Küresel krizle ilgili olarak son uyarı Dünya Bankası Başkanı'ndan geldi!

Dünya Bankası Başkanı "Yeni ve tehlikeli bir süreç"ten söz ediyor!

Ve "Farklı bir fırtına"nın söz konusu olabileceğini söylüyor!

Bu açıklamalar bize küresel krizle ilgili hesapların bir daha gözden geçirilmesi gerektiğini göstermiyor mu?

Bize göre küresel krizi ciddiye alanların da almayanların da bugüne kadar yaptıkları hesapları bir kez daha gözden geçirmelerinde yarar bulunuyor!

Yani "Bu defa teğet bile geçmeyecek" rahatlığı içinde olanların da hesaplarını yeni baştan yapmalarında yarar var!

Zira küresel kriz tehlikesi olmasa bile içerden gelen sinyaller de iç açıcı değil!

400 bin konutun alıcı beklediği bir ekonomi sağlıklı bir ekonomi olarak görülebilir mi?

400 bin konutun alıcı beklediği ve binlerce müteahhidin kapısına kilit vurulduğu bir ekonomiyi ciddi sorunların tehdit ettiği apaçık değil mi?

İnşaat sektörünün böylesine bir krizin içine sürükleniyor olması pek çok sorunu beraberinde getirecek demektir!

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren binlerce işçi gelecek dönemin işsizleri olarak karşımızdadır!

İnşaat sektörünün içine girdiği durgunluk yan sektörleri de etkileyecek ve küresel krizin etki alanına girilmesi için en müsait ortam oluşacaktır!

Dünya Bankası Başkanı'nın açıklamaları bizleri dünyada kopacak farklı fırtınaya karşı uyarıyor!

İnşaat sektöründeki durgunluk ise yurt içinde kopacak fırtınanın ayak seslerinden başka bir şey değil!

İlla ki küresel kriz ülkemizi vuracak gibi bir iddianın içinde değiliz!

Ama hızla yaklaşan bu tehlikeye dikkat çekmeden de geçemiyoruz!

Niçin böyle yapıyoruz?

Böyle yapıyoruz çünkü otobanda tam gaz giderken, tek şeritli toprak yola geçildiği yolundaki açıklamaları yabana atmıyor ve ciddi alıyoruz!

İnşaat sektörünün durumu yukarda da ifade ettiğimiz gibi yürekler acısı da öteki sektörler çok mu iyi?

Öteki sektörlerin durumu da iyi değil!

Zaten ekonomik hayat bir bütün!

Bir sektördeki sıkıntı hemen yanı başındaki sektörü de etkiliyor ve sıkıntı tüm ekonomik hayatı tehdit eder hale geliyor!

Halkımızın hesapsız kitapsız alışveriş tutkusu ise bir başka endişe kaynağımızı oluşturuyor!

İnsanlarımız kazanmadıkları parayı harcıyor ve yarınlara borç yükü altında giriyorlar! "Farklı bir fırtına" lafına kulaklarımızı şimdiden alıştırsak iyi olacak galiba!