Aziz Üstel

Aziz Üstel

Çakal koalisyon sever

Çakal koalisyon sever

Her genel seçim öncesi PKK ve kentlerdeki yeraltı yapılanması KCK, sandıktan koalisyon çıkması içim eylemlerini sıklaştırır. Niye? Çünkü koalisyonları oluşturan partiler, birbirleriyle itişip kakışmaktan, devlet içinde çeşitli kaleleri ele geçirmek için uğraş vermekten ülke sorunlarına yoğunlaşamazlar. Koalisyonun her ortağı bir tür derebeyliktir hükümet içinde; kendi bildiğini okur!

İlker Bey de (Başbuğ) önceki gün bunu dile getirdi ve ANASOL-M koalisyon hükümetini eleştirdi sert bir dille. Öcalan 1999’da yakalanınca örgütüne emir vermiş, bunun üzerine de PKK Kuzey Irak’a çekilmişti. Tarihi bir fırsattı 1999-2002 dönemi terörün kökünü kazımak için. Ama fırsat kaçırıldı! Çünkü o sıra koalisyonu oluşturan partiler birbiriyle uğraşıyordu, Türkiye’nin hayati sorunlarını bir yana bırakmış. Bugün, BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP’nin diğer sözcüleri, sürekli olarak Başbakan Erdoğan’a yükleniyor. Özellikle de yeni anayasa çalışmalarını eleştiriyor, “demokratik özerklik” diyor başka bir şey demiyor, bunun olmayacağını bile bile. Terör ve teröristlerle karşı ciddi bir duruşu olan hükümet istemiyor çünkü. Gediktepe saldırısında sekiz askerimiz şehit olduğunda MHP, OHAL’i hortlatmak istemiş, Erdoğan buna şiddetle karşı çıkmıştı. OHAL’in yörede açtığı yaraları biliyordu çünkü. Öte yandan BDP/KCK, OHAL’i dört gözle bekliyordu, AK Parti’ye kayan tabanları geri dönsün diye. OHAL’in gündeme bile alınmamasının ardından, TSK’nın siyasetten arındırılması, orduda profesyonelleşme girişimleri, özel timlerin, deneyimli askerlerle birlikte bölgede teröristlerle savaşmaya başlayacak olması, PKK’yı tükenme noktasına yeniden getirebilir. Onun için de Demirtaş ve arkadaşları hükümetin istifa etmesi, yerine bir koalisyon kurulması için dua edip duruyor. Boşuna yorulmayın, olmayacak duaya amin demiş olursunuz sadece.



Yolun açık olsun Arda

Arda Turan gitti. Galatasaray’a 12 milyon euro kazandırdı giderken de. Gitme nedeni Galatasaray’la ya da parayla pulla ilgili değildi. Huzur arıyordu Arda huzur! Burada yaptığı her şey, kız arkadaşıyla sinemaya gitmesi, bir lokantada yemek yemesi, sahilde ele ele yürümesi magazin basınının baş sayfalarına oturuyordu anında. Sonra kimi kendini bilmez ahlaksızlar, tribünlerden kız arkadaşına sövüp sayıyor, kötü oynadı mı bunu ilişkisine bağlıyordu. Zamanında Beşiktaşlı Alpay bu yüzden gitmişti, Tugay da. Biz nedense birini sevdiğimiz zaman onu öylesine bağrımıza basıyoruz ki havasızlıktan ölüyor zavallıcık! Dahası onun sahnede, perdede, ekranda, sahada sergilediklerini övmek ya da eleştirmek yerine özel yaşamına burnumuzu sokuyoruz! Hani “severken öldürmek” diye bir deyim vardır ya? Arda’nın ayrılık öyküsü bunun en güzel örneklerinden biri. Çocukcağız ölmeden kapağı İspanya’ya attı. Yolu açık olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi