Hangi meal, hangi tefsir?
Eskiden okuyacak kitap bulamazdık, şimdi piyasada kaç meal var biliyor musunuz?
100’den fazla tefsir ve meal var, Kur’an-ı Kerim’den söz eden, usulü tefsir, Kur’an tarihi, Tecvid, esbabı nüzul gibi daha binlerce kitap var.
Kitap adı olarak Kur’an’da, İslam’da diye başlayan daha birçok kitap..
En son tefsir, bildiğim kadar Ekin Yayınları’ndan çıkan Şeyh Muhammed Abduh ve Muhammed Reşid Rıza’nın Menar tefsiri.
“Kim tarafından yapılırsa yapılsın, bütün yarar ve zorunluluğuna rağmen tefsir, sonuçta vahiy ile okuyucu arasına bir aracının girmesi demektir. Bu aracı, bir insan olduğundan, onun masum olması düşünülemez ve bu nedenle tefsir ameliyesinde birtakım hataların vuku bulması kaçınılmazdır. Bu yüzden asıl olan tefsir değil, Kur’an’ın kendisi ve ona ulaşmaktır. Bir tefsirin büyüklüğü de birtakım eksik ve kusurlarına rağmen, okuyucu ile Kur’an arasında bir köprü olmasında, onu Kur’an’a ulaştırmadaki başarısındadır.”
Eskiden yokluğu dertti, şimdi varlığı dert.
Tefsir ya da meal, Kur’an-ı Kerim’in kendisi değildir.
Kur’an ayetlerinden tefsir yapan kişinin anladığının ifadeye dökülmüş şeklidir..
Dünyadaki bütün tefsirleri toplasanız bile onların bütünü vahyin ancak yansıması kadardır.
Güneşle benim çevreme yansıyan ışık arasındaki fark gibi bir şey düşünün, işte öyle bir şey..
İnsanlar yanılabilir..
Kur’an mucizevi bir kitabdır, her zaman, her mekan ve her insanın beyninde, gönlünde özel deruni bir anlam kazanır.. Kur’an Allah’ın açıklanmış rızasıdır..
Vahyin söze dönüşmüş biçimidir.. Bana kalırsa bütün bu bakış açılarından ulaşabildiklerimizi, bir insanın o vahye bakarken onda gördüğü ve o tefsiri yapan kişinin beyninde ve gönlünde oluşan düşünce olarak görmek gerek..
Onun yaşadığı zaman, mekan, hayat, bilgi, korku ve umutları her şey o bakışı etkilemiştir.. Vahyin kendisi yanında o vahye bakan kişinin o vahiyden anladığı şeydir önümüzde duran.. Katılırsınız, ya da katılmazsınız, ama bu konuda gereksiz tartışmalara girmeden yazılanları okumakta ve üzerinde düşünmekte fayda var..
Şiilerle biz aynı kitabı okuyoruz ama, acaba aynı şeyi mi anlıyoruz?. Unutmayalım ki, “bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikati bize öbür dünyada gösterilecektir”.
Bu dünyada tartıştığımız konulardan bize doğru gibi gelenler yanlış, yanlış gibi gelenler doğru olabilir.. Atalarımızın söyledikleri hakikatın mümkün olan tek açıklaması olmayabilir..
Ahmet Tekin’den Yaşar Nuri’ye, Ali Bulaç’tan Beşir Eryarsoy’a, Ahmet Ağırakça’ya, Mustafa İslamoğlu’na kadar 120 çeşit meal var.. Mevdudi’den Seyyid Kutub’a, Muhammed Esed’den Abduh’a kadar.. İhsan Eliaçık veya Mahmut Ustaosmanoğlu aynı şeyleri söylemiyor olabilirler..
Okuyun ya da okumayın, yazılanları kabul edin ya da etmeyin, onu bilmem.
Bu konularda konuşabilirsiniz, ama bana kalırsa, dini konularda fikrinizi söyleyin ama asla tartışmayın..
Piyasadaki Cumhuriyet döneminde yayınlanan Türkçe meal ve tefsirlerden bir derleme yapayım dedim, işte bana ayrılan kısımda kalan yere sığdırabildiğim meal ve tefsirler: Mehmed Vehbi, Hulasatül Beyan fi Tefsiril Kuran, İsmail Hakkı İzmirli, Meanil Kuran, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili, Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, Süleyman Ateş, Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, Seyyid Kutub, Fi Zılalil Kur’an, İbni Kesir, Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri, Mevdudî Tefsiri, Kurtubi Tefsiri, Safvetutefasir (tefsirlerin Özü) M.Ali Sabunî, Taberi Tefsiri, Tefhimul Kuran, Şifa Tefsiri.
Tefsir ve meal sahasında eser veren isimleri sıralayayım bu arada: Ali Bulaç, Mustafa İslamoğlu, M. Beşir Eryarsoy, M. Sadi Çöğenli, Doç. Dr. Ömer Dumlu/ Prof. Dr. Hüseyin Elmalı, Ahmet Ağırakça, Hamdi Döndüren, Medine Balcı, Kerim Aytekin, Mahmut Ustaosmanoğlu, Süleyman Fahir, Ayıntabi Mehmed Efendi, Ali Fikri Yavuz, Doç. Dr. Ömer Dumlu, Ahmet Davudoğlu, Muhammed Esed, Ali Fikri Yavuz, Mehmet Yaşar Soyalan, Recep İhsan Eliaçık, Hayreddin Karaman, Mustafa Kasadar, Dücane Cündioğlu, Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Ahmet Hamdi Yazır..
Daha birçok eser.
Bana kalırsa dilini, üslubunu beğenmediğinizi okumayın. Dini pratik olarak yaşamayanların eserlerine itibar etmeyin..
Ya da okuyun, hepsinde ilginç bir şeyler bulacaksınız. En güvendiğiniz meal ve tefsirde bile eksik ve yanlış şeyler olabilir. Aslında Kur’an meali okurken bir Kur’an sözlüğü elimizin altında bulunmalı.. Hangi tefsiri okursanız okuyun, mutlaka bir usulü tefsir okuyun.. Ayetlerin esbab-ı nüzulüne bakın..
Mekki mi, Medeni mi ona bakın, aynı konuyla ilgili bir başka ayet var mı ona bakın.. Sonra kaş yapayım derken göz çıkartırız.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.