Diplomaside tasavvuf köprüsü
Pakistan-Hindistan ilişkileri bir türlü yoluna girmiyor. İki ülke arasında husumet aşılamıyor. Bunun için birçok yol denendi. Lakin mesafe almak zor oluyor. Otobüs diplomasisi, kriket diplomasisi derken şimdi sırada tasavvuf diplomasisi veya köprüsü var. Daha doğrusu Pakistan'ın bayan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Khar resmi ziyaret için Hindistan'a gelmişken özel olarak bu fırsatı değerlendirmek istemiş ve Hace Müinüddin Çişti Hazretlerinin Ecmer'deki türbesini ziyaret etmiş. Hace Müinüddin Çişti Hazretleri Hindistan'ın büyük velilerinden ve ser taçlarından birisi olarak kabul ediliyor. Çiştiye namıyla anılan tarikat veya tasavvuf kolunun da kurucusu. Hace Müinüddin Çişti türbesinde 25 dakika kadar kalan Hina Rabbani Khar burada iki ülkenin ilişkilerinin geleceği için dua etmiş. İki ülke liderlerinin başaramadığı barış ve uyum için dergahda niyaza durmuş ve Allah'dan yardım istemiş. Bu ziyaret Hind basınının da hoşuna gitmiş ve Vehhabilerin yasakladığı hususu bakanın yaptığını yazıyorlar. Khar dergahdan çıkarken tuttuğu dileği de gazetecilere açıklamış: "Barış ve Pakistan-Hindistan uyumu için dua ettim." Dergah'da 2008 yılında Mumbai saldırılarının yarasını sarmaya çalışmış. Bayan Bakan Khar sadece Çişti tarikatının kurucusu Hace Müinüddin Çişti'yi değil aynı zamanda aynı tarikatın ikinci büyük mürşidi olan Nizamaeddin Evliya'nın başkentteki dergahını da ziyaret etmeyi unutmamış. Türkiye'de pek ilgilisinin bulunmadığı bu şahsiyetlerin hayatlarıyla ilgili kesitleri Annamaria Schimmel gibi yazarların kitaplarına borçluyuz.
Yeni Delhi de daha önce Müşerref ve Benazir Butto'nun ziyaret etmiş olduğu Nizamettin Evliya Dergahı'nı da ziyaret ediyor. İlginçtir, burasını sadece Müslümanlar ziyaret etmiyorlar. Murat Hüdavendigar'ın Kosova'daki türbesi gibi Hindu şahsiyetlerin de akınına uğruyor. Gandi ailesinden İndra Gandi ve oğlu Rajiv Gandi de dergahı daha önce ziyaret etmiş zevat arasında bulunuyor. Yine Gandi'ler, iktidarları döneminde Ebu'l Hasan en Nedevi gibi ulemayı da ziyaret etmişlerdi. Yeni Delhi'deki dergahın bir bölümünde Urdu dilinin muhteşem şairlerinden Amir Khusrau'in de kabri bulunuyor. Amir Khusrau Nizamettin Evliya'nın talebeleri arasında yer alıyor. Evliya kabirlerini ziyaret ve diplomatik ilişkileri rayına sokmak ve yeniden düzenlemek için onlardan 'istimdat' dilemek yeni bir diplomasi tarzı olsa gerek. Hindistan'a damgasını vuran ve Eşref Ali Tahanevi gibi allamelerin yetişmesinde katkısı olan Çiştiye tarikatı hakkında Türk literatüründe fazla bilgiye rastlamak zor. Lakin bazı silsilelerde tasavvuf erbabına dua okunurken onların da ismi geçmektedir.
Nakşibendiliğin çıkış noktası Türkistan olmasına rağmen bize genellikle Hindistan merkezli olarak gelmiştir. Özellikle geç devir Nakşibendiliği böyledir. İmam Rabbani ekolüyle birlikte. Yani Müceddidilik ve Halidilik koluyla. Nakşibendilik en müteşerri tarikatlardan birisidir. Kuzey Afrika'da onun konumuna tekabül eden tarikat Şaziliyye olsa gerektir. Elbette Hindistan tarikatların sentezlendiği bir diyardır. Türkiye'de adı sanı duyulan lakin fazla müntesibi bulunmayan tarikatlardan birisi de Çiştiye tarikatıdır. Sentez tarikatlardan birisidir. Bu ekolün kurucusu Hace Müinüddin Çişti hazretleridir. Hindistan'ın ilk ve en büyük tarikatı olarak nitelendirilen Çiştiyye tarikatının Hint Müslümanlarının manevi hayatında büyük rolü var. Muineddin Hasan el-Çişti tarafından kurulan tarikatın tüm Hint Yarımadası'na yayıldığı bir gerçek. Muinüddin Hasan el- Çişti'nin kurduğu tarikat, adını Herat yakınlarındaki Çişt köyünden alıyor. Bilindiği gibi İmam Rabbani'nin hocası Abdulbaki veya Bakibillah da yine aynı yöreden ve Afgan kökenlidir. Hint Müslümanlarının manevi hayatında büyük feyz ve bereketi olan tarikat, XII. yüzyılın sonunda Ecmir'de tekke kuran Muinüddin Hasan el- Çişti tarafından sistemleştirildi ve daha sonra tüm Hint Yarımadasına yayıldı. Çiştiye tarikatı tarihi olarak; 'büyük şeyhler' dönemi, 'taşra hankahları' dönemi, 'Sabiriyye' kolunun dönemi ve 'Nizamiye' kolunun dönemi olarak dört ana evreye ve döneme ayrılıyor. Tarikat, Nizamettin Evliya döneminde merkezi bir yapılanmanın da etkisiyle kısa sürede bütün Hindistan'a yayılmıştır. Çişti tarikatı özellikle Nizamiye kolunun etkisiyle günümüze kadar geldi. Çişti tarikatı ilk dönemlerinde Şeyh Şahabeddin es-Sühreverdi'nin kitabını, tarikatın esas kitabı olarak kabul ediyordu. Gazali'nin İhya gibi kitaplarını da ana kaynak olarak görülmüş ve okunmuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.