Transfer piyasası Avrupa'da kapandı. Galatasaray kime el attıysa eli boşta kaldı! Bu bir taktik değilse fiyaskodur!

Büyük vaatlerle sıkı bir takım kuracağız diyenler bu sözü yerine getirmeyecek gibi...

Bundan sonra yapılacak transfer kötünün iyisidir. Gidenler gitti. Geri kalanlar tapon mal!

Galatasaray'ın da onlara ihtiyacı yok.

Takımda hala orta saha, sol kanat ihtiyacı ciddi şekilde var. Olmazsa ne olur. Olur olur... Bal gibi olur ama Terim ne yapar? Ali Dürüst, Adnan Öztürk ne yapar? Taraftar ne yapar?

Ünal Aysal ne yapar? Galatasaray'da kazan kaynayabilir. Dikkat!


Şikeye milli maç arası verdik!


2012 Avrupa Şampiyonası'na gidebilmemiz için önümüzde iki hayati maç var.

Bugün İstanbul'da Kazakistan'la

6 Eylül'de deplasmanda Avusturya ile oynayacağız...

Bu maçları aldık aldık. Alamadık geçmiş olsun! Şimdi yine 'vatan, millet, Sakarya' edebiyatı yapılacak. Şayet yenersek biz Türküz karşımızda kimse duramaz, en zor anımızda bile evvel Allah dünyaya meydan okuruz denecek. Allah esirgeye tersi de olursa üç gün konuşup dördüncü gün unutacağız!

Biz bu günlere hep böyle geldik asla yenilgilerden ders almadık!

Yine aynısı olacak. Şike skandalı da yanımıza kar kalacak!

Hiddink ne yapsın? Motivasyon sıfır!

Hollandalı Hoca bari maç kadrosunu şikeden yıpranmamış isimlerden oluştursa, daha çok da yabancı yerlileri kullansa...

Örneğin;

Sinan Bolat, Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Servet, Hakan Balta, Sabri, Selçuk İnan, Kazım, Mehmet Ekici, Mehmet Topal, Gökhan Töre, Cenk, Umut, morali yüksek Arda Turan...

Bu gençler Milli takımı başarıya götürürler. Gökhan Gönül'den asla vaz geçemem. O bir istisnadır. Gökhan aklı başında gerçek bir yıldızdır. Ağzı değil ayakları konuşur. Ötekilerden farklıdır.

Hiddink'in de kafası karışıktır. Elindeki futbolcuların büyük kısmı liglerin ertelenmesiyle maç kabiliyetini kazanmamış futbolculardan oluşuyor. Tempoları düşük! Bakalım ne yapacak. İşi çok zor ama rakipler de çok kolay!

Maç kadrosunun yerli yabancılardan olması taraftarıyım.


Çok soru kısa cevap


O kadar çok konu var ki. Yazmaya sütunlar yetmez!

Soru cevap yapalım anlayışınıza bırakalım...

- Bir de Play Off çıktı başımıza!

Play Off, Fenerbahçe'nin ligden düşürülmemesi ve lige -30 puanla başlamasına karşılık alınmış bir karardır. Fener ilk dörde ancak girer ama şampiyon olabilir.

-Dupont, CAS için Fenerbahçe avukatı olmuş!

Zippo olmamışsa Dupont olmuştur. Fark etmez. İkisinde de Fener yanar! Çünkü; UEFA Sağır Sultan'ın duyduğu, Kör Kadı'nın delil toplayıp karar vereceği bir ortamda dava kaybetmez. Biz içimizde nasıl çözersek çözelim UEFA yasal gerçekleri yüzümüze vurur. CAS üyesi Kısmet Erkiner 'Fener davayı kazanırsa yüklü tazminat alır' demiş. Evet doğru. Kazanırsa!...

-Kulüpler Fenerbahçe düşmesin diye taahhütname vereceklermiş!

