Seçimlerden sonra yapılan ilk kapsamlı ankete göre AK Parti oyları yüzde 53’e çıkarken MHP oylarını dört puan arttırmış. CHP’ye gelince. AVRASYA Araştırmaları Merkezi’nin 26 il 91 ilçede yaptığı bu ankete göre, yüzde 21’e düşmüş.

Neden? Her şeyden önce CHP’nin Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın serbest bırakılmamalarını gündemde tutmak adına mecliste yemin etmemelerini onaylayanların oranı yüzde 15’te kalırken onaylamayanların oranı yüzde 70’i bulmuş. Yani halk bu eylemi benimsememiş. Dahası, birçok kişi CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal’in “en büyük eserim” dediği cumhuriyetin simgesi TBMM’yi boykot etmesini samimi bulmamış. Bu boykotun ardında Anayasa çalışmalarını torpillemek amacının yattığını, bir süre sonra da olsa, anlamış herkes. Milleti bir kez aldatırsan millet utanır, iki kez aldatırsan senin utanman gerekir!
CHP oylarının düşmesindeki bir başka nedense, Kılıçdaroğlu’nun 13 şehidimizin ardından “generaller hapiste. Onun için şehit verdik!” açıklaması. Bu garip açıklamaya isyan etmeyene rastlamadım ben. Neyse...

Ve tabi CHP’nin geleneksel hastalığı hizipçilikten halk yaka silkmeye başladı iyiden iyiye. Önce olağanüstü kurultay için imza toplama girişimleri, ardından “Vazgeçtik. Olağan kurultayı bekleyelim” su koymaları, CHP’yi siyasi bir kuruluş olmaktan çıkarıp Kel Hasan’ın tiyatrosuna dönüştürdü. Neyse ki Ramazan’a şunun şurasında çok az kaldı. Kel Hasan, bilirsiniz, Ramazan’da çok iyi iş yapardı!

Yiğit Bulut’un yazısı

Yiğit Bulut’un, Gazete Habertürk’de, adını koymadan bir te-levizyon kanalındaki gelişmeleri içeren 20 Temmuz tarihli yazısını yeni okudum. Aferin Yiğit’e. Olay bu kadar güzel özetlenebilir ancak:

“Cici ablalarla cici ağabeyler işlerini doğru yapmayıp da kapının önüne konduklarında başlıyorlar ağlamaya: ‘Hükümet bize ne yaptı! Baskı yapıp bizi attırdılar!”

“Çalıştığı kurumun emanet ettiği ekranı Apo’nun hizmetine açanlara, kurumlar her türlü girişimde bulunabilir.” Yerden göğe kadar haklı Yiğit! Adam sana bir yerde salt ekranını değil namusunu da teslim ediyor. Sense Apo’ya selam sarkıtan, saygılarını yollayanlara açıyorsun aynı ekranı. Hadi açtın, en küçük bir müdahalede bulunmuyor, ekran başındaki izleyici örneği, seyrediyorsun boş gözlerle. Ben kalksam bana emanet edilen bu köşeyi “valla iki taraftan da ölenler oluyor. Anlamıyorum sadece bir tarafın haklı olduğunu savunanları” diyen, 13 yiğidimin şehit olmasıyla ilgili yorum gönderen bir ruh hastasının sözlerine açsam, gazetemin namusunu, haysiyetini, onurunu beş paralık ederim, bırakın kendi namusumu, onurumu, haysiyetimi! Onun için sevgili Yiğit’in şu sözlerini yürekten alkışlıyorum: “Siz kendi kendinize yaptınız ne yaptıysanız; kimse size ‘hişt’ bile demedi, sakın iftira etmeyin!” İnternetten girip lütfen yazının tamamını okuyun; öyle ihmal edilecek yazılardan değil çünkü. Hele de medyaya az biraz bulaşmışlığınız varsa.