Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Medya elini yıkayıp çıkacak mı?

Medya elini yıkayıp çıkacak mı?

İlk kez beni şaşırttı... “İnternet andıcı soruşturmasına” verdiği destekle ezber bozdu.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan söz ediyorum.

Darbelerle mücadele nasıl edilirmiş, iktidara geldiğinde bize gösterecek olan Kemal Bey, inşallah Ergenekon soruşturmasında takındığı lakayt tavrı takınmaz, vereceği destekle soruşturmanın salim bir şekilde neticelenmesini sağlar.

Hani, “Nerede bu Ergenekon örgütü, yerini söyleyin de gidip üye olayım” demişti ya...

İşin ciddiyetini kavradı sonunda. İnternet andıcı soruşturmasında ortaya atılan iddiaların “korkunç ve kabul edilemez” olduğunu söyleyerek, bir anlamda (andıç mağduru) hükümete destek çıkmış oldu.

İddialar, evet, korkunçtu.

Başbakan Ecevit’in talimatı üzerine kurulduğu söylenen internet sitelerinde (sonradan, Ecevit’in böyle bir talimatı olmadığı ortaya çıktı), mevzun bir savaş yürütülüyordu.

Bu sitelerden birine (“irtica.org”a), içeriği silinmeden önce girip, uzunca bir tarama yapmıştım.

İrticayla savaşan bu sitenin başat derdi “irtica” filan değildi...

Site kafayı AK Parti’ye takmıştı...

Denilebilirse, “sitenin görünmez müellifleri”, Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru hükümetine karşı mücadele ediyordu. Kendi hükümetiyle savaşan bir ordu...

Sitede “polemik dili” hemen göze çarpıyordu.

Başbakan Erdoğan’ın demeçleri anında cevaplanıyordu.

Hükümetin her icraatı anında “teşrih masasına” yatırılıyordu.

Bakanların her tasarrufu anında sorgulanıyordu.

Diyelim ki, Çalışma Bakanlığı birtakım atamalar yaptı.

Cevap hazır: “Bakanlık eski Diyanet memurlarını ve İmam Hatiplileri devlet kadrolarına yerleştiriyor...”

Milli Eğitim Bakanlığı “eğitimin kalitesini artırmaya” yönelik bir çalışma başlattı...

Cevap hazır: “Milli Eğitim, AB uzmanlarının işgali altında...”

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Tabii, “irticayla savaş” fasilesinde bol bol da çıktı haberi: “Filanca ilçede Kur’an Kursu açıldı”, “Öğrenciler namaza götürüldü”, “Okullar mescitle donatıldı”, “Kurban derileri tarikatlara gitti”, “Başörtülüler şov yaptı” vs...

Bunları, orduyu ve militarizmi yücelten şehit haberleri izliyordu.

Site, sadece hükümetle ve “irtica” başlığı altında topladığı inanç tercihleriyle değil, icabında dünyayla (ve birtakım çağdaş değerlerle de) savaşıyordu:

Demokrasiyle, serbest piyasayla, AB’yle, ABD’yle, güneyle, kuzeyle, doğuyla, batıyla... Her şeyle savaş halindeydi...

Dün bir şey oldu:

Mahkeme, kara propaganda sitesi kurmakla suçlanan bazı “komutanlar” hakkında “yakalama kararı” çıkardı. Aralarında EDOK Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun da bulunduğu “sanıklar” tutuklu olarak yargılanacaklar.

Fakat, bir şey var:

İrtica.org’da çıkan haberlerin neredeyse tümünü, “dost medya” adı verilen gazete ve televizyonlarda da “ayniyle” gördük... Yani, “bağımsız medya”, irtica gündemi oluşturmak için bu “kara propaganda malzemelerini” taşıyıp durmuş.

Bu haberlerden bazılarını, Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesinden de hatırlıyoruz.

Haber üretmek suç, anladık...

Peki, “üretilmiş” haberlere dayanarak siyasi manipülasyon yapmak ve iddianame tanzim etmek nedir?

Ne yani, “andıç medyası” ve değerli Yalçınkaya elini yıkayıp çıkacak mı bu işin içinden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi