Silah var diyerek işgal ettiler şimdi silah satıyorlar
İtalya'nın sermaye piyasalarını sallayan mali krizinin yanı sıra, dün ajanslar önemli bir haber daha geçti. Habere göre, ABD ve İngiltere öncülüğünde oluşturulan koalisyon güçleri, tehlikeli silahlar var iddiasıyla işgal ettikleri Irak'a silah satışına başladılar.
Ordusunu güçlendirmek için Irak, Lockheed Martin Corp.'dan 36 tane F- 16 savaş uçağı alacak. Irak Başbakanı Nuri El Maliki, F- 16 alımlarını fon yetersizliği nedeniyle bir müddet ertelediklerini söylese de, bu savaş uçakları sonunda satın alınacak. Çünkü ABD, askerlerini bu yıl sonunda Irak'tan çekiliyor. Dolayısıyla Irak, savunmasını artık kendisi yapacak.
Peki Irak'ın alacağı silahlar tehlikeli değil mi? Sözde tehlikeli değil, çünkü silahları ABD, İngiltere ve diğer gelişmiş ülkeler satıyor. Öldürücü silahları onlar satıyorsa "tehlikeli" olmuyor! Onların sattığı silahlar insanları öldürmüyor!
Halbuki ABD ve İngiltere, Irak'ı işgal etmeden önce Irak'ta kitle imha silahları olduğunu ileri sürerek "Irak'ı özgürleşme operasyonu" adı altında bir harekat düzenlediler ve tahminlere göre çoluk çocuk demeden bir milyon insanı öldürdüler. Ardından Birleşmiş Milletler Doğrulama ve Teftiş Komisyonu, Irak'ta kimyasal silahların üretildiğine ilişkin bir kanıt bulunmadığını açıkladı. Anlayacağınız Irak petrollerine dolaylı yoldan böylece el konuldu.
Irak'ı işgal planı yapılırken söylenen bir diğer yalan da şuydu. Eğer Irak işgal edilmezse petrol fiyatlarının hızla artacağı ve artık binek arabası kullanmanın bile mümkün olmayacağı ileri sürüldü. Hatta bu iddiayı sık sık dile getirenlerden biri de "Dünya düzdür" kitabının yazarı ünlü gazeteci Thomas Friedman'dı. Bu gazeteci, kitabında, eğer bir ülkede McDonald's hamburger dükkanı varsa o ülkelerin savaşa girmeyeceği kehanetinde de bulunuyordu. Adeta Big Mac'in gittiği yere medeniyet götürdüğünü söylüyordu. Oysa medeni Amerikalılar ve İngilizler ellerinde Big Mac hamburgerlerle önce Irak halkına ait Bağdat müzesini yağmaladılar.
Irak savaşının ardından işler hiç söylendiği gibi gelişmedi. İşgalden sonra petrol fiyatları düşeceğine hızla yükseldi. Savaştan önce ham petrolün varil fiyatı 21 dolar seviyesindeyken, petrol savaştan sonra bir daha bu fiyat seviyesine geri gelmedi. Irak işgal güçlerinin komutanları, valileri ve Amerikan diplomatları petrol şirketlerinde hissedar ve yönetici olarak Irak petrollerini ele geçirdiler.
Kısacası, Irak'ın işgali için öne sürülen gerekçelerin tam tersine, asıl amacın petrol fiyatlarını yükselterek daha çok para kazanmak olduğu iyice açığa çıktı. Üstelik durup dururken çıkarılan savaşın maliyeti de Irak'a ödetildi ve hala ödetilmekte.
Tekrar Irak'a F-16 satışına dönersek…İşgalci koalisyon güçleri, Irak'ın petrollerine el koymakla yetinmemiş olacaklar ki şimdi de Irak halkına yüksek fiyattan uçak ve silah satarak Irak bütçesini de soyacaklar. Bir süre sonra silah alımları nedeniyle Irak bütçesi açık vermeye başlayacak. Iraklılardan daha fazla vergi ödemeleri istenecek, onlar bu verglileri ödeyip duracaklar, ama ödenen vergiler bütçe açığını kapatmaya yetmeyecek ve sonunda IMF gelip onlara bir bütçe yapacak. Böylece Irak'ta gerçek demokrasi kurulacak. Anlayacağınız her yıl 10 milyar dolarlık silah alımları nedeniyle batan Yunanistan örneğini bir müddet sonra Irak'da da göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.