Fehmi Koru

Fehmi Koru

Koşaner konuştu, sıra Kılıçdaroğlu’nda

Koşaner konuştu, sıra Kılıçdaroğlu’nda

Yabancı ajanslar da haber olarak geçtiğine göre, Org. Işık Koşaner’in sesinden işittiğimiz ‘özeleştiri’ için, “Bütün dünyayı sarstı” diyebiliriz herhalde. Sarsıntı devam ediyor. Artçı sarsıntılar daha uzun müddet hissedilecektir.

Org. Koşaner’in söylediklerinin bütününe sahip çıkması, ilk gün buradan paylaştığımız ‘özeleştiri’ tespitini kabulü ve “Dediklerimin şimdi de arkasındayım” diye meydan okuması, bugüne kadar sürdürülen tartışmaların boşuna yapılmadığını gösterdi.

Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin görev anlayışı ve performansı açısından sorunlar yaşandığını en yetkili ağızdan öğrenmiş olduk.

Komutan kabul etti etmesine, ama yaptığı konuşmayı hâlâ tek boyutlu değerlendirenler var.

Önce bir tespit: Konuyu ‘gizli dinleme’ boyutunu öne çıkartarak ele alan ve öze ilişkin ayrıntıları ihmal eden yazarları yine de anlayışla karşılıyorum. Kurdukları ve bizim de inanmamızı istedikleri ‘sanal dünya’nın yıkıldığını itiraf edecek halleri yok ya? Sadece şunu hatırlatmak onlara yetecektir: Gizli dinleme veya yasadışı kayıt yöntemiyle elde edilmiş kasetler, yıllar öncesinden başlayarak, hep onların yazdıkları gazetelerde karşımıza çıktı.

Açtıkları çığırdır ülkeyi bu hale getiren...

Şimdi kendi açtıkları çığırın başkaları tarafından kullanılması onların canlarını sıkıyor. Canlarının neden bu kadar sıkıldığını anlamasam da, konuşmada yıllardır savunduklarının tam tersi bir tablo çizildiği için, huzursuzluklarını anlayışla karşılıyorum.

Başka yöne çekilmek istenmesi gerçeği değiştirmez; o konuşma ‘Balyoz’ davasının savunma sistemini yerle bir etti.

Medyadaki varlıklarını güçten yana tavır almalarına borçlu tiplerin verdikleri tepki onlara yakışıyor; ancak CHP’nin olayı sadece ‘tek boyutlu’ değerlendirmesi anamuhalefet partisine hiç mi hiç yakışmıyor. CHP sözcüleri, olayı yalnızca ‘gizli dinleme’ açısından değerlendirip iktidarı eleştiriyorlar.

Eleştirsinler, mahzuru yok da, kamuoyunun bilgisi dahile giren konuşmanın iktidarı kendilerinden daha fazla rahatsız ettiğini nasıl oluyor da göremiyorlar? Bu yılın YAŞ toplantısıyla, hükümet, yeni bir başlangıç yapmıştı askerle ilişkilerinde; konuşmanın duyulmasıyla başgösteren tartışmaların süreci bozması ihtimali, hükümet cânibinden gelen tepkileri sınırlıyor.

Org. Koşaner’in konuşmasında yer alan, günlerdir tartıştığımız öze yönelik tespitlere dair CHP’nin söyleyeceği tek sözcük yok mudur? Alnından vurulan er, görevini bırakıp kaçan komutan, ulu orta döşenen mayınlar, yok edilen belgeler... 35. maddenin varlığının -artık neyse o niyet- niyetin gerçekleşmesini engellemeyeceği, yasalara riayetin gerekmeyebileceği...

Anamuhalefet partisini alarma geçirmeli değil miydi bu sözler?

CHP susuyor ve sustukça ‘yeni CHP’ olma iddiası buharlaşıyor...

Hadi bugüne kadar sahiplenilmediği için sessiz kalınmış olsa bile, şimdi sözlerin sahibi sesine ve söylediklerine sahip çıktığına göre hâlâ sessiz kalacak mı CHP?

Muhalefet yalnızca iktidardaki siyasi partiye karşı yapılmaz. Muhalefet, “Nasıl oluyor da, Genelkurmay Başkanı’nın konuşması yasadışı yollarla dinlenebiliyor? Hangi hakla internet sitesine konuluyor?” soruları eşliğinde iktidarı suçlamaktan ibaret sayılamaz...

Söylenenlerin özüne yönelik bir diyeceği olmalı CHP’nin...

Bekliyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi