diye, parlamentonun saygınlığı için Meclis’e girmiyorlarmış. Çözüm önerilerine gelince parlamentoyu ipotek, taahhüt altına sokacak taleplerde bulunmaya hazırlanıyorlar..
Tam köşeye sıkıştırlar, ne ileri gidebiliyorlar, ne de geri adım atabiliyorlar.. Zor durumdalar..
Bu arada Adem Çevik de, Anayasa Mahkemesi’ne ve Meclis Başkanlığı’na başvuruda bulunarak, kendi verdiği vergilerle görev yapmayan, parlamentonun çalışmasını engellemeye dönük çabalar içine giren, yemin etmeyen vekillerin çalışmadıkları günlerin maaşlarından kesinti yapılması yönünde bir talepte bulundu..
Birilerinin KK’ya, “zararın neresinden dönülürse kardır” hatırlatmasını yapması gerek..
İnsanın öfkesi aklından büyük olunca, kendi felaketine yokuş aşağı koşar gibi gidiyor..
Görelim bakalım, bu kriz nasıl çözülecek. Hoş çözülmese de işler kendi yolunda devam ediyor..
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.