Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Suriye Devriminin Bülbülü

Suriye Devriminin Bülbülü

Devrimlerin arkasında korkunç bir irade vardır. Değiştirme iradesi. Değiştirme iradesini kaybedenler değişirler. İradesini kaybetmeyenler değiştirenlerdir. Değiştirme iradesine sahip tek bir fert bile dünyayı değiştirebilir. Devrimlerin arkasında ve fonunda ise bülbüller ve destanlar vardır. Sözgelimi Çeçenistan'da İmam Alim Sultan seslendirdiği marşlarla birlikte direnişe yakıt vermiştir. Tunus'da devrimi ateşleyen ve tetikleyen şair Şabi, Churchill'in bile Hatıratında bigane kalamadığı bir şahsiyettir. Hatıratında Şabi'nin şiirine başvurarak faşizm sultası altında yaşayan ülkelerin mutlaka bir gün özgürlüklerine kavuşacaklarını söyler ve müjdeler. Tunus'un hürriyet kasidesinin yazarı Tunus'un milli şairi Ebu'l Kasım eş-Şabi kendi nesline ve gelecek nesillere umut şırınga eder ve şöyle der: Eğer bir gün insan özgür olmayı dilerse; mutlaka kader ona karşılık verir (Müzekkerat-ı Churchill, Eş Şirketü'l lübnaniyye lilkitap, s: 205). Tunus'un hürriyet kasidesi ve Şabi, İkinci Dünya Savaşı sırasında bırakın devletleri, devletler kümesine ve bloklara ilham kaynağı olduğu gibi günümüzde de Arap Devriminin pusulası olmuştur. Şabi istisna edilecek olursa; devrim şairleri ve bülbülleri gadre ve suikasta uğramışlardır. Çeçen devrim sanatçısı İmam Alim Sultan böyle bir gadre uğrayarak Ruslar tarafından bir suikast sonucu susturulmuştur. Onu susturarak devrimin ivmesini yatıştırmak istemişlerdir. Maalesef Suriye'nin ve Hama'nın dirilişinin şairi ve destanının yazarı olan İbrahim Kaşuş da İmam Alim Sultan'la aynı akıbeti paylaşmış ve gardın ve ihanetin eliyle öldürülmüştür. Cesedi de Asi Nehrine atılmıştır. Muazzez kanı Asi'yi sulamıştır. Geride Şabi gibi devrimlerin umut ışığı olan ebedi mısralarını bırakmıştır:

Ya Beşşar manneke minna/Hud Mahir ve'rhal anna/Şeriyyetüke sakatat anna/Veyla irhal ya Beşşar/Ya Beşşar ya kezzab/Tedribu ente ve ha'l Hattab/ el hürriyye saret ale'l bab/Veyla irhal ya Beşşar!

Beşşar ve rejimini kezzap ve yalancı olarak nitelendirmektedir. Beşşar da, Kaşuş'u yalancı çıkarmamakta ve halkına karşı adeta kezzap kullanmaktadır. Ağızdan ağza dolaşan ve gazi Hama'yı yeniden dirilten ve ayağa kaldıran bu sözlerin sahibi olan İbrahim Kaşuş vahşi bir şekilde öldürülüyor. Çekil Cumasında bir milyon kişinin katıldığı Hama'daki gösterileri Beşşar'ın ve avenesinin başını döndürüyor. İbrahim Kaşuş'un tarihe geçen sözleri adeta Saat Kulesi ve Su Değirmenlerinin bulunduğu alanı dolduran kalabalıkların hançeresinde çınlıyor ve yankılanıyor. Beşşar'ın kalleş cellatları ise işte tam da bu özelliğinden dolayı Kaşuş'u özel olarak cezalandırıyorlar ve hançerelere ilham veren sözlerin sahibini hançeresinden kesiyorlar. Boğazını yarıya kadar keserek öylece Asi Nehrine atıyorlar. Böylece sakat zihinlerine göre Suriye Devrimini bülbülsüz ve sahipsiz bırakmak istiyorlar. Halbuki, bülbül ölse ve öldürülse de nağmeleri kulaklarda ve gönüllerde yankılanmaya devam edecek. Asi Nehri Suriye Devriminin bülbülüyle birlikte devrimi sulamaya devam edecek. 30 yıl sonra Hama şehitlerinin kanları nasıl devrimi suluyorsa aynı şekilde İbrahim Kaşuş'un sözleri ve kanı da devrimi zafere götürecektir. Böylece korku ve dehşet cumhuriyeti ortadan kalkacaktır.

Efsane ya da gerçek Yunus Emre'nin Dertli Dolap şiirinin mısralarını Hama'da su değirmenlerinin (navair) önünde söylediği rivayet edilir. Dertli Dolap nasıl ki yüzyıllarca yankılanmış ise aynı şekilde Kaşuş'un mısraları da Beşşar ve benzeri eşkıya rejimlerin peşini bırakmayacaktır. Hama'nın laneti iz sürmeye devam edecek ve zalimlerini rahat bırakmayacak ve uyku yüzü göstermeyecektir. 'Çek git Cumasından sonra Pazar günü mutat bir biçimde evine giderken rejimin eşkiyaları ve şebbihaları tarafından kaçırılan Suriye'nin Şabi'si Kaşuş hunharca öldürülür ve ardından cesedi Asi Nehri'ne atılır. Ebleh Beşşar ve rejimi bilmiyorlar ki, yaptıkları kalleşlik yeni bir Asi'nin doğuşuna tanıklık ediyor. Artık Kaşuş kabrinden devrimcilere rehberlik yapmaya ve yol göstermeye devam edecek. Devrimin ışığı ebedi olarak Asi'de yanmaya devam edecek...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi