Türkiye, Suriye’ye müdahale etmeli!

Türkiye, Suriye’ye müdahale etmeli!

Bosna Savaşı’nı acı ve çaresizlik içinde izlemiştik.

Masum insanlar canarca öldürülürken öfke duymaktan başka bir şey gelmiyordu elimizden...

Bir insanlık dramı yaşandı uzun süre Bosna’da ve bütün dünya seyretti, başta da Avrupa...

Sonunda ekranlardan evlere giren vahşet, Amerikan müdahalesiyle sonuçlandı.

Amerikan askeri müdahalesi binlerce kadını tecavüzden, çocukları, genç-yaşlı erkekleri ölümden kurtardı.

Burada Richard Holbrooke’u saygıyla anmak gerekir.

Şimdi gözümüzün önünde başka bir insanlık dramı yaşanıyor.

Suriye’nin her köşesinden her gün onlarca insanın ölüm haberi geliyor.

Bu insanların tek istedikleri insan onuruna yakışan bir yaşam, özgürlük, demokrasi...

Özgürlük istedikleri için tanklarla bombalanıyorlar.

Hrıstiyanın müslüman öldürmesine isyan edip, müslümanın müslümanı öldürmesine seyirci kalmamız bekleniyor kimileri tarafından.

Gazze’de İsrail bombardımanına karşı çıkıp Hama’da, Şam’da olanlara kulak kapatmak sahtekarlık olur.

Bu işin insani boyutu.

Bir de Türkiye’yi ilgilendiren güvenlik boyutu var.

Suriye en uzun kara sınırına sahip olduğumuz komşumuz.

Buranın Irak benzeri bir kaosa sürüklenmesi Türkiye’ye hem güvenlik, hem ekonomik açıdan tehdit oluşturacaktır.

Türkiye böyle bir gelişmeye izin veremez.

Irak’ta sözkonusu olan, Amerika’nın enerji çıkarlarıydı.

Irak’a işgal için gidildi.

Suriye’de sözkonusu olan insani bir müdahale.

İşin acısı, işgal öncesi Saddam Hüseyin’de olan körlüğün aynısının Beşar Esad’da da olması.

Irak yönetimi bir savaş olmaksızın iktidarı bırakmaya razı olmamıştı.

Şam’dan gelen haberler, Esad’ın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na katı bir tutum takınacağı yönünde.

Bu kafayı gömmek anlamına geliyor.

Gerçi Şam’ın yıl sonunda demokratik seçim yapma sözü var ama bu sözün güvenilirliği resmen sıfır.

Esad’ın ilk yapması gereken silahsız, masum insanların ölümünü durdurmak olmalı.

Her gün 60-70 kişinin ölüm haberinin geldiği bir ortamda dünya daha fazla seyirci kalamaz.

Bu durumda Türkiye’nin güney bölgesindeki askeri üslerinden Batı destekli hava saldırıları kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir ve harekat Esad iktidardan inmedikçe durmayacaktır.

Türkiye’nin sınır güvenliği ve Suriye güçlerinden kaçan halkın güvenliğini sağlamak için geçici bir süre komşu topraklarına girmesi ve bu bölgenin bir terör üssü olmasını engellemesi de gündeme gelecektir.

Ortadaki fotoğraf net, askeri müdahale olsun veya olmasın, Esad artık iktidarda kalamaz.

Müslüman aydınlara düşen rol

Erzurum’da iki gencin Ramazan’da sokakta sigara içen bir kadını tartaklaması birinci sayfa haberi oldu.

Kimsenin kimsenin orucuna, ibadetine karışma hakkı yoktur. Dileyen tutar, istemeyen tutmaz.

Bunun hesabını oruç polisi rolüne soyunmuş magandalar soramaz.

Hesap gününe inananlar, bu hesabın ahirette verileceğini bilir.

O nedenle, müslüman kanaat önderlerinin bu tip bireysel eylemlere zamanında tepki koymasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Düğünde ateş açan magandayla, milletin orucunu denetlemeye kalkan arasında temelde bir fark yoktur çünkü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi