Başbakan Erdoğan "Bıçak kemiğe dayandı" dedikten sonra bölücü terör örgütünün gözünü "Ramazan sonrası" ile korkutmaya çalıştı ama bölücü terör örgütü "Ramazan sonrasını" bile beklemedi!

Bölücü terör örgütü can almaya devam etti!

Başbakan Erdoğan'ın açıklamasını "Bu bir savaş ilanıdır" şeklinde değerlendiren BDP'liye sormak isteriz:

Peki, bu nedir?

Bölücü terör örgütünün yaptığı nedir?

Savaş ilanından öte bizatihi savaş açmak değil midir?

Karşılıklı yapılan açıklamalar Güneydoğu'da barışın daha uzun süre sağlanamayacağını ortaya koyuyor!

Bir başka BDP'li de "Başbakan PKK'nın intikamını BDP'den alıyor" diyor! İyi hoşta yaşadığımız son olaylarda BDP'nin çok masum olduğu söylenebilir mi?

Özellikle BDP'li milletvekillerinin yaptıkları açıklamalar "Tahrik yüklü açıklamalar" değil mi?

Ağzını açan her BDP'li ulu orta meydan okuyor olunca hükümette bulunanların da bu lafların altında kalmamak için gayret gösteriyor olmalarını niye yadırgıyorlar ki?

Bir zamanlar "terör örgütünün kökünü kurutacağız" yollu açıklamalar meşhurdu!

Şimdi ise bu temenni daha farklı kelimeler ile dile getiriliyor!

Belli ki soruna barış içinde çözüm bulma gibi bir niyet kalmadı!

Taraflar birbirlerine karşı üsluplarını giderek sertleştirerek sonuç almaya çalışıyorlar!

Bu şekilde sonuç alabilirler mi?

Sanmıyoruz!

Zira bu yöntemler işe yaramış olsaydı sorun şimdiye kadar çoktan halledilmiş olurdu!

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının giderek sertleşmesini eleştiren çevreler aynı şekilde bölücü terör örgütünü sahiplenen siyasilere de karşı çıkmalıdırlar!

Özellikle de BDP'lilerin izlemekte oldukları politikaları masaya yatırmalı ve bu politikalar ile barışçı bir sonuç elde edilemeyeceğini onlara anlatmalıdırlar!

Çünkü BDP'liler tarafından izlenen politikalar yara sarmaktan çok yara deşmeye hizmet etmektedir!

Başbakan Erdoğan'ın "Bıçak kemiğe dayandı" sözü bile yaşanan sıkıntıyı izaha yetmemektedir!

Bıçağın kemiğe dayanmasından öte noktaya gelinmiştir!

Kurşunlar kemikleri deliyor! Yürekleri yakıyor!

Şayet barış isteniyorsa herkes ama herkes her lafına, her hareketine dikkat etmelidir!

Hiç kimse "Bizim elimizde silah var, isteklerimiz zorla da olsa kabul ettiririz" havasına kendisini kaptırmamalıdır!

Zira bu tavır barışı değil savaşı körükler!