Kulüp başkanları cinayet işliyor. Hiçbir kanun maddesi suç işlendikten sonra değişmez? Buna da ön ayak olunmaz? Gerekçeleri de şu; Yapanlar ceza görsün kulüpler görmesin. Bu yasa çıkarken aklınız nerdeydi. O zaman toplansaydınız ya? Ankaraspor düştüğünde neden kılınız kıpırdamadı? Ya Fener kötü takım kurmuş olduğundan harbiden düşseydi ne yapacaktınız? Çok geç kaldınız çoook! Böyle bir karar çıkmasına da bakan aracı olursa yazıklar olsun! Bundan sonrasını söyleyeyim; başkanlar parayla adam tutar kendileri hiç karışmaz, şikelerin de ispatı olmaz. Her yıl da ligde şike kol gezer!

-Yasalar uygulanmazsa UEFA bize yaptırım uygular mı?

UEFA'yla hatta FIFA'yla ilgili bana her gün bilgi geliyor. Sağ olsun İsviçre'deki haber kaynaklarım. İşte son haber; Gerekli ceza verilmezse ve Fenerbahçe seneye dereceye girse dahi ve de mahkeme sonuçlanmamışsa UEFA Fenerbahçe'yi yine Avrupa'ya kabul etmeyecek. UEFA daha önce de TFF'yi Türk futbolunda kaosa neden olmaması için kararlı durması yönünde uyarmıştı. Şimdi daha da acı bir haber; eğer yTürkiye'de yasalar çarpıtılırsa FIFA ve UEFA birlikte hareket edip ülkeye 8 yıla varan ceza verecek.

-Fenerbahçe neden acilen düşürülsün?... TFF şark kurnazı mı?

Fenerbahçe yazılı başvuru yapmayarak, TFF'ye önceden kendisinin aldığı kararı çiğnettirip küme düşürülmesini istiyor. Bu şekilde ortaya çıkabilecek usul yanlışlığından hukuki olarak yararlanmak istiyor. Ali Koç, Fener'i mağdur gösterip kendi isteğiyle küme düşmek isterken öte yandan da tüm hukuki hakları kullanabilmek istiyor. Aslında şark kurnazı kendisi.

-Bari Fener bu sene düşsün iki sene kaybetmesin ne demek?

Fener'in 1 değil 2 yıl kaybetmesi söylemi kelime oyunu! Başkanı, Asbaşkanı, yöneticisi, kulüp muhasebecisi, kulüp avukatı yoğun suç şüphesi nedeniyle tutuklu iken ve de tutuklama nasıl ceza değil tedbir ise, UEFA'nın Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmasını istememesi de bir tedbirdir. Bu nedenle Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde yoksak Süper Lig'de niye varız diyemez. Bu hakkı yok. Aynı şey değil.

Ayrıca; Fener küme düşürülürse bu sezon Bank Asya Ligi'ne -(20-30 puan) ile başlamak durumunda kalacak. Bu eksi puanlar hem suçun karşılığı hem (normal şartlarda düşmediğinden) düşürüldüğü ligdeki dengeyi sağlamak için. Zaten bu şartlarda Fener'in, Bank Asya Ligi'nden çıkması zor. Bir yıl mutlaka kaybedecek. Gelecek sezon eşit puanla başlayacağı için zaten iki yıldan önce Süper Lig'e çıkamayacak.

Şimdi düşürülmez de sezon ortasında alınacak kararla düşürülürse eksi puan ile başlama yaptırımı ortadan kalkacak (Ankaraspor örneğinde olduğu gibi) sadece bu sene kayıp olacak ertesi yıl Bank Asya'da eşit puanla hakkaniyet de sağlanmış olacaktır. Yani 2 yıl polemiği yersizdir.

-Neden Trabzon ve Beşiktaş Avrupa'dan men edilmedi?

Trabzon'un durumu teşebbüse dahi girmez. Beşiktaş'ın durumu ise Şampiyonlar Ligi kulvarında olmadığı için UEFA'ya göre acil değil (ben buna katılmıyorum). TFF İddianameyi gördükten sonra hukuki sürecin ardından Beşiktaş'a da ceza verebilir. Beşiktaş'ın da geriye dönük olarak UEFA Avrupa Ligi'nden men edilmesi söz konusu olur.