İslam’a savaş ilan eden Tapınak Şövalyesi!
Anders Breivik, son sayımda 76 kişiyi öldürdü Norveç’te. Tutuklanarak yargıç karşısına çıkarıldı. Ve kendisinin “Tapınak Şövalyesi... El Cid’in” devamı olduğunu bildirdi, “Amacım Batı Avrupa kültürünü ortadan kaldırmaya çalışan (!) Müslümanları yok etmektir!” buyurdu. Tabi öldürdüğü 76 kişinin içinde bir tek Müslüman yok ama neyse!!
Bu herif tek başına olsa, üzerinde fazla durmam; deliden bol ne var dünyada der geçerim. Ama yalnız değil! Bu zırvalara inanan binlerce kişi var. Peki, nedir bu Tapınak (Templar) Şövalyeleri denen tarikat? Katolik Kilisesi’nin örgütlenmesine yardım ettiği, haçlı seferlerinde kılıç oynatıp nice insanı, çoluk çocuk demeden kılıçtan geçirmiş, Avrupa’da para trafiğini düzenleyip denetlemiş, kökten dinci bir kuruluş. Haçlı seferleri boyunca, Kutsal toprakları ziyaret edip hacı olmak için yola çıkanlara para karşılığı muhafızlık yapmış bu tarikat. İlk zamanlarda bağışlarla ayakta dururken, yağmacılık, soygun, adam kaçırıp fidye almak gibi girişimleri sonucu zenginleşmiş, Batıyla Kudüs arasında para trafiğini yönlendirerek de malına mal katmış.
Haçlı seferlerinde yoksul düşen Fransa Kralı IV. Filip, tarikatın malvarlığına el koymak için, Papa’yı da arkasına alarak Tapınak Şövalyelerine savaş ilan etti, çoğunu da yakalatarak kazığa oturttu.
Tapınak Şövalyelerinin en büyük özelliği Müslüman nefreti, akıllarda en çok kalan eylemiyse Mescid-i Aksa’yı yakmalarıdır.
El Cid yani Rodrigo Diaz de Vivar’sa apayrı bir olay! Tapınak Şövalyeleri’yle hiçbir ilgisi yok. Kastilyalı bir soylu, 11. yüzyılda yaşamış, Valencia’yı işgal ederek prens olmuş, Müslümanlarla Hıristiyanlar onun ordusunda birlikte savaşmış. Müslümanlarla hiçbir sorunu olmamış; zaten El Cid de “El Seyid’in” İspanyolcası, yani Hükümdar anlamına geliyor.
Anders Breivik, “1999-2083 yılları arasında Müslümanlara karşı Avrupa İç Savaşı başlamıştır” demiş önceki günkü duruşmasında. Bunun üzerine yargıç, bu deli saçmalarının duyulmasını engellemek amacıyla mahkemeden herkesi dışarı çıkartmış.
Aslında bu adamları fazla ciddiye almayacaksınız ama bunlara karşı her zaman uyanık olmakta da yarar var elbet! Özellikle de Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu canilere fırsat tanımamaları, kendi içlerinde örgütlenmeleri ve gördükleri yerde güvenlik güçlerini uyarmaları şart.
Harry Potter gerçeği
Kocasından ayrılmış, meteliksiz, genç bir anne düşünün. Kağıt alacak parası yok. Ama yazmak istiyor; bütün çocukların hayal gücünü zorlayacak, onları yepyeni dünyalara taşıyacak bir roman yatıyor hayallerinde. Ve evinin yanında bir kahvede, J.K. Rowling adındaki bu genç İngiliz, Harry Potter efsanesini yaratıyor. Kitabı, kağıt alacak parası olmadığından, tuvalet kağıtlarının üzerine yazıyor. Bugün J.K. Rowling dünyanın en zengin kadınlarından biri; serveti milyar dolarlarla ölçülüyor!
Genç büyücü Harry Potter’sa, Sherlock Holmes’dan sonra, dünyada en çok tanınan roman kahramanı.
İnsanların hele de çocukların önüne yepyeni, pırıl pırıl dünyalar serip onlara neler yapabileceklerini, eğlenceli bir biçimde gösterdiğiniz zaman hem keyifli bir işi yapıyorsunuz hem de karşılığını misliyle alıyorsunuz. Harry Potter olgusundan salt çocukların değil yetişkinlerin de alacağı çok dersler var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.